Din İşleri Başkanı Atalay, Ramazan Ayı mesajı yayımladı

36
reklam alani

Din İşleri Başkanı Prof. Dr. Talip Atalay, cuma günü başlayacak olan Ramazan Ayı vesilesiyle mesaj yayımladı. Atalay yayımladığı mesajda, koronavirüs sürecinde evlerimizde olacağımız için teravih dahil bütün ibadetlerin evlerde yapılacağına dikkat çekti.

“Müslümanlar olarak özlemle beklediğimiz, Yüce Rabbimizin Kur’an-ı Kerim’de “Ramazan Ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden Ramazan Ayı’nı idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez…” (Bakara; 2/185) diye buyurduğu, Allah Resul’ünün (SAV) ”Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu azaptan kurtuluş” olarak müjdelediği, bir Ramazan Ayı’na daha 24 Nisan Cuma günü ulaşmış olacağız.

Bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesini (Kadir Suresi; 97/3) de barındıran, her bir Müslüman’ın fakirlerin en az bir gün doyabileceği fıtır sadakasını ay içinde vermeleri zorunlu olan Ramazan’a dair, Peygamberimiz (SAV) “Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan Orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır” buyurmaktadır.

Oruç tutmanın amacı, takvadır. (Bakara;2/183). Oruç Kur’an’da Savm kelimesi ile ifade edilir. Savm; normal zamanlarda helal olan bazı şeylerden, belirli bir zaman aralığında kendimizi uzak tutmayı ifade eder. Bu çerçevede, Ramazan orucunun amacı, Allah katında üstünlüğün yegâne ölçüsü olan takva sahibi olma konusunda mesafe kat etmektir. Bu amaca ancak Ramazan boyunca kendimizi iyilikte tutup, kötü olandan uzak tutarak tüm eylemlerimizi de belirleyecek şekilde bedenimizi, aklımızı ve duygularımızı olumlu yönde eğiterek; bir sonraki Ramazan’a kadar bizi Allah’ın razı olacağı şekilde iyide, doğruda, güzelde tutacak şekilde disipline edecek iradeye sahip olarak ulaşabiliriz.

Koronavirüs sürecinde, evlerimizde olacağız. Teravih dahil bütün ibadetlerimizi evlerimizde yapacağız. Ramazan, takvanın gereği olarak; ırkına, diline, inancına bakılmaksızın akraba ve komşulardan başlayarak yaşlı, kimsesiz, hasta ve gariplerin, çaresiz hayvanların ihtiyaçlarını gözeteceğimiz, paylaşıp ve dayanışacağımız, sorumluluk bilincimizin zirvesinde olacağımız bir aydır. Ülkemizde şu ana kadar çok güzel örneklerini gördüğümüz paylaşma, yardımlaşma, dayanışma bilincine de uygun olarak Ramazan’da fitrelerimizi verelim. Her türlü hastalık veya hastalık riski, hamilelik veya bebek emzirme zorunluluğu, çok ağır iş şartları vb. nedenle oruç tutmaya gücü yetmeyenlerimizden kaza etme gücü olmayanlar, her bir gün için bir kişiyi doyuracak miktarda bedeli özellikle bu zor zamanda ihtiyaç sahiplerine ulaştıralım. Başkasının ne yapması/yapmaması gerektiğine değil kendimizin hangi iyiliği yapabileceğimize odaklanalım.

Bu süreçte, tavsiye edilen kurallara birebir uymanın, insan hayatını korumayı esas alması nedeniyle, İslam dininin emri olduğunu hatırda tutarak, dolaylı ya da doğrudan kendimizin, sevdiklerimizin ve diğer insanların hayatını tehlikeye atarak Allah katında hesaba çekileceğimiz ağır bir günaha ortak olmaktan kaçınalım. Özellikle bu zor zamanlarda kan bağışı başta olmak üzere; sağlıkla ilgili ne yapabileceğimizi soruşturalım, bizden talep edilen her türlü katkıyı gücümüz yettiğince yapalım.

Kur’an ayı olan Ramazan boyunca, Kur’an’ı okuyup anlamaya çalışıp tefekkür ederek, namazlarımızı ailemizle kılıp tevbe ve istiğfar ederek Rabbimize yönelerek evlerimizi mamur edelim. Muttaki bir kul düzeyine erişip orucun hakkını vermek için Allah’ın razı olacağı iyiliklerde ısrarlı, sakındırdıklarından uzak olma konusunda kararlı ve sürekli olalım.

Bu şartlar altında, Ramazan Ayı’nın, yalnızca Allah’a kulluk amacının anlamının bilincinde olarak, dünya ve ahiret iyiliğine erişmemize vesile olmasını, her türlü hastalık ve belanın şifasının bulunmasını, ülkemize, bütün Müslümanlara ve insanlığa hayır getirmesini Yüce Allah’tan niyaz ederim.”

Paylaş