Özersay’ın açıklamaları, CTP’de rahatsızlık yaratıyor.

43
reklam alani

DAÜ Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yücel Vural, Özersay’ın Kıbrıs konusundaki duruşuna bazı CTP’li milletvekillerinin karşı çıkmasının bir hükümet sorunundan çok, CTP’nin bir iç meselesi olarak kabul edilmesi gerektiğini belirtti

Hükümet protokolünün hazırlanma aşamasından itibaren ortaya konulan tutumlar nedeniyle bugünkü durumun beklenilen bir gelişme olduğunu ifade eden Vural, “Hükümetin üzerinde uzlaştığı bir Kıbrıs siyaseti yoktur. Dolayısıyla ülkenin en önemli sorunu hakkında ortak görüşü olmayan bir hükümet kurulduğu zaman ortaya çıkacak boşluğun fiili girişim, açıklama ve planlamalarla birileri tarafından doldurulması çok muhtemel bir gelişmedir” şeklinde ifade etti

Prof. Dr. Yücel Vural,  CTP Milletvekili Akansoy’un ve diğer bazı CTP milletvekillerinin duydukları rahatsızlığın kişisel düzeyde rahatsızlıklar olarak kabul edilmesi gerektiğinin altını çizerek, “CTP şimdiye kadar kurumsal kimliğini temsil eden herhangi bir organ veya makam tarafından yapılan herhangi bir açıklamaya tepki göstermiş değildir. Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı arasında yüksek düzeyde bir uyumun söz konusu olduğu koşullarda bir hükümet bunalımından bahsetmek mümkün değildir” diye konuştu

 

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Özersay’ın Kıbrıs konusunda CTP’ye karşıt olan açıklamalarına CTP’li vekillerin tepki vermesi ve Başbakan Erhürman’ın bu duruma sessiz kalması CTP’yi gerdi. DAÜ Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yücel Vural, bazı CTP mensuplarının hükümet ortağı HP Genel Başkanı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın Kıbrıs sorununa ilişkin tutum ve yaklaşımlarına karşı tepkiyi ifade eden açıklamalarının bir hükümet krizi anlamına gelmediğini belirtti. Vural, bunun temel nedeninin Özersay’a gösterilen tepkilerin sadece kişisel düzeyde ifade edilmesi ve bir siyasal parti olarak CTP’nin kurumsal tepkisini içermemiş olması olduğunu söyledi. Vural, Özersay’ın Kıbrıs sorununun genel yönlerine ve içinde bulunduğumuz koşullarda ortaya çıkan ve Kıbrıs sorununu etkileyen güncel gelişmelere ilişkin yaklaşımlarının bir tutarlılık içermekte olduğuna vurgu yaparak, Özersay’ın müzakere sürecinin işlevini yitirdiğine inanmakta ve süreçten Kıbrıs Türk toplumunun artık bir beklenti içinde olmaması gerektiğini ifade etmeye çalışmakta olduğunu kaydetti.

“Özersay’ın tutumu TC Hükümeti ile örtüşüyor”

Vural, Özersay’ın bu tutumu Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin de sıklıkla vurguladığı bir duruşla birebir örtüşürken, CTP’nin Kıbrıs sorununa ilişkin tarihsel duruşuyla ise ciddi derecede çelişmekte olduğunu belirtti. Vural, CTP’nin son dönemlerde Kıbrıs sorununu ilgilendiren çeşitli süreçlerde takındığı muğlak tutumun, bulanık yaklaşımlar ve sessizliğin temsil ettiği çizginin bir hükümet siyaseti olarak algılanmasına neden olmakta olduğunu kaydetti.

“Hükümet sorunundan çok, CTP’nin bir iç meselesi”

Yücel Vural, şöyle devam etti, “Kimi zamanlarda CTP adına yapıldığı basına bildirilen ve CTP’nin Kıbrıs sorununa ilişkin tarihsel duruşuyla uyumlu açıklamalar, herhangi bir CTP parti organı veya makamı zikredilmeden yapıldığı için yukarıda ifade edilen görüntüyü değiştirmemektedir. Dörtlü koalisyon hükümetinin kurulması aşamasından önce başlayan ve bu hükümetin kurulmasından sonra daha da belirgin hale gelen bu edilgen tutumun bazı CTP mensuplarında rahatsızlık yaratması, bir hükümet sorunundan çok, CTP’nin bir iç meselesi olarak kabul edilmelidir.”

“Hükümetin üzerinde uzlaştığı bir Kıbrıs siyaseti yoktur”

Hükümet protokolünün hazırlanma aşamasından itibaren ortaya konulan tutumlar nedeniyle bugünkü durumun beklenilen bir gelişme olduğunu ifade eden Vural, “hükümetin üzerinde uzlaştığı bir Kıbrıs siyaseti yoktur. En azından kamuoyuna bu bilgi verilmiştir. Dolayısıyla ülkenin en önemli sorunu hakkında ortak görüşü olmayan bir hükümet kurulduğu zaman ortaya çıkacak boşluğun fiili girişim, açıklama ve planlamalarla birileri tarafından doldurulması çok muhtemel bir gelişmedir” diye konuştu.

“Siyasal etik kurallara aykırı olur”

Vural, Kıbrıs sorununda ortak bir siyasete sahip olmadığını açıklayan bu hükümetin herhangi bir mensubunun Kıbrıs sorununa ilişkin bir yaklaşımının diğer ortaklarına danışmadan hükümet adına deklare etmesinin sadece koalisyon protokolüne değil, siyasal etik kurallarına da aykırı olacağını söyledi.

“Duyulan rahatsızlık kişiseldir”

Prof. Dr. Yücel Vural, CTP Milletvekili Asım Akansoy’un ve diğer bazı CTP milletvekillerinin duydukları rahatsızlığın kişisel düzeyde rahatsızlıklar olarak kabul edilmesi gerektiğinin altını çizerek, “şimdiye kadar CTP kurumsal kimliğini temsil eden herhangi bir organ veya makam KKTC Dışişleri Bakanlığı veya Dışişleri Bakanı tarafından yapılan herhangi bir açıklamaya tepki göstermiş değildir. Bunun ötesinde Başbakan Erhürman da zaman zaman Dışişleri Bakanı Özersay’ın ve Dışişleri Bakanlığı’nın çalışmalarını övmekte ve izlenen siyasette herhangi bir sorun tespit etmemektedir. Dolayısıyla Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı arasında yüksek düzeyde bir uyumun söz konusu olduğu koşullarda bir hükümet bunalımından bahsetmek mümkün değildir” diye konuştu.

Deniz ABİDİN  – Yeni Bakış

Paylaş