CTP Milletvekili Fikri Toros, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın “AB’den gelecek aşı konusunda muhatabımız Rum Yönetimi değil, AB’dir” söylemleriyle toplumun ve Kuzey Kıbrıs’ın sağlık güvenliğini tehlikeye attığını belirtti, “Tatar’ın bu açıklamasını en sert ifadeyle kınıyor ve sağlık güvenliğimizi siyasi tezlerine kurban etmekten vazgeçmeye davet ediyorum!” dedi.
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Fikri Toros, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın “AB’den gelecek aşı konusunda muhatabımız Rum Yönetimi değil, AB’dir” şeklindeki açıklamalarını kınadı.
Toros, Cumhurbaşkanı Tatar’ın, Kıbrıs çözüm müzakerelerinde meşru zeminden ayrılarak Kıbrıs Türk Toplumunu izolasyonların devamına mahkum etmekle ve yalnızlaştırmakla kalmadığını, ayrılıkçı siyasetiyle toplumun ve Kuzey Kıbrıs’ın sağlık güvenliğini de tehlikeye ittiğini öne sürdü.
Toros, “Sayın Tatar’ın bu açıklamasını en sert ifadeyle kınıyor ve sağlık güvenliğimizi siyasi tezlerine kurban etmekten vazgeçmeye davet ediyorum” dedi.
Toros’un söz konusu paylaşımı şöyle:
“2021 Mali Yılı Bütçe Yasa tasarısının genel görüşmesi komitede devam ediyor.
Bugün Sağlık Bakanlığı bütçesi görüşülürken, Sayın Bakan’dan Koronavirüs aşı uygulamasıyla ilgili güncel bilgi alma şansımız oldu.
Şöyle ki, AB tarafından her iki Kıbrıslı toplum için gönderilen aşılara ilişkin tüm prosedürün iki toplumlu Sağlık Teknik Komite tarafından koordine edilmekte olduğu; aşı planının tamamlanarak teknik komiteye iletildiği; gerekli eğitimlerin tamamlandığı; depolama için gerekli olan altyapının hazır olduğu; önümüzdeki günlerde takriben 2,000 adet aşının teslim alınacağını ve aşılamanın hemen başlayacağı bildirilmiştir.
Sağlık Bakanı Sayın Pilli komiteden ayrıldıktan 10 dakika sonra, Cumhurbaşkanı Tatar aşılarla ilgili açıklama yaptı: ‘Muhatabımız Rum Yönetimi değil, AB olmalı. Aşıların Rum yönetimi üzerinden gelme olasılığı var, kabul etmeyiz, AB üzerinden direkt olmalı’.
Sayın Tatar, Kıbrıs çözüm müzakerelerinde meşru zeminden ayrılarak Kıbrıs Türk Toplumunu izolasyonların devamına mahkum etmekle ve yalnızlaştırmakla kalmıyor, bu ayrılıkçı siyasetiyle Toplumun ve Kuzey Kıbrıs’ın sağlık güvenliğini de tehlikeye itiyor!
Sayın Tatar’ın bu açıklamasını en sert ifadeyle kınıyor ve sağlık güvenliğimizi siyasi tezlerine kurban etmekten vazgeçmeye davet ediyorum!”
