Suudi Arabistan’a nükleer teknoloji satışına Trump yönetiminden onay

22
reklam alani

Ortadoğu’yu kasıp kavuran savaş ve gerilimlerin baş müsebbiplerinden Suudi Arabistan’a şirketlerin nükleer teknoloji ve destek satması için yetki veren 6 gizli belge, ABD Eenerji Bakanı Rick Perry tarafından imzalandı.

Riyad’a nükleer teknoloji satmak için ABD, Rusya, Güney Kore gibi ülkeler arasında sıkı rekabet yaşandığını aktaran Reuters haber ajansı, Trump yönetiminin Suudi Arabistan’la Amerikan nükleer teknolojisini paylaşmaya yönelik geniş çaplı bir anlaşmaya varmak için gizli pazarlıklar yürüttüğünü, anlaşma taslağının iki nükleer enerji santrali inşasını da içerdiğini duyurdu.Suudi Arabistan’ın ihaleyi kimin kazandığını, anlaşmayı kimlerle yapacağını bu yılın sonunda açıklamasının beklendiğini belirten Reuters, herhangi bir anlaşma öncesi şirketlerin nükleer güçle ilgili önçalışma yapmalarına izin veren yetkilendirme belgelerinin ABD Enerji Bakanı Rick Perry tarafından imzalandığını kaydetti.

Enerji Bakanı Perry’nin imzaladığı ‘Fasıl 810’ diye de bilinen yetkilendirme belgelerini gördüğünün altını çizen Reuters, anlaşmaları bilen bir kaynağa dayanarak, şirketlerin sadece Suudi Arabistan’da önçalışma yürüteceklerini, ancak herhangi bir tesis için teçhizat göndermeyeceğini aktardı.

Perry’nin verdiği onayı ilkin Daily Beast haber sitesinin duyurduğunu hatırlatan Reuters, şirketlerin Trump yönetiminden onayların gizli tutulmasını talep ettiğini belirtti.

Gördüğü belgelerde Enerji Bakanlığı Ulusal Nükleer Güvenlik İdaresi’nin (NNSA) “Suudi Arabistan için özel yetkilendirme alan şirketlerin her biri kamuya açıklanmaması için bize yazılı talep gönderdi” dediğini kaydetti. Ancak geçmişte Enerji Bakanlığı’nın ‘Fasıl 810’ yetkilendirmelerini kamunun erişimine açtığını hatırlattı. Yetkilendirmenin pek çok kurumun onay sürecinden geçerek gerçekleştiğinin de altını çizdi.

Ancak ABD Kongresi’nin pek çok üyesinin Suudi Arabistan’la nükleer enerji paylaşımının Ortadoğu’da nükleer silahlanma yarışı çıkaracağından endişe ettiği belirtildi.

Ortadoğu’da nükleer silahlanma yarışının nükleer savaş çıkarması ihtimali bulunurken, halihazırda Suudi Arabistan bölgedeki bütün ihtilaf ve çatışmaların tarafı konumunda.

Cemal Kaşıkçı cinayetiyle birlikte anılan Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman geçen yıl CBS’e verdiği röportajda İran nükleer silah geliştirirse kendilerinin de geliştireceğini söylemişti. Öncesinde ABD Başkanı Donald Trump’ın Tahran’a yaptırım uygulayabilmek için İran’ın nükleer programının elini kolunu bağlayan anlaşmadan çekilmesi, bir nevi açtığı ilk cehennem kapısı oldu.

Üstüne üstlük Suudi Arabistan gizlice nükleer silah malzemesi geliştirmesini engellemeye yönelik ABD’nin iki standardını kabul etmeyi reddediyor. Bunlar uranyum zenginleştirme ve kullanılmış nükleer yakıtın yeniden işlenmesi.

Kongre’de Suudi kraliyetiyle nükleer teknoloji paylaşımına ilişkin endişelerin, ekim ayında Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın korkunç biçimde öldürülmesi ve her şeyin cinayet emrinin Velaiht Prens’ten geldiğine işaret etmesinden beri arttığı vurgulandı.

Fasıl 810 yetkilendirmeleri Kasım 2017’den sonra verilmiş, ama içlerinde Cemal Kaşıkçı cinayetinden sonra verilen olup olmadığı belgelerden anlaşılmıyor.

Kongre’da çarşamba günü düzenlenen bir oturumda Demokrat vekil Brad Sherman, Trump yönetiminin Riyad’la nükleer paylaşımı konusunda Kongre’yi devredışı bırakmaya çalıştığını belirtirken Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’ya yetkilendirilen şirketlerin adının açıklanması çağrısı yaptı. Pompeo, bu konuyla ilgileneceği, Trump yönetiminin nükleer teknoloji paylaşımının silahlanma riski yaratmamasını garanti altına almak için uğraştığı yanıtını verdi.

Geçen ay Demokrat vekillerin hazırladığı bir raporda, Suudi Arabistan dahil Ortadoğu’da nükleer reaktörler inşe etmek için Beyaz Saray danışmanlarının eski ABD’li yetkililerin oluşturuğu ‘IP3 International’ grubuyla birlikte milyarlarca dolarlık bir plan üzerinde çalışarak yasaları ihlal ediyor olabileceklerine dair uyarıları dikkate almamakla suçlamıştı.IP3, Fasıl 810 yetkilendirmesi alan şirketlerden biri olup olmadığına dair soruları yanıtlamadı.

Bu arada Kongre’nin soruşturma kolu olan Hükümet Hesap Verebilirlik Dairesi (GAO), Cumhuriyetçi Senatör Marco Rubio ile Demokrat Senatör Bob Menendez’in Trump yönetiminin Suudilerle nükleer anlaşma görüşmelerinin incelenmesi talebini kabul etti.

Paylaş