Mahkumlar, cezaevinde 40 kişilik koğuşlara verilen suyun çok yetersiz olduğunu ve öğlene kadar bu suyun yetmediğini söylüyor. Yaz sıcaklarında daha fazla suya ihtiyaç duyan mahkumların cezaevi müdüründen daha fazla su verilmesi talebinde bulunduğu ancak müdürün bu talebi reddedip “Gidin kantinden aldın” şeklinde sözler sarf ettiği iddia edildi.
Parası olmayan mahkumların ise bu nedenle gün içinde susuzluk çektiği öğrenildi.
Cezaevi kantininde yapılan vurgundan sonra ise cezaevindeki kantinin bomboş kaldığı ve parası olan mahkumların neredeyse alacak hiçbir şey bulamadıkları, satılan ürünlerin de piyasanın çok üzerinde fiyata satıldığı öğrenildi.
Öte yandan isminin baş harfleri H.K adlı bir mahkumun AIDS hastası olduğu ve mahkumlar ile gardiyanların bu konudan dolayı endişeli olduğu ortaya çıktı. Hastanın tüm mahkumların tıraş olduğu berberde tıraş olduğu ve bu nedenle mahkumların berbere bile gitmeye korkar oldukları kaydedildi.
Söz konusu AIDS hastasının tedavisinin yapılmadığı, insanlık dışı bir ortamda yaşamaya mahkum bırakıldığı belirtildi.
Bu arada cezaevinde yapılan aramada FETÖ kitapları ele geçirildiği iddia edildi.
Kitapların cezaevine kim tarafından getirildiği tespit edilemedi.
Hırsızlık suçundan mahkum olan 14 yaşındaki Daniel Beagrof adlı çocuğun da zorla cezaevi mutfağında çalıştırıldığı, Beagrof’un burada çalışmak istemediğini defalarca bildirmesine rağmen işletildiği belirtildi.
Mahkumlar, herhangi bir mahkumun cezaevi müdürü ile görüşmesine imkan tanınmadığından da şikayetçi.
Mahkumlar, yazılan dilekçelere cevap verilmediğini söylüyor ve bazı kişilerin müdür odasında saatlerce toplantı yaptıklarını dile getiriyor.
Cezaevinde Ramazan Bayramı dolayısıyla yapılan açık görüşün ise dışarıda gerçekleştirilmesi dikkat çekti. İçeride klimalı salonlar bulunurken, mahkumların aileleriyle birlikte dışarıda 40 derede sıcakta güneşin altına kurulan çadırlarda görüşmek zorunda bırakılması tepki çekti.
