Rum basını, Guterres’in Kıbrıs sorununa yeniden müdahil olmak istemediğini yazdı.

58
reklam alani

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in, mevcut bu şartlar altında Kıbrıs sorununa yeniden doğrudan veya dolaylı müdahil olmak istemediği; Ada’daki BM temsilciliğinin de, Guterres’in soruna dair bir inisiyatif almaya ikna olmasını “çok zor, neredeyse imkânsız” bulduğu iddia edildi.

Alithia gazetesi, BM Genel Sekreterliği ile doğrudan teması olan kaynaklara dayandırdığı haberi, “Guterres İsteksiz… Akıncı ve Anastasiadis’ten Aylardır Beklediği İşareti Almadı, Fikrini Değiştirmesi İçin Çok Şey Değişmeli” başlığıyla manşete çekti.

Kaynaklarının, Guterres’in fikrini değiştirmesi için çok şeyin değişmesi gerektiğine, bu şartlar altında da hiçbir ihtimal bulunmadığına, bu tür bir gelişmeye hiçbir ihtimal vermediklerine dikkat çeken gazete, Türkiye’nin Jane Holl Lute’ye onay vermek istememesinin geçici görüldüğünü, Ankara’nın bu tavrının Türkiye’deki seçimlerden sonra değişeceğini, Lute olmasa bile bir başka isim atanacağına inanıldığını ileri sürdü.

“16 NİSAN’DA BEKLEDİĞİ İŞARETİ ALAMADI”
BM Genel Sekreterliği’nin, 16 Nisan’da Elisabeth Spehar’ın konutunda gerçekleşen liderler yemeğinde Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’ten işaret beklediğini, ancak beklediği işareti alamadığını yazan gazeteye göre, Genel Sekreter hayal kırıklığını 18 Nisan 2018’de Sözcüsü Stephane Dujarric’in şu sözleriyle ortaya koydu:

“İki lider geçen yıl Crans Montana’daki Kıbrıs Konferansının tamamlanmasından sonra ilk kez görüşmüşlerdi, ancak her iki taraf da, görüşmenin müzakerelerin başlamasına damgasını vurmadığını açıkça ortaya koydu.”

“ÇERÇEVESİNİN İÇERİĞİ İLE İLGİLİ SÜRTÜŞME CESARETİNİ DAHA DA KIRDI”

Gazete, “Cumhurbaşkanı Akıncı’nın, Guterres Çerçevesi’nin kabul edilmesi ve müzakerelerin kaldığı yerden devam etmesi açıklamasını takip eden gelişmeleri gören Genel Sekreter, müzakerelerin yeniden başlaması ön şartlarının bulunmadığına bir kez daha ikna oldu. İki tarafın Guterres Çerçevesi’nin içeriği ile ilgili sürtüşmesi Genel Sekreter’in cesaretini daha da kırdı” diye yazdı.
Habere göre, Genel Sekreterliğe erişimi olan diplomatik kaynaklar, tam da bu nedenle “Guterres’in Kıbrıs sorununa yeniden müdahil olmaya tamamen isteksiz olduğunu” savunuyor.

Fileleftheros ise, “Seçimler Bekleniyor… Lefkoşa Ankara’nın Kıbrıs Sorunuyla İlgili Hareketlerini İzliyor” başlıklı haberinde, Rum Yönetiminin, eylül ayından önce Kıbrıs sorununda gelişme beklemediğini, ancak Ankara’nın gerek Kıbrıs sorunu gerek Doğu Akdeniz’le ilgili hareketlerini izlemekte olduğunu yazdı.

KOZAN’DA EV İNŞA ETME KARARI

Gazete, Rum Yönetiminin, “Lapta Larnakası” (Kozan) kökenli Rum’un Kozan’da ev inşa etme kararı konusunda, “KKTC ile bireysel iş ilişkilerinin genelde Kıbrıs sorununa özelde de mülkiyete çözüm olmayacağı” görüşünde olduğunu yazdı.
Habere göre Rum Sözcü Prodromos Prodromu, Cumartesi günü RİK’e yaptığı açıklamada, “Bu komplikasyonlar, Başkan Anastasiadis’in kapsamlı çözüm için müzakerelerin yeniden başlaması gerektiği tezini doğruluyor” dedi, şunları öne sürdü:

“Çünkü ancak ilkelere dayalı, kapsamlı ve tutarlı bir anlaşma, bu anomaliye ve sahte devletin bir normallik statüsü edinmesi için yapılan girişimlere kabul edilebilir bir çözüm sağlar. İşgal rejimi ile devleti temsil eden herhangi bir bireysel iş ilişkisi, tamamen yasa dışı olma durumunu değiştirmez. Hükümet, işgal altındaki mülkler ile ilgili düzenlemelerle şekillenen durumu izliyor ve olabilecek olası yan etkileri konusunda endişesini saklamıyor.”

Prodromu, herhangi bir Rum göçmenin, KKTC’deki köyünde daimi yaşamaya karar vermesi durumu sorulduğuna ise, “mahsur olmak tercih mi?” sorusuyla cevap verdi.

Paylaş