CTP’den ‘Maraş açılımı’ açıklaması: “İlk adım ‘askeri bölge’ statüsünün kaldırılması olmalı”

22
CTP
reklam alani

CTP’den kapalı Maraş bölgesinin ‘açılımı’ hakkında yapılan açıklamada, aşama aşama yapılmasının gerekliliği vurgulanan süreç için önceliğin ‘askeri bölge’statüsünün kaldırılması, ardından da hak sahiplerine de hakların verilmesi olduğu vurgulandı.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) basın bürosundan ‘Kapalı Maraş Açılımı’ konu başlıklı bir açıklama yapıldı.

Yapılan açıklamada sürecin BM parametreleri çerçevesinde olması gerektiği vurgulanırken, öncelikle bölgenin ‘askeri bölge’ statüsünden çıkarılması, ardından da Taşınmaz Mal Komisyonu çerçevesinde ‘iade’ kapsamına alınması gerektiği belirtildi.

Bölge hakkında atılan adımlarda gerginliğin tırmandırılmaması, aksine gerginliği azaltacak eylemlere gidilmesinin altı çizilen açıklamada, BMGK kararlarında yer alan unsurlar konusunda müzakere başlatılmasının gerekliliğine dikkat çekildi.

CTP’den yapılan açıklama şu şekilde:

“Kapalı Maraş, BM parametrelerine bağlı kapsamlı federal çözüm müzakerelerinde özel bir öneme sahiptir. Bu konuda yapılacak bir “açılım”, ilgili BMGK kararları ve uluslararası hukuk çerçevesinde yapılabilir. Ancak konu, kapsamlı çözüm hedefinden uzaklaşılmadan, bu yöndeki çalışmalarla eş zamanlı olarak ele alınmalı ve gerginlik yaratıcı değil, kapsamlı çözümü motive edici bir unsur olarak değerlendirilmelidir.

Bu konuda atılması gereken ilk adım, kapalı Maraş’ın askeri bölge olmaktan çıkarılmasıdır. Bu adımla birlikte özel mülkiyete konu taşınmaz malların Taşınmaz Mal Komisyonu çerçevesinde “iade” kapsamına alınmasının ardından Birleşmiş Milletlerle temasa geçilerek BMGK kararlarında yer alan unsurlar konusunda istişare/müzakere süreci başlatılmalıdır.

Böyle bir yaklaşım, hem Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi hem de Birleşmiş Milletler nezdinde, Kıbrıs Türk halkının bütünlüklü çözüm konusunda olduğu gibi, Maraş konusunda da uluslararası hukuk çerçevesinde diyalog yoluyla çözüm iradesindeki kararlılığının bir kez daha gösterilmesi anlamına gelecektir.

“Kapalı Maraş Açılımı”nın bir propaganda malzemesi olarak kullanılması taraflar arasında var olan güvensizliği derinleştirecek, çözüm sürecinin devamını zorlaştıracak ve tüm bunların sorumluluğu Kıbrıs Türk tarafına yüklenecektir. Bu siyasi yaklaşımla, Kıbrıs Türk halkı ağır bedellerle karşı karşıya kalacağı gibi, Kıbrıs’ta ve bölgede tırmanmakta olan gerginlik yeni bir boyut kazanacaktır!

Unutulmamalıdır ki mücadelemiz, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun kuruluşunda olduğu gibi, Kıbrıs Türk halkının doğru zeminde dünyaya açılma, uluslararası hukukla buluşma, kapsamlı çözümü zorlama ve adım adım çözüme ulaşma mücadelesidir.”

Paylaş