Emin Çölaşan yazdı : Şu Bizim KKTC!

115
reklam alani

Sözcü Gazetesi yazarı Emin Çölaşan bugünkü köşesinde KKTC’nin tanınmasını kaleme aldı.

Sevgili okurlarım, Kıbrıs Barış Harekatı 43 yıl önce bu günlerde olanca hızıyla sürüp gidiyordu.

Çıkarma yapılmış, paraşütçüler indirilmiş, Türk Ordusu adada üslenmiş olan Yunan ve Rum ordusuyla kanlı çatışmalara girmiş, adım adım ilerliyordu.
Karşı taraf iyi direniyordu.
Bazı yerlerde göğüs göğüse çarpışmalar yaşandı.
Sonuçta 497 şehit verdik.
Rum tarafının ölü sayısını bilmiyorum ama birkaç bin’den az olmaması gerekir.
Sonuçta Kıbrıs’ın yaklaşık üçte birini ele geçirdik ve adadaki Türk toplumunun can ve mal güvenliği sağlanmış oldu.
Türk tarafının başında siyasetçi kimliği ile bir sivil kahraman vardı.
Bugünkü bazılarının hiç sevmediği, ismini unutturmaya çalıştığı Rauf Denktaş.

* * *

Harekatın hemen ardından Kuzey Kıbrıs Türk Federe Devleti kuruldu.
Dünyanın hiçbir ülkesi bu yeni devleti tanımadı.
Sonrasında ise 13 Kasım 1983’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) kuruldu.
Onu da bugüne kadar tanıyan olmadı!
KKTC günümüzde de bütün dünyanın ambargosu altında yaşayan bir devlet.
Şimdi günümüzdeki manzaraya kısaca göz atalım.

* * *

Varsayalım dünyanın herhangi bir ülkesindesiniz ve KKTC’de bir yakınınıza mektup veya paket göndereceksiniz. Postaya verdiniz…
Ancak zarfın üzerine herhangi bir Kıbrıs adresi yazdıysanız, gönderiniz yerine ulaşmaz.
Adresi yazacaksınız, altına mutlaka not düşeceksiniz:
“Mersin 10, Turkey.”
O paket uluslararası posta tarafından Türkiye’ye gönderilecek, oradan da Kıbrıs’a!
Eğer Mersin 10 Turkey yazmadınızsa zarfınız veya paketiniz otomatik olarak Rum tarafına gönderilecek, orada çöpe atılacaktır.

* * *

Ercan Havaalanı’na Türk uçakları dışında herhangi bir ülkenin uçakları inemez. Yasaktır, indiren şirket büyük ceza alır.
Kıbrıs’ın can damarı olan Magosa limanına yabancı ülke gemilerinin yanaşıp mal alması, mal getirmesi de ambargo kuralları uyarınca yasaktır. Gelen gemi ya kaçak gelir, ya da büyük ceza yer.
O geminin Rum limanlarına gitmesi de yasaktır! Mürettebat tutuklanabilir.

* * *

Herhangi bir ülkenin vatandaşısınız ve KKTC’ye gittiniz. Havaalanında pasaportunuza KKTC’ye giriş damgası vurulmaz.
Elinize sadece, giriş yaptığınızı gösteren bir kağıt parçası verilir ve çıkışta iade edilir.
Aksi takdirde, yani damga vurulduysa, o kimse yeni bir pasaport çıkarmadığı sürece Rum tarafına ve Yunanistan’a giremez!
Aynı durum Türk vatandaşları için de geçerlidir.
KKTC damgası varsa Yunan vizesi alamaz, Yunanistan’a giremez.
AB, Yunanistan, AB üyesi olan Rum kesimi ve bütün dünya, KKTC’yi “Korsan ülke” olarak görür.

* * *

Bu durumda KKTC’nin dünyaya açılan tek kapısı Türkiye…
Bizde bazıları ise bu küçük devleti “Başımızın belası, sırtımızdaki parasal yük” olarak görüyor.
Sivil kahraman, cumhurbaşkanı merhum Rauf Denktaş’ı da aynen öyle görür ve nefret ederlerdi.
KKTC’nin ihracat yapacak durumu yok zira satacak malı yok.
İthalat derseniz sadece Türkiye üzerinden ve tüketim malları…
Bu durumda KKTC ekonomisi iki ayrı olaya endekslendi:
Turizm ve kumarhaneler!
Çeşitli Türk firmaları orada görkemli oteller ve kumarhaneler açtı.
Türk vatandaşlarının büyük bölümü oraya kumar oynamaya gidip paraları ütülüyor!

Ve İslam ülkeleri!

Savaşı kazandık, askerimizi orada tutuyoruz ama KKTC’yi tanıyan bir tek ülke bile olmadı.
Ambargo aynen devam ediyor.
Şimdiki dahil, bizim gelmiş geçmiş hükümetlerin aklına bu konuda başka ülkelere “Tanıyın” baskısı yapmak gelmedi.
Geldiyse bile nasihat aldılar.
İşte bizim dost ve kardeş (!) İslam ülkeleri… Muhterem dindaşlarımız…
İşte Pakistan, işte “Tek millet iki devlet” dediğimiz Azerbaycan…
Körfez ülkelerinin, Katar, Suudi Arabistan vesairenin hırsız kralları ve şeyhleri…
Asya’daki sözde “Türk (!)” cumhuriyetleri…
Ve yaygarasına her gün tanık olduğumuz, İsrail’le olan kavgasına sonsuz destek verdiğimiz Filistin!..
Say sayabildiğin kadar!
Hepsi aynı…
Hepsi Hristiyan Rum kesimi ile al takke ver külah!

* * *

Bunlar sözde Müslüman, sözde dindaş (!) ama her biri ABD, Rusya gibi dünya devlerinin kucağında oturuyor.
Hiçbiri gerçek anlamda bağımsız değil. Hepsi onların emir kulu.
Demek ki uzun süredir ülkemizi yönetmekte olan Türkiye’deki “Müslüman, İslamcı” iktidarın sözü onlara da geçmiyor!..
Ya da bu konuda adım atmaya niyetleri yok zira güçleri
yetmiyor, ellerinden bir şey
gelmiyor!
Onların gözünde KKTC’nin değeri, Kudüs, Yunanistan ya da Rum devletinin ancak binde biri kadar.
Allah 497 şehidimize ve Rauf Denktaş’a rahmet eylesin.

Emin Çölaşan – Sözcü

Paylaş