Türkiye’den KKTC’ye gelip, yerleşen insanlarda, ‘Kıbrıslılık’ ve aidiyet duygusunun yeşermesi gerektiğini ifade eden 4. Cumhurbaşkanı Akıncı, aksi takdirde ayrılığın daha da tehlikeli bir hale geleceğini ifade ederek, Türkiye’nin eski Başbakanlarından, merhum Bülent Ecevit’in, Kıbrıslı Türklere yaptığı “Kendinize ait kültürünüzün unsurlarını koruyunuz” tavsiyesine dikkat çekti.
Dördüncü Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs Genç TV’de Nazar Erişkin’in sunduğu “Bugüne Dair” programına konuk olarak, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İlk olarak, “sessizliğini aylar sonra bozduğu” yönündeki söyleme ilişkin konuşan Mustafa Akıncı, “Aslında sessiz kalmadım; sadece ses olarak sesimi duymadınız. Ama yeri geldikçe görüşlerimi sosya medya hesaplarımdan halkla, kamuoyuyla paylaştım. Yeri geldikçe yaptım, çok sık yapmadım” dedi.
27-29 Nisan tarihleri arasında Cenevre’de gerçekleşecek 5+BM gayriresmi toplantısına ilişkin görüşleri sorulan Akıncı, “Önemli olan söylemden öte, eylemdir. Masada ortaya konacak olan tavırlar önemli. Benim bu konudaki görüşümü biliyorsunuz” ifadelerini kullandı.
“BİATÇI KÜLTÜRE İHTİYAÇ DUYDULAR, TEHDİTLE, ŞANTAJLA BU SONUCU ELDE ETTİLER”
Akıncı, federal çözümden taraf olduklarını, bu nedenle, özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde aleyhine kampanyalar yapıldığını, seçimlere müdahaleler yapıldığını ifade ederek, “Onlar, her söylenene kafa sallayan, biatçı kültüre ihtiyaç duydular ve tehdit, para, şantajla bu sonucu elde ettiler” şeklinde konuştu.
5+BM GÖRÜŞMELERİ…
Türk tarafının, “egemen eşitliğe dayalı iki ayrı devlet” görüşüyle masaya gitmesi halinde, Türkiye hariç masadaki herkesin bu tezin karşısında olacağını belirten Akıncı, “BM zaten Güvenlik Konseyi kararlarına bağlı. Bu kararların tümü, KKTC’nin tanınmamasına ilişkin kararlar… Tam tersine, federal çözümü destekleyen kararlar. AB’nin de bugüne kadarki tavırları belli, iki eşit tarafın oluşturacağı tek bir Kıbrıs istiyorlar” dedi.
“YEGÂNE FORMÜL FEDERASYONDUR”
Federal çözümün, Kıbrıslı Rumların tahakkümü altına girmek demek olmadığını, bu şekildeki söylemlere kimsenin kulak vermemesi gerektiğini ifade eden Akıncı, “yegane formül federasyondur” vurgusu yaptı.
“TÜRKİYE, KKTC’Yİ TANIMANIN GEREKLİLİKLERİNİ TAM OLARAK YERİNE GETİRİYOR MU?”
“Türkiye Cumhuriyeti, KKTC’yi tanımanın gerekliliklerini tam olarak yerine getiriyor mu?” diye soran Akıncı, Türkiye ile KKTC arasında spor müsabakalarının bile yapılamadığına işaret ederek, “Peki, Güney Kıbrıs’ı tanımamanın gerekliliklerini yerine getiriyorlar mı? Bizimle maç yapamıyorlar ama Larnaka üzerinden Güney’e giderek maç yapıyorlar, bizim gençlerimiz de ancak tribünden izlemekle yetiniyor” dedi.
“TÜRKİYE BİLE TANINMANIN GEREKLERİNİ YERİNE GETİREMEZKEN, SİZİ KİM TANIYACAK?”
“Türkiye bile tanınmanın gereklerini yerine getiremezken, sizi kim tanıyacak?” diye soran Akıncı, “Türkiye’nin, KKTC’yi tanıtma gibi bir gündemi yok. Böyle bir çaba içinde değiller. Bu durum günün sonunda nereye hizmet ediyor? KKTC’nin Türkiye’ye daha da bağımlı bir hale bürünmesine… Belki de söylenemeyen şeyin adı budur; KKTC’nin, Türkiye’nin bir vilayeti haline dönmesi” şeklinde konuştu.
“ANASTASİADİS, BİZİM KARŞIMIZDA RAHAT DEĞİLDİ”
Crans Montana’daki görüşmelere kadar, Türkiye’nin Kıbrıs siyasetinin bu yönde olmadığını, Türkiye’nin, özellikle Crans Montana’da gerekli esnekliği gösterdiğini ifade eden Akıncı, “Crans Montana’dan sonra, federasyon öldü, bitti, bertaraf edelim siyaseti izlendi. Bu siyaset yanlış” ifadelerini kullandı.
Crans Montana görüşmeleri sonrası adaya gelen Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile yaptığı görüşmede, bu konunun da görüşüldüğünü ifade eden Akıncı, “Sorun, mevcut Rum Yönetimi liderinin, siyasi eşitliği içine sindirememiş olmasıdır. Eskiden kabul ettiklerini, şimdi inkâr etmesidir. Biz şu an ne yapıyoruz? Rum liderin çıkıp ‘ben federasyon istiyorum, BM parametrelerini istiyorum, Türk tarafı bunların dışına çıkıyor’ söylemlerini yapmasına fırsat tanıyoruz” dedi.
Akıncı, “Eğer bizde gerçeğe dönüş yaşanmazsa, bugüne kadar bahsedilen tavır orada da sergilenirse, yalnızlık politikası sıklaşacak. Anastasiadis kendini çok rahat bir konumda bulacak. Bizim karşımızda rahat değildi” dedi.
“TÜRKİYE’NİN, KKTC’NİN TANINMASI GİBİ BİR GÜNDEMİ YOK”
KKTC’nin resmen tanınma olasılığının ‘sıfır’ olduğunu, böyle bir olasılığın bulunmadığını ve Türkiye’nin de böyle bir gündemi olmadığını yineleyen Akıncı, “Bunu yakından biliyorum. Sayın Erdoğan’la son görüşmemizde, bunu bana kendisi söylemişti. Crans Montana sonrası benim üzerinde durduğum 13 madde vardı. Bunlardan biri de KKTC’nin daha görünür olmasıydı” şeklinde konuştu.
KKTC’nin resmi olarak tanınması konusunda konuşmasını sürdüren Akıncı, “Önce Türkiye çıkıp, ‘ben bugünden itibaren KKTC’yi tanımanın tüm gereklerini yerine getiriyorum’ demesi lazım. Sonra en yakın nedir? Azerbaycan değil mi? Azerbaycan’dan başlayarak bu devletlerin sizi tanımasını sağlayacaksınız. Öyle değil mi?” diye sordu.
“SON SEÇİMLERDE İŞ ÇIĞIRINDAN ÇIKTI”
Son Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde “işin çığırından çıktığını” ifade eden Akıncı, “Benim görüşüm, Kıbrıs Türk halkının görüşüdür. Sandık sandık inceledim. Ortaya çıkan tablo; manipülasyonlar, şantajlar, tehditler, vaatler parayla sandığa gitmeyen insanları bir şekilde yönlendirerek, 17 bin kişiyi sandığa götürdüler. Bunun gerçek anlamda halkın düşüncelerini yansıtan bir sonuç olduğunu kimse iddia edemez” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE’DEN GELİP KKTC’YE YERLEŞEN İNSANLARDA AİDİYET DUYGUSUNUN YEŞERMESİNE İZİN VERMELİYİZ”
Geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir ankete işaret eden Akıncı, “Çok çarpıcı bir sonuç var. Türkiye’den Kıbrıs’a gelip yerleşen insanlarımızın büyük bir çoğunluğu, vatanlarını Türkiye olarak görüyor. Büyük çoğunluğu, Cumhurbaşkanı olarak Türkiye Cumhurbaşkanını görüyor. Bu aidiyet duygusunun, buraya gelen insanlarda yeşermesine izin vermezsek, ayrılık daha da tehlikeli bir hale gelecek” dedi.
ECEVİT’İN KIBRISLI TÜRKLERE TAVSİYELERİ… “KÜLTÜRÜNÜZÜ KORUYUNUZ”
Türkiye’nin eski Başbakanlarından, merhum Bülent Ecevit’in, Kıbrıslı Türklere yaptığı tavsiyelerden söz eden Mustafa Akıncı, “Kıbrıslı Türklere yaptığı en büyük tavsiyelerden biri, ‘lütfen bizim yaptığımız yanlışları almayınız’ söylemi olmuştur. ‘Kendinize ait kültürünüzün unsurlarını koruyunuz, bizi taklit etmeyiniz, ihtiyacınız yoktur’ demiştir” şeklinde konuştu.
