Kısır ve sonuçsuz müzakere sürecine hapsetmeye çalışıyor

29
reklam alani

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay , Kıbrıs Rum liderliğinin son günlerde gündeme getirdiği  “gevşek federasyon” düşüncesiyle ilgili olarak açıklamada bulundu.

Dışişleri Bakanı Özersay, Kıbrıs Rum liderliğinin aslında temelde çok bir şeyi değiştirmeyecek bir gevşek federasyon kavramıyla, Kıbrıs Türk tarafını ve Birleşmiş Milletleri aynı kısır ve sonuçsuz müzakere sürecine hapsetmeye çalışıyor olabileceğine dikkat çekti. Özersay “her tür düşünce elbet gayrı resmi olarak konuşulur, ancak BM’nin mevcudiyetinde gevşek federasyon ve benzeri kelime oyunlarına gelirsek müzakerelerin kaldığı yerden başlaması kıskacına girmiş oluruz. Kıbrıs Türk tarafı bu açıdan dikkatli olmalıdır” dedi.  Özersay ayrıca “eğer Kıbrıs Rum liderliği gevşek federasyon diyerek Kıbrıs Türkünün kararlara etkin katılımını ve olmazsa olmaz olan dönüşümlü başkanlığı budamaya çalışıyorsa bu çabası boşunadır. Zihniyet değişimi olmadıkça paylaşmaya dayalı bir ortaklık için müzakere etmek, sadece zaman kaybı demektir” ifadelerini kullandı.
Özersay “50 yıllık müzakere sürecinde aslında pek de yeni bir şey olmayan “gevşek federasyon” kavramıyla geçtiğimiz yıl başarısızlıkla sonuçlanan aynı süreç yeniden başlatılırsa statükonun devamına hizmet edilmiş olunur. Buna izin vermemeliyiz” dedi.  Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay TAK’a açıklamalarda bulundu.

“YETKİLERİN SAYISI AZALDIĞINDA RUM LİDERLİĞİNİN PAYLAŞAMAMA SORUNU ORTADAN KALKMAZ”

Özersay  “Sorunun kökeninde Kıbrıs Rum liderliğinin yönetimi ve zenginliği bizimle paylaşmak istemiyor oluşu vardır. Oysa federasyon yönetimin ve zenginliğin paylaşılmasına dayanan bir modeldir. O halde federal hükümetteki yetkiler sayı itibariyle biraz daha az olduğunda Rumlar yönetimi bizimle paylaşmamış mı olacaklar? Bence yetkilerin sayı olarak bu şekilde azaltılması bugün karşı karşıya kaldığımız “yönetimi paylaşamama” sorununu herhangi bir biçimde çözebilecek bir şey değildir. Paylaşamama sıkıntılarını aşamıyorlarsa, bir başka ifadeyle zihniyet değişimine gidemiyorlarsa paylaşmaya dayalı bir model temelinde ısrar etmenin bir anlamı yoktur. Kıbrıs Rum liderliği önce gevşek federasyon kavramını kullandı ardınsansa Kıbrıslı Türklerin alınacak kararlara daha az bir katılımının bu modelde daha bir mümkün olacağını vurguladı. Özetle ‘federal hükümete daha az etki verelim ama siz de siyasi eşitliğiniz açısından olmazsa olmaz olan etkili katılım hakkınızdan taviz verin’ denildi. Bu tabi ki olacak şey değildir ve bir kandırmacadır” ifadelerini kullandı.

“KARAR ALINMASINDA DAHA AZ ETKİLİ OLMAMIZI İSTİYORLARSA BU NASIL BİR ORTAKLIK OLACAK?”

Özersay “Kıbrıs Rum liderliği bize ‘daha az yetki paylaşalım ki siz de kararlara daha az katılın, siyasi eşitliğinizden taviz verin’ demeye getiriyor. Kararlara etkili katılım, etkili temsiliyet ve dönüşümlü başkanlıkta vücut bulabilecek olan siyasi eşitlikten vazgeçmemizi istiyorlarsa temel parametrelerden birini ortadan kaldırmaya dönük bir hamle yapıyorlar demektir. Kendileri bir diğer temel parametre olan ortaklığın şeklini değiştirmeye ve daha farklı bir şey müzakere etmeye hazır mıdırlar? Kelime oyunlarıyla bezenmiş bir gevşek federasyon buna hazır olduklarını göstermez elbet. Federal bir yapıda tek bir yetkiyi paylaşacak dahi olsak kararların alınmasına etkili katılımımız ve temsiliyetimiz tabi ki olmazsa olmazdır. O nedenle herkesin bu açılardan dikkatli olması gerektiğine inanıyorum. Karar alınmasında Kıbrıslı Türkler daha az etkili olsun diyorlarsa o zaman ortaklığın ne anlamı kalır” ifadelerini kullandı.

“HRİSTOFYAS DÖNEMİNDE YETKİLERDE GÖSTERMELİK DEĞİŞİKLİKLER YAPILDI”

Geçmişte müzakerelerde yetkilerin sayısı konusunda çok kez tartışmalar yapıldığına da dikkat çeken Dışişleri Bakanı Özersay “Sayın Hristofyas’ın döneminde federal yetkilerin sayısını artırmak kendisi açısından önemli olduğundan bazı kelimelerde değişiklik yapılıp, bazı cümleler adeta ikiye bölündü ve federal yetkilerin artırıldığı algısı yaratıldı. Bunlar tabi ki Kıbrıs sorununun iç politikanın malzemesi olarak kullanılmaya çalışılmasının doğal sonuçlarıydı. Şimdi aradan geçen onca yıldan sonra yine aynı noktaya geri döndük. Rum liderliği bu kez da herhalde bazı kelime ve cümle değişiklikleri ile federal yetkileri daha az gösterip karşılığında siyasi eşitliği ve özellikle dönüşümlü başkanlığı sulandırmaya çalışacak. Ama burada asıl sıkıntı, bu türden sözde “açılımlarla” Kıbrıs Rum liderliğinin müzakereleri kaldığı yerden yeniden başlatmaya çalışmasıdır. Hepimiz buna dikkat etmeliyiz ve buna neden olacak yaklaşımlardan uzak durmalıyız. Çünkü aslında herkes de çok iyi biliyor ki zihniyet değişimi olmadıkça paylaşmaya dayalı ortaklık için müzakere, sadece zaman kaybı demektir” ifadelerini kullandı.

Paylaş