İyi komşular olarak yan yana barış içinde yaşamanın yollarını aramalıyız

87
reklam alani

Süreç içerisinde Kıbrıs Türk tarafı ve Anavatan Türkiye’nin her türlü yapıcı ve iyi niyetli çabayı gösterdiğini belirten Ertuğruloğlu, hatta Kıbrıs Türk tarafının yaptığı önerilerle birçok konuda makul uzlaşı sınırlarını zorladığını, bazen de aştığını ifade etti.

Ertuğruloğlu yaptığı yazılı açıklamada, süreçten ve Crans-Montana’daki son konferanstan bir uzlaşı çıkmamasının nedeninin Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıslı Türklerle eşitlik zemininde yetki paylaşımını reddeden, süreci uzatıp sekteye uğratmak suretiyle uluslararası alandaki tanınmışlığını kökleştirmek ve sonuçta KKTC’yi Anavatan Türkiye’den kopararak bunun sağladığı güvenceden mahrum etmeye çalışması olduğunu kaydetti.

Ertuğruloğlu, bu dönemin karşılıklı suçlamalarla değil, Kıbrıs’ın iki halkın ve devletin iyi komşuluk ilişkileri içerisinde daha gerçekçi bir zeminde ele alınması için bir fırsat olarak kullanılması gerektiğine inandıklarını belirterek, 50 yıllık müzakere sürecinin tarafların Kıbrıs konusundaki pozisyonları ve vizyonlarının taban tabana zıt olduğunu nihai bir şekilde ortaya koyduğunu belirtti.

Kıbrıs Türk tarafının Adanın iki sahibinden biri olan bir halk olarak bütün samimiyetiyle eşit ortaklık zemininde bir uzlaşı ararken, Rum tarafının Kıbrıs’ın bir Elen adası olduğu noktasından hareketle hâkimiyetçi bir yaklaşım izlediğini kaydeden Ertuğruloğlu, Kıbrıs Türk halkına eşit bir statü tanınmasına ısrarla karşı çıkan Rum tarafının bu yaklaşımının tarihi, hukuki ve siyasi açıdan yanlış ve temelsiz olduğunu belirtti.

Kıbrıs Türk halkının on yıllardır Kıbrıs Rum tarafının girişimiyle uluslararası alanda kendisine karşı uygulanan gayrı insani izolasyon ve sınırlama kampanyasına tabi tutulduğuna da işaret eden Ertuğruloğlu, “Bu, her türlü adalet ve insan hakları normlarına aykırıdır. İki halk arasındaki ilişkileri daha da kötüleştirip aradaki güven eksikliğini derinleştirmekten başka bir amaca hizmet etmeyen bu sınırlamaların kaldırılması konusunda uluslararası topluma büyük görev düşmektedir. Bu konuda genelde uluslararası toplumun ve özelde Avrupa Birliği’nin insani ve ahlaki sorumluluklarını daha fazla vakit geçirmeden yerine getirmesini bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Ertuğruloğlu şöyle devam etti:

“Coğrafya, Kıbrıs’taki iki eşit halkı sorunlarına iyi komşuluk ilişkileri içinde karşılıklı anlayışa dayalı bir uzlaşı bulmaya zorlamaktadır. Bunu federal bir ortaklık yoluyla sağlamaya yönelik çabalar başarısız kaldığına göre, çabalarımızı iyi komşular olarak karşılıklı saygı ve yan yana barış içinde yaşamanın yollarını aramaya yönlendirmeliyiz. Bu hem bizim vizyonumuz hem de gelecek nesillere karşı sorumluluğumuzdur.”

Paylaş