Başbakan Yardımcısı, Dışişleri Bakanı ve bağımsız cumhurbaşkanı adayı Kudret Özersay, KKTC olarak Türkiye’yle istişare halinde bir politika belirlediklerini, “Doğu Akdeniz bölgesinde uyuşmazlık yaşayan taraflardan sadece birinin sırtını sıvazlamak bu bölgede tehlikeli bir duruma sebebiyet verir” anlayışını savunduklarını belirtti. Haber Global, HaberTürk ve TRT Haber’de Amerika’nın son hamlesine, bölgedeki yeni güç dengesine ilişkin soruları yanıtlayan Özersay, açıklamasına şu sözlerle devam etti: “Uluslararası toplum bugüne kadar devlet olarak tanıma, çözüm olmamasına rağmen Rum tarafını AB’ye alma, doğal kaynaklar hem Kıbrıslı Türklere hem Kıbrıslı Rumlara ait olmasına rağmen sadece Kıbrıslı Rumlara bu kaynaklardan yararlanma hakkı tanıma gibi konularda zaten adaletsizlik yapmaktadır. Şimdi bir tane daha ekleniyor; ABD taraflardan birinin sırtını sıvazlayarak Kıbrıs Rum siyasi liderliğinin konforlu durumunu artırıyor. Bu tavırlar Rum tarafının kapsamlı çözümden çok daha uzak bir noktaya gitmesine neden oluyor. Zaten paylaşmaktan uzaktı, doğal gaz ve benzeri konularda da bizimle paylaşmaması sonucunu doğuruyor. Barışa ve istikrara hizmet etmeyen bir adımdır. Her ne kadar ABD bunu Rusya ve Çin’in bölgedeki nüfusunu kırmak için bir adım olarak tanımlasa da Kıbrıs Rum tarafı bunu ‘Amerika bizi her alanda destekliyor’ gibi yorumluyor ve bu şekilde sunuyor.”
“Amerika’nın adımı bölgede barışa ve istikrara hizmet etmez”
Özersay, Amerika Birleşik Devletleri’nin 33 yıl önce silah ambargosunu getirmesinin nedeninin Kıbrıs’taki çözüm görüşmelerini sekteye uğratmamak olduğunu hatırlattı, “Bu adım Amerika’nın Kıbrıs’ta bir çözüm olmasını önemsemiyor anlamına gelir ve bölgede barışa ve istikrara hizmet etmez” ifadesini kullandı. Özersay, “Silah ambargosu kararının içinde bu ifade açıkça yazıyor; çözüm müzakerelerini sekteye uğratmamak ve yardımcı olmak için karar alınmıştı. Ambargonun kaldırılması kararını herkesin çok iyi düşünmesi gerekiyor. Bölgedeki barışa ve istikrara kesinlikle hizmet etmeyen ve bölgede silahlanma anlamında bazı tırmanmaları da beraberinde getiren bir adımdır” dedi.
“Doğu Akdeniz’in artan önemi nedeniyle ABD mevcudiyetinin şeklini değiştiriyor”
Rum tarafına silah ambargosunu kaldırma kararının bir süre önce Amerikan kongresinde alındığını ancak şimdi yürürlüğe girdiğini belirten Kudret Özersay, ABD’nin Güney Kıbrıs’taki Büyükelçisinin arayarak sözlü bilgi verdiğini aktardı. Özersay konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “ABD Büyükelçisinin verdiği bilgi şöyle; 2021’in başından itibaren bir yıl boyunca Kıbrıslı Rumlar’a belli bazı konularda savunma ve silah malzemeleri satın almaları yönünde bir marj açıyorlar. Arama-kurtarma, terörle mücadele, kara paranın aklanması gibi konularda Rum tarafına bazı katkılar yapacaklarını söylüyorlar. Her ne kadar da ‘öldürücü olmayan silah’ gibi kavramlar kullansalar da sonuçta bir yıl boyunca iletişim, radar, istihbarat vb teknik savunma malzemelerini satabilecekler. Yıllardır ABD’nin Doğu Akdeniz’de zaten bir 6. filosu var. Askeri ve güvenlik anlamında burada bir mevcudiyeti zaten var. ABD, Doğu Akdeniz’in artan önemi nedeniyle buradaki mevcudiyetinin şeklini değiştirmeye çalışıyor.”
Amerika’nın bir amacının da Rusya Federasyonu’nun bölgedeki etkisini ve nüfusunu kırmak olduğuna işaret eden Özersay, bunun için de ilave bazı adımlar attıklarını söyledi. Amerika’nın bölgedeki mevcudiyetinin nitelik değiştirdiğini anlatan Özersay, Güney Kıbrıs’ta ExxonMobil isimli Amerikan doğalgaz şirketi aracılığıyla ticari mevcudiyeti olduğunu; Kıbrıs Rum tarafıyla yaptığı askeri işbirliği veya eğitim işbirliği anlamına gelebilecek bir anlaşmayı da bir süre önce yaparak bu yönde de bir varlık göstermeye başladığını belirtti. Özersay; “ABD diğer yandan Rus savaş gemilerinin Rum tarafındaki limanlara gidip ikmal yapmasının da önünü kesmeye çalışıyor. Zaten Kıbrıslı Rumlara bu yönde de bir şart koşmuş durumda. Rus kara parasının Rum tarafında aklamasının da önüne geçecek, böylece Rus nüfusunu kıracak bazı adımlar atmış olacak” şeklinde konuştu.
