MONT PELERİN’DE “BAŞARISIZLIK” İDDİASI

    20

    Kıbrıs Rum basını Kıbrıs Konferansı çerçevesinde Mont Pelerin’de teknokratlar düzeyinde gerçekleştirilen görüşmelere yönelik olarak “başarısızlık” iddiasında bulundu.

    reklam alani

     

    Fileleftheros gazetesi “Teknokratlar Başarısız Oldu” başlıklı yorumsal haberinde, Mont Pelerin’deki teknokratlar düzeyindeki başarısız olan görüşmelerin ardından durumu güzelleştirmeye çalışanların bu konuda ikna edici olmasının zor olduğunu yazdı.

    Bu söylemin, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile sorunlarla karşı karşıya kalan BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide için sarf edildiğini yazan gazete, yeni BM Genel Sekreteri’nin, Ban’a göre farklı olduğunu, yanında çalışanların, kendi adına faaliyet göstermesinden veya tepki koymasından hoşlanmadığını belirtti.

    Eide kendi başına herkese sorumluluk yükledi

    Eide’nin, Kıbrıs sorunundaki müzakerelerin, anlaşma huzmesinde olduğunu söyleyerek Genel Sekreteri İsviçre’ye sürüklediğini belirten gazete, pratikte bunun doğru olmadığının kanıtlandığını, Eide’nin, kendi dışında herkese sorumluluk yüklediğini savundu.

    Habere göre Kocas, konuyu,  BM Genel Sekreteri önünde, gündeme getirirken, Guterres, bunlarla hem fikir olmaksızın, Kocas’ın argümanlarını dinledi. Eide’nin, buna yönelik tepkisi ise Avrupa Komisyonu mensubu kişilerle işbirliği içerisinde, Kocas’ın müzakereleri havaya uçurduğunu yaymak olduğu da belirtildi.

    Gazete, belgeleri ve notları gözleriyle görmelerine bağlı olarak durumun tam tersinin yaşandığını, Kocas’ın müzakereleri başarısızlıktan kurtardığını savundu.

    Çıkmaz iddiası

    Gazete haberi içerisinde ayrıca Mont Pelerin’deki teknokratların görüşmelerinin ardından nerede bulunulduğuna dair; “çıkmazda” yorumunda bulundu.

    Türkiye’nin, bilindik tezlerini savunarak katı gözüktüğünü, Yunanistan’ın da kendi tezlerini savunduğunu yazan gazete, ancak Türkiye’nin “işgal kuvveti”, Yunanistan’ın ise Türk garantilerinden ve müdahale haklarından kurtulma mücadelesi veren ülke olduğunu savunarak,  iki “anavatanın” görüşleri arasına köprü kurulamadığını da belirtti.

    Paylaş