Şükrü Umarbeyli: Faiz, büyük bir silah ama sadece tek başına yetmiyor

11
Şükrü Umarbeyli
reklam alani

Ekonomist Yrd. Doç. Dr. Şükrü Umarbeyli, politika faizindeki yükselişe rağmen dövizin yatay seyrine devam ettiğini belirterek, “Faiz, büyük bir silah ama sadece tek başına yetmiyor. Desteklenmesi gereken birçok enstrüman var” dedi.

Ekonomist Yrd. Doç. Dr. Şükrü Umarbeyli, faiz ve döviz bağlantılı son ekonomik gelişmeleri Kıbrıs Postası’na değerlendirdi.

Ekonomist Yrd. Doç. Dr. Umarbeyli, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın geçen Perşembe günü politika faizini 500 baz puan artırarak yüzde 35’e yükselttiğini hatırlattı. Politika faizindeki yükselişe rağmen dövizin yatay seyrine devam ettiğini kaydeden Umarbeyli, “Aslında vatandaş dövizin, faiz artışına rağmen neden bu durumda kaldığını tam olarak anlamış değil” dedi.

“ORTA DOĞU’DA BAŞLAYAN SAVAŞ DOLAR VE EURO PARA BİRİMLERİNDEKİ HAREKETLİLİĞİ SÜRDÜRÜYOR”

Dolar günü 28,29 lirayla başlarken, Sterlin’in 34,29, Euro’nun günü ise 29,87 ile açtığını, Orta Doğu’da başlayan savaşın Dolar ve Euro para birimlerindeki hareketliliği sürdürdüğünü kaydeden Umarbeyli, konuyla ilgili açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

“Genel olaraktan faizlerdeki 500 baz puan artış ile yüzde 35 politika faiz oranı, ekonomik ve finansal çevrelerde tartışmalara neden olurken aslında Türkiye’deki yıllık enflasyon oranının yüzde 70 olduğu ve ENAG Türkiye enflasyonunu Eylül ayı için yüzde 130,13 olarak açıklaması durumlarını göz önünde tutarak ve diğer taraftan mevcut piyasalardaki faiz oranlarının yüzde 45-60 aralıklarında borçlanma oranları da diğer taraftan piyasanın çok farklı bir yolda olduğu gerçeği ile birlikte artan faiz oranlarının maalesef döviz kurlarına bir etki yapamaması tam da bu süreçlerden kaynaklanmış durumda.”

“FAİZ, BÜYÜK BİR SİLAH AMA SADECE TEK BAŞINA YETMİYOR”

Umarbeyli, faizin, büyük bir silah olduğunu, fakat tek başına yetmediğini belirterek, “Desteklenmesi gereken birçok enstrüman var. Bütçe açığı, dış borçlar, enflasyon, cari açık, döviz ve altın rezervleri, riskler, kredi derecelendirme notları, ülkeye yabancı girişleri, doğrudan ya da dolaylı yoldan yatırımlar, sıcak para girişleri gibi süreçler ile faizin desteklenmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Mevduat faizinin, enflasyonun altında kaldığı süreçlerde dolarizasyon sürecinin ortaya çıkacağını belirten Umarbeyli, “Talepler de bu şekilde artınca kurlar yükselme eğilimine girer” diye konuştu.

“KUR KORUMALI MEVDUAT BİTTİĞİNDEN DOLAYI TL MEVDUATLARI ZAYIF KALIYOR”

Umarbeyli, dünyadaki savaşlar ve risklerden dolayı geleceğinde belirsizliği üzerine altına da kaymalar devam ettiğini söyleyerek, “Kur korumalı mevduat bittiğinden dolayı TL mevduatlar zayıf kalıyor” açıklamasında bulundu.

Şükrü Umarbeyli’nin açıklamasının devamı şu şekilde:

“Negatif reel faiz makas aralığının açık olması ve ülkeye yeterli yabancı yatırımcının giriş yapamaması, turizm gelirlerinin sezondan dolayı yavaş yavaş azalacak olması süreçleri genel olarak dövizin bollaşmasını azaltacağı için az olan değerlidir mantığı ile kurların düşmesi sürecine ters etki etmektedir.”

MALİYET ENFLASYONU DEVAM EDİYOR”

Genel olarak girdi maliyetlerinin artması ve üretim mallarında da hammadde yüzde 85 dışa bağımlılık olduğundan, fiyatlardaki artışların sürdüğünü belirten Umarbeyli, “Maliyet enflasyonu devam ediyor. Fiyatların pahalılaşmasından dolayı daha fazla fiyat artışı da yaşanabileceği tahminleri de stok yapmayı tetikliyor” dedi.

Umarbeyli, enflasyonu düşürmek önemli olduğunu, fakat yapılan artışların çözüm olmadığını kaydederek, “Hayatı ucuzlatmak gerekiyor. Süreçler kolay değil ama zamanla denge yakalanabilir” ifadelerini kullandı.

Enflasyon ile faizi dengeleyip, ardından da faiz indirim süreçleri ile paralel olarak enflasyonun düşmesinin sağlanması gerektiğini ifade ederek, “Diğer mevcut paralel yapılar ile de desteklenince süreç toparlanmaya girecektir” diye konuştu.

“ARTAN PERSONEL MALİYETLERİ VE ÜRÜN FİYATLARINDAN DOLAYI KOBİ’LER ZOR ZAMANLAR YAŞIYORLAR”

Umarbeyli, ayrıca piyasada paranın maliyetinin artması ile birlikte üretim ve istihdam oranlarının düşmesi, işsizlik oranlarının artması ve ekonomik büyümenin yavaşlamasının da ayrıca söz konusu olduğunu belirterek, “Artan personel maliyetleri ve ürün fiyatlarından dolayı KOBİ’ler de zor zamanlar yaşıyorlar” açıklamasında bulundu.

“Artan yabancı nüfus ve onların talepleri okul, araç, konut ve kafe gibi yerlerdeki fiyatlardaki artışlar da aşırı talepten dolayı patlamış durumda” diyen Umarbeyli, her geçen gün daha farklı fiyatların ortaya çıktığını belitti.

Umarbeyli, bir an önce zamanında yapıldığı gibi acı reçete uygulanıp, sıkı para politikası ile taleplerin azaltılması ve enflasyonla mücadele süreçlerinin hızlanması ile gidilen yolda daha hızlı adımlar atılması gerektiğini söyleyerek, “Fakat atılan adımlarda kademeli faiz artışları olmalıdır ki bir yol kazası yaşanmasın” dedi.

Paylaş