Tatar, İngiltere’nin Kıbrıs’ta iki devletli çözümü desteklemesini istedi
Başbakan, UBP Genel Başkanı Ersin Tatar, İngiltere’nin Kıbrıs’ta iki devletli çözümü desteklemesini istedi.
Başbakan Tatar İngiltere’de yayınlanan Sunday Express gazetesine verdiği demeçte, Ada’nın kuzeyinde yaşayan 20,000 İngiliz vatandaşını desteklemek ve Kuzey Kıbrıs’ın ekonomisini ve turizm sektörünün gelişmesi için Londra’ya doğrudan uçuşların başlatılması talebini dile getirdi.
Başbakan Tatar, Brexit’in bölünmüş olan adadaki çıkmazın sonlandırılması için bir fırsat oluşturduğunu söyledi.
“Sunday Express’in haberinde, İngiltere’nin daha önce üyesi olduğu Avrupa Birliği’ne Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın da üye olduğu ve veto haklarından dolayı İngiltere’nin kararlı bir müdahale yapamadığı” belirtildi.
45 yıldır devam eden federal çözüm çabalarının başarısız olduğunu ve “zorunlu” bir evliliğin başarılı olamayacağını belirten Tatar, “Bizler farklıyız. Biz Türkçe konuşuyoruz, onlar ise Yunanca. Bizler Müslümanız, onlar ise Hristiyan. Yeni nesiller birbirlerini tanımıyorlar. 1974’te 10 yaşında olan bir çocuk bugün 55 yaşında ve torunları var. Bizler artık ayrıyız” dedi.
“İngiltere, artık Avrupa Birliği’nden ayrıldığına göre bu fırsatı Kıbrıslı Türkleri rahatlatmak için kullanabiliriz” diyen Tatar, İngiltere’ye doğrudan uçuşlar başlatarak turizmde büyüme sağlanabileceğini kaydetti.
Tatar, “İngiltere’de 300 binden fazla Kıbrıslı Türk yaşamakta. Kıbrıs’a İngiltere’den gelen giden çok sayıda insan var. Doğrudan uçuşların bize ekonomik olarak çok büyük bir katkısı olur, rekabet edebilirliğimizi artar” dedi.
Başbakan Tatar gazeteye verdiği demeçte; “Bizlerin gelecek için çalışması gerekiyor. Bunca yıl yürütülen yakınlaşma ve federal çözüm görüşmeleri başarısız olmuştur. Bizler bu sorunu iki devletli bir çözümle çözebileceğimize inanıyoruz” dedi.
Tatar, bir anlaşma sağlanması durumunda Kuzey Kıbrıs’ın elinde tuttuğu toprağı %36’dan %30’a indirmeye hazır olduğunu, doğal gazı yönetmek için ortak komiteler kurabileceklerini de sözlerine ekledi.
Taçoy: “Kıbrıslı Türkler olarak Türkiye’siz bir Kıbrıs olamayacağını her fırsatta dile getiriyoruz”
İstanbul’da düzenlenen 3. Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Zirvesi’nde konuşan Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy, Doğu Akdeniz’de Türkiyesiz bir süreç istendiğini söyleyerek, “Kıbrıslı Türkler olarak Türkiyesiz bir Kıbrıs olamayacağını her fırsatta dile getiriyoruz. Doğu Akdeniz’de atılacak adımların Türkiyesiz başarı elde edemeyeceğini net olarak ifade etmek gerekir” dedi.
3. Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Zirvesi’nde konuşan Taçoy, Doğu Akdeniz’in yanı sıra, Maraş, enterkonnekte sistem, KKTC’nin yerli ilk elektrikli aracı Günsel ile ilgili de konuştu.
Konuşmasında Doğu Akdeniz’i, “kaynayan kazan” diye niteleyen Taçoy, Türkiye Doğu Akdeniz’de olduğu sürece Fransa’nın Charles De Gaulle savaş gemisi de gelse haklı davadan geri dönülmeyeceğini belirtti.
Bakan Taçoy, “Münhasır ekonomik bölgemiz içerisinde haklarımızı koruyup, çalışmalarımıza devam edeceğiz. Sınır olmadığını ve özel şirketlerin bu işi yapmasını düşünen ülkeler… Buyursunlar gelsinler, biz kendi alanımız içinde istedikleri bölgeyi onların araştırmaları için de bahsettikleri özel şirketlerle lisanslandırırız” dedi.
Kıbrıs’ta Kapalı Maraş’ın açılması yönünde önemli bir süreci başlattıklarını da söyleyen Bakan Taçoy, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın başkanlık ettiği önemli toplantıyı ‘Hayalet Şehir’ olarak da bilinen Maraş’ta yaptıklarını anımsattı.
“Bizler, Kapalı Maraş’ı insanlığa kavuşturmak istiyoruz” diyen Bakan Taçoy, “Rumların ezberini bozan ve yine yeni bir denemeyle Maraş’ı pazarlık konusu yapma yerine, Maraş’ı insanlığa kazandırma adımını beklemeden atıyoruz. Bir elli yıl daha Rumları beklemektense Maraş’ı açma istemcimiz sonuçlanacaktır” şeklinde konuştu.
Kimsenin mülkünü, hakkını gasp etmediklerini dile getiren Hasan Taçoy, Kapalı Maraş’ta uluslararası hukuk çerçevesinde adım atacaklarını vurguladı, Türkiye Barolar Birliği’nin ve Başkan Metin Feyzioğlu’nun da önemli desteklerini aldıklarını söyledi.
Taçoy, şunları da ekledi:
“Kapalı Maraş, farelerin gezindiği bir şehir değil, insanların hayat sürdüğü bir yer olacak. Kapalı Maraş, umutsuzluğu anlatan, savaşın izlerini taşıyan binaların var olduğu yer değil, Bir Dubai, bir Monta Carlo, Bir Monaco olacak… Belki de bir fındıkkabuğunu dahi doldurmayacak bir sorun olan Kapalı Maraş’ta, önemli adımları atacağız. Bu konuda kararlıyız”
Türkiye’den, KKTC’ye gelen suyla temiz bir suya kavuşulduğunu belirten Taçoy, “Suyla topraklarımızdaki verim arttı” dedi.
Dünyayla İletişimin Türkiye’yle olan fiber deniz altı bağlantılarıyla giderildiğini belirten Bakan Hasan Taçoy, söyle devam etti:
“Bizler artık iletişim ve sudan sonra Türkiye ile enterkonnekte olarak da bağlanmanın aciliyetini vurguluyoruz. Bunu yaparak, ülkemizdeki enerji açığını, maliyetini minimize etmek istiyoruz. Avrupa’yla Asya’yı birbirine bağlayacak olan Eurasia Enterconnect’e enerji hattının güvencesinin sahibi, ucuzluğunun ekonomilere katkısının öncüsü ve çevre dostu bir yatırımın ev sahipliğini yapmak istiyoruz. Bölge insanına ve halkımıza, hem ucuz hem de sağlıklı bir elektrik hizmeti vermek istiyoruz. Bu konuda hem Türkiye’mizin hem de bizlerin çalışmaları devam etmektedir.”
KKTC’de AR-GE çalışmalarına da önem verdiklerini belirten Hasan Taçoy, Aselsan’ın KKTC’de açtığı araştırma merkezinin bunun en önemli örneklerinden biri olduğunu vurguladı.
“Hem enerji alanın da hem de bilişim alanında, geleceğe yatırım yapmanın önemini biliyoruz. Kuzey Kıbrıs’ın bir AR-GE merkezi bir bilişim ülkesi olması için gençlerimizi destekliyor, onların projelerine katkılar yapıyoruz” diyen Taçoy, “Arzumuz ODTÜ Kalkınma Vadisi KALKEV’de, bizim için çok önem arz eden 20 Temmuz 2020 tarihine kadar 20 şirkete ulaşmak ve buradan çıkan ilk AR-GE çalışmasının tanıtımını yapabilmek” şeklinde konuştu.
Taçoy, Türk mühendis ve tasarımcıların 10 yıllık çalışması sonucu Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) bünyesinde üretilen KKTC’nin ilk elektrikli aracı Günsel hakkında da konuştu.
Taçoy, araçların üretimine 2021 yılında başlanacağını da söyleyerek, “2021 hedefi 2 bin araç iken, 2025’te bu hedef 20 bine çıkacak. Bu gelişmeleri hayretle takip eden Rumlar, yine önümüze ne engeller çıkarabilirler diye bakalım neler yapacaklar. Bizler, ürettikçe ülkemiz kazanacak. Bunun bilincinde ve farkındayız” dedi.
Dönmez: “Üçüncü sondaj gemisi birkaç hafta içinde Türkiye’de”
Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye’nin üçüncü sondaj gemisinin İngiltere’den alındığını ve birkaç hafta içinde Türkiye’de olacağını bildirdi.
Dönmez, 3. Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Zirvesi’nin özel oturumunda, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de 2 sismik arama ve 2 sondaj gemisiyle hidrokarbon arama çalışmalarını devam ettirdiğini ifade eden Dönmez, Libya ile yapılan deniz yetki mutabakat anlaşmasıyla Doğu Akdeniz’deki yetki alanlarının netleştirildiğini söyledi.
Dönmez, bu anlaşmanın uluslararası deniz hukukuna uygun olduğunu belirterek, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki çalışmalarına hız kesmeden devam edeceğini aktardı.
Bu kapsamda, Türkiye’nin üçüncü sondaj gemisini de satın aldığına dikkati çeken Dönmez, “Üçüncü sondaj gemisini İngiltere’den alıyoruz. Geminin liman işlemleri için süreç devam ediyor, birkaç gün içinde seyre başlayacağını ve birkaç hafta içinde Türkiye’de olacağını söyleyebilirim. Gemimizin ismi henüz belirlenmedi. Cumhurbaşkanımızdan isim babası olmasını isteyeceğiz. Geminin Akdeniz’de çalışma ihtimali yüksek ama uzun süre çalışmaya ara verdiğimiz Karadeniz’e de gemilerimizden birini gönderebiliriz. Ayrıca, dost ve kardeş ülkelerden bizden teknik hizmet almak için talepler geliyor. Onları da değerlendirebiliriz.” diye konuştu.
Doğu Akdeniz’de gerçekleştirilmek istenen EastMed Boru Hattı Projesi’nin ekonomik karşılığı bulunmadığını ve hukuki zeminden yoksun olduğunu belirten Dönmez, “Bu projenin hayata geçmesi bana göre bir hayal.” ifadesini kullandı.
