Eski Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu: “Doğu Akdeniz’de enerji krizleri derinleşti”

44
Tahsin Ertuğruloğlu
reklam alani

Eski Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Doğu Akdeniz konusunda Rum tarafının çeşitli senaryolar yoluyla hem Türkiye hem de KKTC’yi en doğal haklarından ve güvenliğinden etmek istediğini belirtti.

Eski Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Antalya’da Akdeniz Üniversitesinde düzenlenen “Doğu Akdeniz Çalıştayı”nda yaptığı konuşmada, Doğu Akdeniz’in stratejik öneme sahip olduğunu söyledi.

Süveyş Kanalı sayesinde Avrupa ve Orta Doğu’nun güzergahının kısaldığına ve ticaret rotalarının yüzde 35’inin buradan geçtiğine dikkati çeken Ertuğruloğlu, “Akdeniz’de önemli miktarda doğal gaz rezervleri olduğunu biliyoruz. Bu nedenle Doğu Akdeniz, uluslararası ticaretin ve enerjinin önemli bir merkezi haline geldi. Doğu Akdeniz aynı zamanda enerji hattının da tam ortasında.” diye konuştu.

Akdeniz’de yüksek miktarlarda hidrokarbon rezervlerinin bulunduğunu vurgulayan Ertuğruloğlu, bu kaynaklar çıkarılırsa Avrupa’nın 30 yıllık ihtiyacının karşılanabileceğini kaydetti.

Araştırma raporlarında, bölgede 1,7 milyar varillik kaynak olduğunun söylendiğini aktaran Ertuğruloğlu, “Bu aynı zamanda önemli bir güç. Eğer doğru yönetilirse, doğru paylaşılması sağlanabilir. Aksi halde, hiçbirimiz bundan faydalanamayız.” ifadesini kullandı.

Ertuğruloğlu, Kıbrıs meselesinin büyük bir “merkezi konu” haline geldiğini ve bunun için iş birliğine ihtiyaçları olduğunu dile getirdi.

Adadaki iki ülkenin de uzun vadeli çözümler araması gerektiğini vurgulayan Ertuğruloğlu, şöyle devam etti:

“Doğu Akdeniz’de enerji krizlerinin derinleştiğini görüyoruz çünkü Rum tarafı çeşitli senaryolar yoluyla hem Türkiye hem de KKTC’yi en doğal haklarından ve güvenliğinden etmek istiyor. Türkiye’nin ve KKTC’nin dikkate alınmadığı hiçbir senaryo kabul edilmeyecektir. Böyle senaryolar sürdürülebilir değil. Nihayetinde başarısız olacaktır. Doğu Akdeniz’de her ne yapılacaksa hak, hukuk ve aynı zamanda KKTC’nin ve Türkiye’nin hakları dikkate alınarak yapılmalı.”

“BÖLGESEL AKTÖRLERİN MÜDAHALELERİ, DOĞU AKDENİZ’DE UYUŞMAZLIKLARA YOL AÇIYOR”

Eski Ürdün Başbakanı ve eski Lahey Uluslararası Adalet Divanı yargıcı Dr. Avn Şevket el-Hasavne de Doğu Akdeniz ile ilgili sorunların, deniz haklarıyla bağlantılı olduğuna işaret etti.

Hasavne, bu problemlerin Türkiye, Libya ve KKTC’yi ilgilendirdiğini belirterek, ortaya konan bazı senaryoların Türkiye’yi dışladığına dikkati çekti.

Buna karşılık KKTC, Libya ve Türkiye’nin harekete geçtiğini anlatan Hasavne, şunları kaydetti:

“Problemlerin temeli Lozan Antlaşması’na kadar gidiyor. Sorunların temelini, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra her şey yerli yerine oturmaya başladığında, İtalya ve Yunanistan’ın yaşadıklarına kadar da götürebiliriz. Şu an inanıyorum ki hangi aksiyonlar alınırsa alınsın, mevcut durum ve iddialar için önemli olan konu, bütün yapılan hareketlerin uluslararası hukuka uygun olarak yapılmasıdır. Bu konuyla ilgili çok taraflılık esastır ancak yapılan çift antlaşmalar durumu karmaşık hale getirmekte. O nedenle, deniz yetki sınırları açısından bakıldığında, münhasır ekonomik bölge ve kıta sahanlığı konusunda, uluslararası olarak uzlaşmaya varılmış anlaşmalar temel alınmalıdır.”

Hasavne, Akdeniz’de faydalı kaynak paylaşımına ihtiyaç duyulduğuna dikkati çekerek, “Kore ve Japonya’da bunun örneklerini görmekteyiz. Maalesef hiçbir şey kolay değil. Görünürdeki sorunların ardında farklı güdü ve motivasyonlar olabiliyor. O nedenle bölgesel girişimler, bölgesel aktörlerin yaptığı müdahaleler, en nihayetinde Doğu Akdeniz bölgesinde uyuşmazlıklara yol açıyor.” ifadelerini kullandı.

Sorunların çözümü için Uluslararası Adalet Divanına başvurulabileceğinin altını çizen Hasavne, bu tür uyuşmazlıkların her zaman için hukuka saygılı çerçevede çözülmesi gerektiğini vurguladı.

Paylaş