New York öncesi beklentileri değerlendirmesini istediğimiz Prof. Dr. Ahmet Sözen, New York sonrasını da Kıbrıs Postası için okudu, bazı belirsiz ve puslu görüşmelere dikkati çekti. Türkiye’nin “değerli yalnızlık” sonrası Doğu Akdeniz denklemine dahil edilmesi noktasında diplomatik çabaların sürdüğünü söyledi.
New York’ta BM Genel Kurulu kıyısında Doğu Akdeniz bağlamında Erdoğan-Netanyahu; Miçotakis-Erdoğan görüşmeleri gibi “kapalı devre” görüşmelere dikkati çeken Prof. Dr. Ahmet Sözen, New York’ta yüksek beklentilerin karşılanmamış göründüğünü ancak BM Özel Temsilcisinin atanması gibi kritik bir konunun önümüzdeki aylarda gerçekleşmeyeceğini söyleyemeyeceğimizi, hatta Hristodulidis’in ne denli samimi olup olmadığı gibi konuların da gündeme gelebileceğini ifade etti.
Doğu Akdeniz Üniversitesi Kıbrıs Politikalar Merkezi (DAÜ-KPM) Başkanı ve DAÜ İşletme ve Ekonomi Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Sözen, bilhassa bölgesel dinamiklere dikkati çekerek Türkiye’nin Doğu Akdeniz denklemine dahil edilme süreçlerine ilişkin diplomatik çabaların sürdüğünü ifade etti.
Kıbrıs Postası’na değerlendiren Prof. Dr. Ahmet Sözen şöyle konuştu;
“Diplomatik çabalar devam edecek… Özellikle bölgesel dinamikler çerçevesinde Türkiye’yi doğu Akdeniz’e dâhil etme çabaları başarılı olduğu anda Kıbrıs konusunda da yumuşama olabilecektir.
Yerel dinamiklerden yani Kıbrıslı Rum ve Türk tarafındaki liderliklerin kendi iradeleri ile bir süreç başlatabileceklerini düşünmüyorum…”
“BM ÖZEL TEMSİLCİSİNİN ATANMASI GİBİ DURUMLAR ÖNÜMÜZDEKİ AYLARDA OLMAYACAK DİYE BİR ŞEY YOK”
“Bölgesel küresel gelişmelerden dolayı tetikleme olabilir mi? Bu halen mümkündür diye düşünüyorum.
BM Özel temsilcisinin atanması gibi durumlar önümüzdeki aylarda olmayacak diye bir şey yok. Bunun da önünün kapandığına ilişkin bir veri yok.
Bundan sonra da Rum liderliğinin, Nikos Hristodulidis’in denli samimi olup olmadığı gündeme gelecektir…”
