Başbakan Yardımcısı Özersay: Bu Devletin Cumhurbaşkanı ne kadar meşruysa Bakanları da en az o kadar meşrudur

30
Özersay
reklam alani

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, “bu devletin Cumhurbaşkanı ne kadar meşruysa bakanlarının da en az o kadar meşru olduğunu” söyledi.

Bakanlıktan verilen bilgiye göre, Özersay, katıldığı bir televizyon programında yaptığı açıklamada, “Kaldı ki sayın Akıncı 5 yıllık görev süresini Nisan ayında doldurmuştur” dedi.

Özersay, “Bizler 5 yıllık görev süresi ertesinde kendisinin meşruiyetini tartışma konusu yapmamaya özen gösterdik ve bunu da devlete olan saygımızdan yaptık. Biz çıkıp da ‘Sayın Akıncı artık seçilmiş değil atanmış bir Cumhurbaşkanıdır’ dedik mi?” diye sordu.

Özersay, “Sırf seçim kazanmak için devletin kurumlarının ve makamların meşruiyeti sorgulanır, bunun üzerinden manipülasyon yapılırsa bu ülkeye ve halka yazık edilir” ifadesini kullandı.

 

Özersay şöyle devam etti:

“Cumhurbaşkanını dışlayıp Dışişleri Bakanı’nı öne çıkaran değil, doğalgaz konusunun ana eksenini konuşmak ve nasıl olacağı konusunu formüle etmek açısından Sayın Akıncı’nın, doğalgazın Kıbrıs Türk tarafıyla Rum tarafı arasında nasıl paylaşılacağı konusunda da Dışişleri Bakanı’nın muhatap alınmasından bahsedilmiştir.

Cumhurbaşkanı ile Dışişleri Bakanı arasında birinin tercih edilmesi ya da birinin dışlanması gibi bir yaklaşım söz konusu olmamıştır. Ama nedense birileri yine bundan bir mağduriyet çıkarma çabası içerisindedir.

Bundan doğal bir şey de olamaz. Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell buraya geldiği zaman Rum Dışişleri Bakanı’yla Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun görüşmesini teklif etmiştir. Türkiye Dışişleri Bakanlığı da bu teklife cevaben; ‘Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in muhatabı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’dır’ demiştir. Çünkü lisansı veren Kuzey Kıbrıs hükümeti olduğu için, herhangi bir paylaşım söz konusu olacaksa hükümeti Dışişleri Bakanının temsil etmesi doğal olandır. Hiçbir makam dışlanmamıştır, bu nedenle kimse mağduriyet üzerinden siyasi prim yapmaya çalışmasın.”

 

Özersay, bu görevlere “kurayla gelmediklerini” seçimle geldiklerine işaret ederek, “Sadece Cumhurbaşkanları değil milletin vekilleri de doğrudan halk tarafından seçilirler. Halk iradesini yansıtan Cumhuriyet Meclisi’nden güvenoyu alan hükümetin Bakanları tabi ki aynı hükümet tarafından verilen bir lisans konusunda yetki kullanabilirler” dedi.

Özersay, bir başka ifadeyle, bu ülkenin Dışişleri Bakanı olarak kendisinin doğal gaz konusunda bu lisanslara dayalı olarak paylaşım müzakeresi yürütmesi kadar doğal bir şeyin olamayacağına dikkat çekerek, şunları kaydetti:

“Zaten bu nedenle bu göreve ilk geldiğimde yurt dışında uluslararası doğal gaz ve petrol şirketlerinin yöneticileriyle Kıbrıs Türk hükümeti adına müzakere yürütebildim. Öte yandan tabi ki Cumhurbaşkanının da doğal gaz konusunda yerine getireceği görevler vardır. Bir başka ifadeyle doğal kaynaklar konusunda Cumhurbaşkanının da Dışişleri Bakanı’nın da görev ve yetkisi vardır, her ikisi de muhataptır. Dışişleri Bakanları doğrudan aynı masaya oturup müzakere edemeyecekse bile dolaylı görüşmelerle ve aracılar kanalıyla daha başka konularda müzakere yürüttüğümüz bilinmektedir.”

Özersay, “Ülkede sadece Cumhurbaşkanlığı vardır; hükümetin ya da bakanlıkların önemi ve meşruiyeti yoktur” tavrının, ülkeye “kabile” muamelesi yapmak anlamına geleceğini belirtti.

“Burada bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti vardır. Türkiye haricinde hiçbir devlet tanımasa da cumhurbaşkanlığıyla, kurumlarıyla, hükümetiyle, bakanlıklarıyla birlikte bir devlettir. Hiçbirinin meşruiyeti sorgulanmaz. Her şeyi sadece Cumhurbaşkanlığı yapabilir dersek kendi devletimize haksızlık etmiş oluruz. Burası bir kabile değildir” diyen Başbakan Yardımcısı Özersay, doğalgaz konusunda bir paylaşım müzakeresi olacaksa, bu lisansı veren hükümeti temsilen Dışişleri Bakanı olarak yer almasının doğal olduğunu söyledi.

Daha önce Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın Rum tarafına iletmiş olduğu doğalgaz önerisini KKTC Dışişleri Bakanlığı’nın hazırlayarak, Cumhurbaşkanı’na ilettiğini aktaran Özersay, Cumhurbaşkanın da iki farklı öneriden kendi beğendiğini bir kapak mektubuyla Rum liderine gönderdiğini belirtti.

Özersay, “Bu, bizim doğalgaz konusunda bu devletin başı konumundaki Cumhurbaşkanı’yla birlikte çalıştığımızı, birlikte fikir ortaya koyabildiğimizi, diyalog içinde olabildiğimizi göstermesi açısından önemlidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin yurtdışında yaptığı bir temasta ifade ettikleri üzerinden siyaset yapmak, siyaseten bundan puan elde etmeye çalışmak yakışıksız olmuştur” ifadelerini kullandı.

Paylaş