Ulusal Birlik Partisi (UBP), Demokrat Parti (DP) ve bağımsızlardan 19 milletvekili ve Meclis’in “federasyonun müzakerelerde bir çözüm modeli olmaktan çıktığına” ilişkin karar alması için öneri sundu. 19 milletvekilinin karar önerisi, Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı’na verildi.
Karar önerisi, “Cumhuriyet Meclisi’nin bugüne kadar öngördüğü çözüm şekillerinden biri olan iki kesimli, iki toplumlu federasyon yönündeki karar ve/veya önerilerinin iptal edilmesi, federasyon görüşmelerine bu bağlamda son verilmesi ve federasyon görüşmesinin zemin olarak kullanılmamasını” içeriyor.
Öneride imzaları bulunan UBP Milletvekilleri Zorlu Töre, Ahmet Kaşif, Hamit Bakırcı, Ersin Tatar ile Bağımsız Milletvekili Hasan Taçoy, Cumhuriyet Meclisi Mavi Salon’da basın toplantısı düzenledi.
Milliyetçi Demokrasi Partisi (MDP), Meclis’in “federasyonun müzakerelerde bir çözüm modeli olmaktan çıktığına” ilişkin karar alması için verilen öneriyi desteklediğini açıkladı.
Milliyetçi Demokrasi Partisi (MDP), 19 milletvekilinin federasyonun müzakerelerde bir çözüm modeli olmaktan çıktığına ilişkin karar alınması için Meclis’e sunduğu öneriye destek belirtti.
MDP’den yapılan yazılı açıklamada, oyalama taktiği ile görüşmelerin sürdürülmesinin Kıbrıs Türkü’ne yapılan en büyük haksızlık olduğu, iki ayrı devlet zemininde görüşmelerin sürdürülmesinin her açıdan daha sağlıklı sonucun alınmasını sağlayacağı ifade edildi.
19 Milletvekilinin federasyonun müzakerelerde bir çözüm modeli olmaktan çıktığına ilişkin karar alınması için meclise sunduğu öneriyi Milliyetçi Demokrasi Partisi olarak destek verdiğimizi Kıbrıs Türk Kamuoyuna duyururuz.
1960 yılında ortak kurduğumuz cumhuriyeti yaşatmayan ve saldırıları ile Kıbrıs Türkü’nün adadaki varlığını yok etmek için çaba sarf eden Rum yönetimi, Kıbrıs Türkü’nün şanlı direnişi ve 1974’ün 20 Temmuz’unda garantör ülke olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti sayesinde durdurulmuş enosis hayaliyle yaptığı katliamlar son bulmuştur. 1974’ten günümüze anlaşma için oturduğumuz her masadan kalkan Rum yönetimi son olarak Montana’da bütün iyi niyetimiz ve verdiğimiz tavizler rağmen masayı terk eden görüşmeleri bitiren taraf olmuştur. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri bu durumu dünya kamuoyuna ilan etmiştir.
Bütün bu yaşananların sonunda hala oyalama taktiği ile görüşmelerin sürdürülmesi Kıbrıs Türküne yapılan en büyük haksızlıktır. İki ayrı devlet zemininde görüşmelerin sürdürülmesi her açıdan daha sağlıklı sonucun alınmasını sağlayacaktır. Bu bağlamda mecliste alınacak karara Milliyetçi Demokrasi Partisi olarak tam destek verdiğimizi beyan ederken içte de devlet olarak hareket etmemizin gerekliliğini bir kez daha hatırlatıyoruz
Öneri sahipleri adına konuşan Zorlu Töre, federasyon temelindeki çözüm arayışının artık tükendiğini, görüşmelerin kaldığı yerden devam edemeyeceğini ifade ederek, “Yeni süreç ancak eşitlik zemininde, devletten devlete yapılacak görüşmeler şeklinde olabilir. Bu da Kıbrıs’ta iki ayrı bağımsız devlet gerçeğinin kabulü ve tanınmasıyla mümkündür” dedi.
Basın açıklamasından sonra Töre, öneriyi Meclis Başkan Yardımcısı Hüseyin Avkıran Alanlı’ya sundu.
Alanlı, gereğinin yapılacağını, önerinin Hukuk, Siyasi İşler ve Dışilişkiler Komitesi’ne iletileceğini kaydetti.
KARAR ÖNERİSİ
Karar önerisi, Cumhuriyet Meclisi’nin bugüne kadar öngördüğü çözüm şekillerinden bir olan iki kesimli, iki toplumlu federasyon yönündeki karar ve/veya önerilerin iptal edilmesi, federasyon görüşmelerine bu bağlamda son verilmesi ve federasyon görüşmesinin zemin olarak kullanılmamasını içeriyor.
Öneride, “Rum tarafı ile bundan böyle, iki eşit egemen ve komşu devlet olarak sağlık, çevre, adli olaylar, sosyal içerikli insani ilişkiler, göç, terör tehdidi, ortak ekonomik çıkarlar, ulaşım, dostluk köprüleri ve güven artırıcı önlemler inşa edilmesi ile ilgili konular görüşülebilir” ifadeleri yer alıyor.
Rum tarafına, KKTC ve halkına yönelik izolasyon, ambargo ve kısıtlamaların derhal kaldırılması çağrısı yapılan öneride, “Kapsamlı ve bütünlüklü bir antlaşma meydana gelmediği için bugüne kadar müzakere sürecinde kabul edilenler, verilen haritalar, öneriler ve tüm yapılan açılımlar bütünlüklü bir anlaşma sağlanamadığı için geçersizdir. Hükümsüzdür ve bağlayıcılığı yoktur” ifadeleri yer alıyor.
