Sosyolog Siyaset Bilimi Uzmanı , ‘Gündüz Gözü’ ile mevcut hükümetin uyguladığı siyaset ile toplum üzerindeki etkisini değerlendirdi. #gündüzgözüyle
Son geldiğimiz noktada toplumda büyük bir kargaşa gözlemleniyor kısaca bunun değerlendirmesini yapar mısınız?
Ölümler başladı hastaneler doldu ve hükümetimiz de toplumumuzda gerekenleri yapmamak da ısrarlı. Ancak özellikle Saner Hükümeti sağlık üzerine gereken tedbirleri almadı. Tüm veriler ve uyarılara rağmen tedbir almamakta ısrar ediyor.
Hükümetin olup biteni görmemesi mümkün değil. En azından Sağlık Bakanı Pilli bunları dile getiriyor. Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi ilgili kararlar alıyor. Yetkisi olmamasına rağmen Başbakan bunları Resmî Gazete’de yayınlamıyor. Doktorlar ilkokul düzeyinde neler olacağını anlatıyor. Ancak sonuç yok.
Belli ki Saner hükümeti üzerinde toplum genelinden çok daha önemli ve güçlü etkenler var. Ülke felakete doğru giderken trajik bir kaos ortamı devam ediyor.
Muhalefetin de sürece etkili bir baskı yapamadığı sonuçtan belli. Meclis kürsüsünde fırtınalar esiyor ama bunun toplumda karşılığı yok. Keza sivil toplum örgütleri de herhangi bir sosyal baskı unsuru olmaktan çok uzak duruyor.
Pek anlamda verilemeyen, toplumdaki bu kayıtsızlığın nedeni ne?
Günü kurtarmak için verilen, ciddiyetten ve çözümden uzak kararlarının bireylerde de günü kurtarma güdüsünü yarattığı ortada. Hükümet gibi toplumda bireyler de günü kurtarmaya çalışıyor.
Toplum pandemiye odaklanamıyor. Maksatlıymış gibi yaratılan suni gündemler de odaklanmayı engelliyor. Örneğin, özel sektör-memur tartışması, atamalar, Meclis Başkanlığı tartışmaları, SB Pilli ve hükümetin kalanı arasındaki garip ilişki. İnsanlar ölüyor, hastaneler taşmak üzere, sağlık çalışanları yetersiz. Odaklandığımız ucuz maskaralıklar bunlar.
Yapılması gereken nedir?
Toplumun Pandemiye odaklanmasını sağlamaktır. Muhalefet ve sivil toplum örgütleri de sürece katılmalıdır. Ucuz popülist siyasal davranışlar terk edilmelidir. Hangi kesimlere ne sözler verildiyse askıya alınmalıdır. Toplum sağlığı ve anayasal sorumluluk gereği toplum çıkarları ön plana alınmalıdır. Toplumun korunma sürecini kabullenmesi ve tedbirli davranması sağlanmalıdır. Bu aşamadan sonra toplumun destek vermediği tedbirler almak şu ana kadar olduğu gibi sonuçsuz kalacaktır.
