Mehmet Harmancı, dövizdeki artışı değerlendirdi: “Bu girdap günün sonunda hepimizi boğacak”

15
Mehmet Harmancı
reklam alani

LTB Başkanı Mehmet Harmancı, yükselen döviz ve ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz hakkında açıklama yaparak, “Bu girdap günün sonunda hepimizi boğacak” dedi.

Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı, sosyal medya üzerinden açıklama yaptı.

Dövizin ciddi anlamda hayatın bütününü tehdit ettiğini söyleyen Harmancı, “Hala daha kimse çıkıp bize önümüzdeki aylarda, yıllarda hangi enstrümanları kullanarak ülkenin döviz bağlantılı ekonomik girdaptan çıkılabileceğini anlatmıyor” ifadelerini kullandı.

LTB Başkanı Harmancı, “Günü yaşıyoruz, gün söyleniyor ve sadece gün üzerine düşünüyoruz” söyleyerek Koronavirüs sürecinin tüm dünyanın ekonomik değerlerini değiştirdiğini, bu yaşananların yansımalarını da “bizim ekonomimiz de elbette yaşayacak” dedi.

Aradaki tek farkın bu ekonomik yıkıma karşı “dilenme” dışında bir alternatif modelin olmadığına dikkat çeken Harmancı, “Kamu maliyesini kimse konuşamıyor, özel sektörde işsiz kalan önemli sayıda insanın hayatlarını nasıl idame ettireceklerini konuşabilen, masaya yatıran yok. Herkes durum tespiti yapmakla meşgul” ifadelerine yer verdi.

LTB Başkanı Mehmet Harmancı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Aşağıda yazacaklarımın ötesinden kapsamlı daha çok konu var elbette ama konuşmalıyız ve düşünmeliyiz çünkü bu girdap günün sonunda hepimizi boğacak.

  • Yeni turizm modelinin, bireylerin sağlık ve güvenlik ihtiyacına binaen inşa edilmesi kaçınılmaz.
  • Paylaşarak Başarabiliriz: Kamu çalışanlarının özel sektör çalışanları ile refahlarını paylaşmaları elzem.
  • Ülkenin yıllarca vergi düzeni paralelinde refahlarını artıranların şimdi bunu paylaşma zamanı.
  • Dijital dünya içerisinde yer alarak bunu yaşamın her alanına olumlu katkı sağlayacak bir model olarak geliştirmemiz kaçınılmaz. Yurttaşın devlete dair işlerini daha kolay yapmalarından tutun da yurttaşların karar alma süreçleri dâhil katılımcılığını artırmaya, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerine kadar pek çok noktada dijital dünyanın sağladığı imkanları olumlu yönde değerlendirmeliyiz.
  • Yerel tarım ve hayvancılık politikalarının girdi maliyetlilerine akılcı politikalarla yön vermeliyiz, öncelikler belirlemeliyiz. Örneğin dışa bağımlı olduğumuz ürünler belirlenerek ülkede yetiştirme koşulları yaratmalıyız. Haspolat bölgesinde ziraat mühendisleri Odası ile başlattığımız örnek çalışma ülkeye yayılmalı.
  • Güçlü, sahaya hâkim ve yerinden çözüm modelleri: Yerel yönetim reformunu bir an önce yapmamız gerekiyor. Güçlü, sahaya hâkim ve yerinden çözüm modelleri dünyadaki başarılı örnekleri takip edersek yaratabiliriz.
  • Yatırımcı standartları sürekli değişen bir anlayıştan ülke yararı gözetilerek geniş bir çerçevede tüm paydaşlarla yeni yatırımcı stratejileri belirlenmeli ve bu belirlenecek anlayış yeni durumlar olmadan değişmemeli.
  • Üniversite eğitiminde nicelikle beraber nitelik: Üniversiteler ülkenin kalkınma modelinde sadece getirdikleri öğrenci sayısı ile değil ülke ekonomisine yön verebilecek kalitede yetiştirdikleri insan sayısı ile de rol oynamalı.
  • Seçim ve halk oylaması yasası ivedilikle değişmeli, tüm demokratik kesimlerin parlementer sistem içerisinde yer alabilmesinin yolu açılmalı. Güçlü ittifakların önünün açılabileceği modeller üzerine kafa yorulmalı.
  • Etik kuralla beraber yasal çerçeve: Medya, siyaset ve ekonomik çevreler ilişkileri de etik kuralların yanında yasal çerçeve içerisinde de yapılandırılmalı.
  • Sosyal devlet böyle dönemlerde en büyük ihtiyaç, ülkede ciddi anlamda artış gösteren barınma sorunlarını çözebilmek için atıl inşaat alanları ile ilgili ciddi yaptırımlar ve kamu özel ortaklık modelleri ele alınmalı.”
Paylaş