KKTC’de de tespit edilen koronavirüs varyantı ile ilgili neler biliniyor?

13
KOronavirüs
reklam alani

İngiltere’den sonra ABD, pek çok Avrupa ülkesi, Türkiye, Güney Kıbrıs ve son olarak da KKTC’de de koronavirüsün yeni varyantının ortaya çıkması, dikkatlerin daha hızlı bulaştığı düşünülen mutasyonlara çevrilmesine neden oldu…

A+
İngiltere’den sonra ABD, pek çok Avrupa ülkesi, Türkiye, Güney Kıbrıs ve son olarak da KKTC’de Koronavirüsün yeni varyantlarının ortaya çıkması, dikkatlerin daha hızlı bulaştığı düşünülen mutasyonlara çevrilmesine yol açtı. Bir virüsün genetik kodunda meydana gelen çok küçük değişiklikler sonucu ortaya çıkan yeni türlere viral varyant deniyor.

Salgın döneminde çok sayıda genetik mutasyon ve çok sayıda viral varyant ortaya çıktı. Bunlar arasında daha kolay yayılanlar salgının baskın virüs varyantı haline gelirken diğerleri yok oluyor. Uzmanlar bunun bir tür “doğal seleksiyon” süreci olduğunu söylüyorlar.

“İNGİLTERE’DE ORTAYA ÇIKAN ‘B.1.1.7’ VARYANTI ŞUBAT AYI ORTALARINDA BASKIN OLABİLİR”

Değerlendirmede yer alan bilgiye göre, İngiltere’de kent bölgesinde 2020 Aralık ayında dikkatleri çeken ve VOC (variant of concern) 202012/01 olarak isimlendirilen bu varyant, 2020 yılının Eylül ayının ikinci yarısında ortaya çıktı. Söz konusu varyant, özellikle aralık ayında İngiltere’nin güneyinde “sıkı kapanma” önlemlerine rağmen hızla yayılarak baskın hale geldi. Şu ana kadar yapılan incelemelerden elde edilen veriler, mutasyonlu virüsün bulaşma hızının ve ölüm oranının daha yüksek olduğunu ortaya koydu.

Araştırmalar, tüm yaş gruplarını etkilediği, aşı ve doğal enfeksiyonlardan sonra edinilen bağışıklık yanıtlarında etkinlik kaybı olasılığının da düşük olduğunu gösterdi.

AĞIR HASTA VE ÖLÜM SAYILARI ARTTI

Analizler, birbirinden biraz farklı sonuçlar ortaya koysa da hepsi, Corona virüsünün B.1.1.7 tanımlı varyantıyla enfekte olan hastalar arasındaki ölüm riskinin İngiltere’de dolaşımda olan diğer varyantlarla enfekte olanlardan daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Bulguları bir modelde toplayan NERVTAG, yeni varyantın ölüm riskini yüzde 30 oranında arttırdığını ortaya çıkarıyor. Bulaşıcılığın ve yayılma hızının artmış olması nedeniyle yükselen vaka sayıları, ağır hasta ve ölüm sayılarının artmasına yol açarak sağlık sistemi üzerinde baskı oluşturuyor.

Pek çok ülkeye yayılan mutasyonlu virüs, özellikle İrlanda ve Portekiz’in yanı sıra İsviçre ve Danimarka’da da toplum içi bulaşmalardaki payını artırmış durumda. Şubat ayı ortalarında baskın köken haline gelebileceğinden endişe edilen mutasyonlu virüse, Türkiye’de pek çok ilde 100’den fazla kişide rastlandı.

Amerikalı sağlık yetkilileri de, virüsün İngiltere varyantının Mart ayına kadar Amerika’daki en yaygın tür haline gelebileceği uyarısında bulundu.

YENİ VARYANTLAR NEDEN KAYGI VERİCİ?

Bazı doktorlar daha hızlı yayılıyor gibi görünen yeni Koronavirüs varyantlarının baskın hale gelmesiyle vaka sayılarının aşırı tırmanması ve hastaneler ve bakım evleri üzerindeki baskının baş edilemeyecek bir düzeye gelmesinden endişe ediyor.

Hastalığın yayılışıyla ilgili verileri, sosyal önlemler ve matematik modellemelerle bir araya getiren Londra’daki Hijyen ve Tropikal Hastalıklar Fakültesi’nden araştırmacılar, İngiltere’de ortaya çıkan varyantın bulaşıcılık özelliğinin daha önce tespit edilen mutasyonlardan daha fazla olduğu sonucuna vardılar.

İngiltere’de hastalananların temaslarını izleyen sistemde toplanan veriler, yeni varyantın enfekte ettiği kişilerin, hastalığı, virüsün eski versiyonlarına kıyasla çok daha fazla insana bulaştırdıklarını ortaya koydu. Veriler ayrıca viral yük yani insanın vücudundaki virüs miktarının yeni varyantla enfekte olan kişilerde daha yüksek olduğunu da gösteriyor.

Bir kişinin viral yükü ne kadar yüksek ise genellikle çevreye bulaştırma kapasitesi de o kadar yüksek oluyor.

YENİ MUTASYONLARIN ÖZELLİKLERİ NELER?

İngiltere’de ortaya çıkan yeni varyantta aşağı yukarı yirmiden fazla mutasyon var. Bunlardan bazıları Koronavirüsün dış yüzeyindeki spike (sivri uçlu) proteini adı verilen dikensi çıkıntılara dair farklılıklar. Bu proteinler virüsün insan hücrelerine daha kolay tutunup içine girmesini sağlıyor.

Teorik olarak bu protein çıkıntılarının mutasyona uğrayarak insan hücrelerine daha da kolay tutunup enfekte etme özelliğine kavuşmuş olması mümkün. Cambridge Üniversitesi’nden Dr. Ravindra Gupta, daha önce yapılan araştırmaların son varyantta da bulunan bir mutasyonun virüsü daha bulaşıcı hale getirmiş olabileceğini gösterdiğini not ediyor.

YENİ VARYANTLARA KARŞI HANGİ TEDBİRLER ALINMALI?

Salgın hastalık ve kamu sağlığı uzmanları salgından korunmak için bilinen sosyal mesafelenme, maske kullanma, el yıkama gibi önlemlerin sürdürülmesi ve iç mekanlarda, özellikle de iyi havalandırılmayan yerlerde, başka insanlarla bir araya gelmekten kaçınılması gerektiğini vurguluyorlar. Yeni varyantların daha bulaşıcı olduğu yolundaki ilk izlenimler doğruysa, iç mekanlarda çok daha fazla önlem almak ve sosyal temasları çok daha az bir düzeye indirmek gerekebilir.

Paylaş