Tatar “Egemen eşitlik temelinde iki devletten başka çaremiz yok”
Başbakan Ersin Tatar, “Kıbrıs’ta yan yana, egemen eşitlik temelinde iki devletten başka çaremiz yok” dedi.
Bir kabulünde konuşan Başbakan, çözüm modeli ne olursa olsun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devletini güçlendirmek ve Kıbrıs Türk halkının gelecekte de var olabilmesi için doğru siyaset geliştirmek gerektiğini vurguladı.
“Bunun için dünya ve Türkiye Cumhuriyeti ile temas içinde yol haritası çizmeye çalışıyoruz” diyen Başbakan Tatar, şöyle konuştu:
“Kıbrıs’ta yan yana, egemen eşitlik temelinde iki devletten başka çaremiz yok. Rumlarla ortaklık yapma, bu ortaklıkta hak arama mücadelesini vermek için artık çok geç kalındı. Taşlar yerine oturdu. 45 yılda çok şey değişti. Bu taşları yerinden oynatmak mümkün değildir. Kıbrıs’ta biz de anlaşma ve çözüm istiyoruz. Barış içinde uluslararası camia ile barış içinde olmak istiyoruz ama Kıbrıs’ın gerçeklerini de göz ardı edemeyiz. Gençlerin de desteğini alarak siyasete yön vermeye çalışıyoruz.”
Başbakan Tatar, ülkenin geleceği olan gençlerin her zaman yanında olduklarını kaydetti ve sıkıntıların aşılması için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.
Tatar, “Tarihini bilmeyen geleceğini de kurgulayamaz. Geleceği kurgularken emin olmak ve hata yapmamak lazım. Çünkü hata yaparsanız geriye gidemezsiniz. Kıbrıs’ta ciddi bir mücadele verdik. Kıbrıs Türklerinin kendi devletlerinin çatısı altında başı dik ve özgür yaşaması için atalarımız ciddi mücadeleler vermişlerdir. Ne mutlu bize ki Türkiye’nin de desteğiyle devletimiz kurulmuştur” dedi.
Dönmez: “Biz kararlıyız, malımızı, hakkımızı kimseye yedirmeyiz”
Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Doğu Akdeniz’de devam eden hidrokarbon arama çalışmalarına ilişkin “Biz kararlıyız, kendi malımızı, hakkımızı kimseye yedirmeyiz.” dedi. Kayseri’de, Mimar ve Mühendisler Grubu Kayseri Şubesi 12. Olağan Genel Kuruluna katılan bakan Dönmez, burada yaptığı konuşmada, Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon arama faaliyetlerine değindi. Uzunca bir süredir Doğu Akdeniz’de hidrokarbon arama, araştırma faaliyetlerine devam ettiklerini, iki tane sismik gemileri olduğunu aktaran Dönmez, “Yetmez” diyerek üçüncü bir geminin satın alma işlemlerini bitirdiklerini ve onun da en kısa sürede Türkiye’de olacağını vurguladı. Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerinden rahatsızlık duyanlar olduğuna işaret eden Bakan Dönmez, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Onlar bizim bu işi yapamayacağımıza inanıyorlar, yaptırmamak için de ellerinden gelen her türlü engeli gösteriyorlar. Bölge dışı güçleri ve aktörleri de devreye almak suretiyle bizim yolumuzu kesmeye çalışıyorlar. Öteden beri söylediğimiz bir şey var, ‘Biz kararlıyız, kendi malımızı, hakkımızı kimseye yedirmeyiz.’ Kimsenin de malında da mülkünde de gözümüz yok. Fakat Ada’da Rum yönetimi adeta Ada’nın tek başına söz sahibiymiş gibi söylem ve eylemler içerisinde. Kendilerine birçok defa bu tavrın, bu söylemlerin yanlış olduğunu hatırlattık. Orada yaşayan Türk soydaşlarımız var. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adı altında bir devlet kurulmuş. Siz tanımıyorsunuz, biz tanıyoruz. Hadi tanımadınız ama Ada’nın yeraltı kaynaklarını hakkaniyet ölçüsünde adil bir şekilde paylaşılması teklifine niye hayır dediniz? Çünkü, yok varsayıyorlar. Biz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin haklarını sonuna kadar koruyacağız. Onların bize vermiş olduğu ruhsat alanlarında sondajlarımızı ve araştırmalarımızı yapıyoruz. Keza kendi sondajlarımızı, kendi bölgemizde Türkiye Petrollerine vermiş olduğu ruhsat alanlarında da bu aramalarımızı yapıyoruz.”
Geçen yıl Libya ile deniz yetki alanları konusunda bir mutabakat zaptı imzaladıklarını anımsatan Dönmez, böylece orada arama ve sondaj faaliyeti yapmayı planlayan Yunanistan dahil birtakım ülkelerin de bu işi yapmalarını engellediklerini belirtti. Uluslararası hukuka göre iki kıyıdaş ülke bir araya gelip kendi yetki alanlarını belirlediğinde, anlaşma kapsamında bu alanlarda kalan bölgelerde herkesin kendi bölgesinde bu faaliyetleri yapma hakkına sahip olduğuna dikkati çeken Dönmez, şunları kaydetti: “Özellikle bu bölgede yer alan ülkeler, başta Türkiye ve Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan soydaşlarımız olmak üzere Libya’yı da bu denklemin dışında tutma çabaları içerisinde oldular. Bu oyunlarını da bozmuş olduk. ‘Varsa bulacağız’ diyoruz. Biz fiili duayla, sizler de inşallah kalbi duayla bu arzumuza, işimize katkı sağladığınızda inanıyorum ki en kısa süre içerisinde buradan da müjdeli haberler vereceğiz. Bunun arzusu içerisindeyiz. Biraz sabırlı olmak zorundayız. Bu işler çünkü zaman, vakit ve nakit gerektiren işler. Kendi imkanlarımız ve personelimiz ile bunu yürütüyoruz.”
Şahin: “Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi bizi, denizlerimizde hapsetmek istiyor”
AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin, “Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi bizi, denizlerimizde hapsetmek istiyor. Balıkçılık ve petrol gibi imkanlardan yararlanmamamızı istiyor.” dedi.
AA’nın haberine göre, Şahin, partisinin Çorum Merkez İlçe Başkanlığının Atatürk Spor Salonu’nda gerçekleştirilen 7. Olağan Kongresi’nde yaptığı konuşmada, AK Parti’nin kuruluş hikayesi ile iktidarları süresince yapılanları anlattı.
Türkiye’nin denizden komşusu Libya’da, karadan komşusu Suriye’de yaşanan hadiselere kayıtsız kalmalarının düşünülemeyeceğini vurgulayan Şahin, şöyle devam etti:
“Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi bizi, denizlerimizde hapsetmek istiyor. Balıkçılık ve petrol gibi imkanlardan yararlanmamamızı istiyor. Kendi kabuğuna çekilmiş bir ülke olarak büyük devlet olamayız. Onun için proaktif siyasetimizi, dış politikamızı daha da güçlendireceğiz. Böylesine hareketli bir coğrafyada kimse bizden ‘bekle-gör politikası’ yürütmemizi beklememeli. Enerji konusundaki dışa bağımlılığımızı azaltmak, sınırlandırmak için Doğu Akdeniz’deki bu hadiselerde aktif şekilde pozisyon almaya devam edeceğiz, Allah’ın izniyle.”
