Dışişleri Bakanlığı’nın faaliyetleri

26
reklam alani

Cumhuriyet Meclisi Ekonomi Maliye Bütçe ve Plan Komitesi, 99 milyon 841 bin 600 TL’lik Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı bütçesini görüştü.

ÖZERSAY
Bu bölümde ilk sözü alan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay genel bütçe içinde bakanlık payının yüzde 1,3 olduğunu kaydetti.

Önümüzdeki yıl Bakanlık merkez örgütünde bu yıla oranla yaklaşık yüzde 25,7 tasarrufa gidileceğini dile getiren Özersay, geçen bütçe döneminde Bakanlığım bütçesine konulan 500 bin TL’lik “hane halkına yardım” kaleminden, söz verdiği üzere bu geçen sürede bir kuruş dahi harcama yapmadığını ve bahse konu kalemi aynen Maliye’ye iade ettiklerini, 2019 yılı bütçesinde de böyle bir kalemi talep etmediklerini kaydetti.

Özersay 2019 bütçesinde hane halkına yardım kaleminin kaldırıldığını belirtti.
Dışişleri Dairesi, Yurt Dışı Temsilcilikler ve Tanıtma Dairesiyle ilgili bütçede yüzdelik artışları olduğunu da belirten Özersay, bunun yeni alınan personel ve yolluk giderleri gibi giderlerin döviz üzerinden olmasından kaynaklandığını söyledi.

Makam araçları, cep telefonları ve izaz ikram harcamalarında tasarruf yapıldığını dile getiren Özersay, KKTC ve kurumlarının görünürlüğünü artırmak, dış politikada Kıbrıs sorunu dışındaki alanlarda adımlar atmak konusunda madde madde bazı açıklamalar yaptı.

Daha önce İslam İşbirliği Teşkilatı ve Ekonomik İşbirliği Örgütü’nde gözlemci üye statüsünde olunduğu halde ve hak olmasına rağmen toplantılara bakanlar düzeyinde yeterince katılım yapılmadığını gözlemlediklerini anlatan Özersay, bu imkânın kullanılarak birçok uluslararası platformda bakan düzeyinde temsiliyet gerçekleştirildiğini söyledi.

Güney Kıbrıs’a akredite yabancı ülke büyükelçileri ve diplomatlarıyla ilişkilerde yaşanan gelişmelere işaret eden Özersay bunun üzerinden reklam yapmak durumunda olmadıklarını ancak bu ilişkileri geliştirmenin önemli olduğunu belirtti.

BM Barış Gücü’nün bazı kişiler tarafından adadaki statükonun simgesi olarak tanımlandığına değinen Özersay, Cumhurbaşkanı ile istişare halinde BM Barış Gücü mandasının değişmesi gerektiğini vurgulayan bir pozisyon aldıklarını anlattı.

Özersay, gerek ara bölgede yürütülen faaliyetler bağlamında BM Barış Gücü ile istişare halinde sivil faaliyetlerin yapılabilmesine vurgu yapmaya başladıklarını bunun yanında KKTC sınırlarında olan ama BM iddiasına göre ara bölge kapsamında olan bölgeler konusunda tutarlı bir duruş ortaya koyduklarını kaydetti.

Özersay, KKTC topraklarında olan BM faaliyetleri konusunda Dışişleri Bakanlığı’nın bazı BM kamplarının kaldırılması konusunda bir politika ortaya koyduğunu ve bunun takipçisi olacaklarını dile getirdi.

Mülteciler konusunu insanlığın geliştirdiği değerler ve insan hakları açısından değerlendirdiklerini söyleyen Özersay bu konuda yürütülen faaliyetlere değindi ve BM mülteciler yüksek komiserliği yetkilileri ile de işbirliği yapmaya çalıştıklarını anlattı.

Uluslararası terörizme ve benzer uluslararası suçlarla ilgili uluslararası toplum ile işbirliğine hazır bir duruş sergilediklerini anlatan Özersay, İnterpol tarafından aranan bazı suçluların iade edildiğini anlattı.

Güney Kıbrıs’la böylesi bir ilişkinin geliştirilmemiş olduğunu dile getiren Özersay, bu konuda işbirliği yaratmak için çalışmalar yürüttüklerini söyledi bu gibi konularda atılan adımların detaylarının kamuoyu ile paylaşılmadığını belirterek, “Çünkü amaç üzüm yemek bağcı dövmek değil” dedi.

TC ile olan ilişkilerin sadece Kıbrıs sorunuyla sınırlı olmadığına vurgu yapan Özersay, KKTC’ye giriş çıkış şartları muhaceret ve mültecilerle ilgili sıkıntılar konusunda iki ülke bakanlıklarının çalışma yürüttüğünü dile getirdi.
Türkiye ile görüşme ve temas düzeylerini çeşitlendirerek artırma yoluna gittiklerini anlatan Özersay, “TC ile ilişkilerimizi medya üzerinden kurmadık kurumsal bir şekilde yürütüyoruz” dedi.

Türkiye olan ilişkileri savunma konularında da yürüttüklerini anlatan Özersay, Milli Savunma Bakanı ile aralarında kurumsal bir ilişki geliştiğini vurguladı.
Özersay, Kıbrıs Müzakereleri konusunda Dışişleri Bakanlığının gerek New York gerek başka bazı merkezlerde Kıbrıs Türk tarafının beklentilerini hassasiyetlerini Cumhurbaşkanı ile istişare ve temas halinde aktardıklarını dile getirdi.
Yurt dışı temsilciliklerinin Kıbrıs sorunu konusunda önemli bir görev icra ettiğini anlatan Özersay, Brüksel’de New York’ta Londra’da Washington’da bulunan temsilcilerin görüşmeler yaparak bu görüşmeleri kendilerine ve Cumhurbaşkanı’na aktardığını anlattı.

Özersay önümüzdeki dönemde dışardaki temsilcilerin bu görüşmeleri artırması için çalışacaklarını anlattı.

Cumhurbaşkanlığıyla aralarında en üst düzeyde bilgi ve belge paylaşımı olduğunu dile getiren Özersay, Cumhurbaşkanlığı bünyesinde bulunan komitelere de personel bağlamında katkı koyduklarını söyledi.

Yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türkler projesine değinen Özersay bu projenin uygulanmasını takip ettiklerini, İngiltere’ye ziyaret gerçekleştirdiklerini, yakın gelecekte bu temasları sürdüreceklerini belirtti. İngiltere’de açıkladıkları 13 maddeyi hayata geçirmek için gereken çalışmaları yürütmeye devam ettiklerini anlatan Özersay, hayata geçirilen uygulamalara değindi geriye kalanları hayata geçirmek için çalıştıklarını belirtti.

Maronit ve Kıbrıslı Rum azınlıkla ilgili bazı sıkıntılar yaşandığını anlatan Özersay çağdaş vizyonun gereği olarak yapılan yardımların daha kolay şekilde bu insanlara ulaşmasını sağlayacak bir açılım yaptıklarını dile getirdi.
Dini ayinler ve benzeri izinler konusunda da çağdaş vizyon gereği hareket ettiklerini anlatan Özersay, bunun ibadet başvurularına sınırsız şekilde onay verildiği anlamına gelmediğini hassasiyetlere uygun şekilde kriterlere bakılarak onay verildiğini söyledi.

KKTC’ye turist olarak gelen kişilerin Güney Kıbrıs’taki havalimanlarını kullandıklarında Kuzey’e geçmemeleri konusunda çabalara işaret eden Özersay bu konuda çeşitli girişimler yaptıklarını şimdi bu konuda sonuç almaya başladıklarını anlattı.

Hidrokarbon konusunda bakanlık olarak yaptıkları temas ve açıklamalarla gönderdikleri mektuplarla uluslararası kamuoyunun bu konudaki durumu daha iyi anlamasına yarım ettiklerini kaydeden Özersay bu konuda pozisyonlarının doğru anlaşılması için konuyu takip etmeye devam edeceklerini belirtti.

Tanıtma fonu konusunda daha önceki değerlendirmesini ileri taşıyıp bazı lobi firmalarıyla, ortada boşa harcanan bir para olması nedeniyle sözleşmeyi sona erdirdiklerini anlatan Özersay elde olan kaynağı verimli kullanmak için yurt dışındaki bazı firmalarla görüşmeler yürüttüklerini bu anlamda hizmet almaya devam edeceklerini söyledi.

Özersay Tanıtma Fonu’nun tören yurt dışı temsilcilikler resmi etkinlikler yanında spor alanında bazı etkinlilerin desteklenmesi sanat alanında bazı genç sanatçıların bazı uluslararası etkinliklere katılması, Spor Dairesi ya da Kültür Dairesi’nde ilgili kaynak bulunmaması halinde istişare halinde destek verdiklerini dile getirdi.

 

Cumhuriyet Meclisi Ekonomi Maliye Bütçe ve Plan Komitesi 99 milyon 841 bin 600 TL’lik Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı bütçesini oy çokluğuyla kabul etti.

AMCAOĞLU

Bütçeyle ilgili söz alan UBP Milletvekili Olgun Amcaoğlu Dışişleri Bakanlığı’nın yürüttüğü görevin çok önemli olduğunu belirtti.

“Temsiliyetin tasarrufu olmaz” diyen Amcaoğlu savunma konusunda da Dışişleri Bakanlığı’nın GKK’nın yeniden yapılandırılmasıyla ilgili hem kadro hem tesisat yenilenmesiyle ilgili herhangi bir çalışma yürütüp yürütmediğini sordu.
Kıbrıs konusuyla ilgili bazı sorular yönelten Amcaoğlu, yeni açılan sınır kapılarının Kıbrıs sorununun çözümüne katkı koyup koymadığını da sordu.

Maronitlerle ilgili AB bütçesinde bulunan kaynaktan yararlanmayı düşünüp düşünmediklerini soran Amcaoğlu turizm faaliyetleri çerçevesinde Güney’den Kuzey’e geçmek isteyenlere konan engellerin ortadan kaldırılması için neler yapılmasının planlandığını sordu.

HASİPOĞLU

UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu da Avrupa Parlamentosu temsiliyetlerine değindi.

AP seçimlerine işaret eden Hasipoğlu, orada bulunan 6 sandalyenin tümünün Kıbrıslı Rum tarafından işgal edilmiş durumunda olduğunu belirterek, orada Kıbrıslı Türklere ait 2 sandalye konusunda herhangi bir mücadele ortaya konup konmayacağını sordu.

Kıbrıs sorunuyla ilgili bazı sorular yönelten Hasipoğlu, özellikle güvenlik ve garantiler kapsamında Türkiye’nin müdahale hakkı konusundaki duruşu sordu.
Hasipoğlu toprak konusunda hali hazırda nerelerde ne tavizler verildiğini ve bu konuda bir eşik bir sınır olup olmadığını sordu.

Hasipoğlu TC kökenli vatandaşların Güney Kıbrıs’a seyahat edememesi konusunda da atılması planlanana bir adım olup olmadığını sordu.

TAÇOY

UBP Milletvekili Hasan Taçoy da Dışişleri Bakanlığı’nın faaliyetlerinin önemine işaret etti.

Yurt dışı temsilciklerin kiminin bütçelerinin yüzde 80 kiminin yüzde 110 artış gösterdiğini dile getiren Taçoy, bunun dövizdeki yükselişe bağlanacağını bildiğini ancak İstanbul’daki Başkonsolosluğa ayrılan bütçede de artış yaşandığını kaydetti. Taçoy burada murat edilenin ne olduğunun açıklanmasını istedi.
Politikaya yön veren siyaset oluşturulması konusuna önem verilmesi gerektiğini anlatan Taçoy, bu noktada örneğin 3 kişilik bir kadroyla Brüksel’de neler yapılabileceğini merak ettiğini söyledi.

Taçoy hükümet programında yer alanların hayata geçebilmesi için bütçeye gerekli kaynağın konması gerektiğini anlattı.

Gevşek federasyon konusuna da değinen Taçoy, Kıbrıs konusuyla ilgili gelişmeler hakkındaki bilgilerin Meclis’teki milletvekillerine ulaşmadığını söyledi.
Taçoy bu bilgilendirme konusunda tüm vekillere eşit davranılması gerektiğini anlattı.

Cumhurbaşkanı’nın sadece parti başkanlarını bilgilendirmesinin yeterli olmadığını dile getiren Taçoy, tüm vekillerin bilgilendirilmesi için gereğinin yapılmasını istedi.

Onuncu Parseldeki kazı çalışmalarına işaret eden Taçoy, bu nedenle bir gerginlik oluşacağının ortada olduğunu, bu gibi konuların Meclis’te tartışılması gerektiğini belirtti.

Taçoy, Kıbrıs meselesinin hükümet meselesi değil herkesin meselesi olduğunu vurguladı.

CANDAN

CTP Milletvekili Armağan Candan ise Taçoy’un Kıbrıs konusuna ilişkin daha derin bilgi sahibi olunması bu konunun daha yakından takip edilmesi gerektiği düşüncesine katıldığını kaydetti.

Bu noktada kurumlar arası diyaloğun önemli olduğunu anlatan Candan, ilgili siyasi partinin de özel bir çalışma ve çaba içinde olması gerektiğini anlattı.
Kapıların açılması için gösterilen çaba için hükümete teşekkür eden Candan kapıların açılmasına teknik ve finansal olarak destek veren AB ve BM’ye de teşekkür etti.

Candan, Dışişleri Bakanı Özersay’a BM’nin hangi anlamda işlevini yitirdiğini sordu.

BEROVA

UBP Milletvekili Özdemir Berova da doğalgaz konusuna işaret ederek KKTC’nin çevresinde bir ateş çemberi bulunduğunu kaydetti.

Ambargolar nedeniyle yaşanan sıkıntılara değinen Berova, bu konuda atılabilecek adımlar olduğunu kaydetti.

Öte yandan temsilciliklerin hareket kabiliyetlerinin kısıtlı olduğunu ifade eden Berova buralara araç personel ve diğer konularda destek verilmesi planı olup olmadığını sordu.

Berova, Enformasyon Dairesi’nin güçlendirilmesi, yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklerin kayıt altına alınması konularında neler yapılmasının planlandığını sordu

CANDAN

Yeniden söz alan CTP Milletvekili Armağan Candan örneğin Wikipedia internet sitesine aratıldığında Kıbrıs başlığı altında hep Kıbrıs Rum tarafının tezlerini yansıtan açıklamalar görüldüğünü belirtti.

Candan bu konuda yapılabilecekler olduğunu anlattı.

HAMZAOĞULLARI

CTP Milletvekili Biray Hamzaoğulları da taşımacılık konusundaki sıkıntıları aktardı.

Hamzaoğulları Kuzey Kıbrıs plakalı otobüslerin Güney’deki havalimanlarına taşımacılık yapmasının sağlanmasını istedi.

 
ÖZERSAY

Dışişleri Bakanı Kudret Özersay da sorulara yanıt verdi.
Temsiliyette tasarruf yapılmadığını dile getiren Özersay tasarrufun bakanlığın merkez örgütüyle ilgili belirli bazı harcamalar nezdinde olduğunu kaydetti.
Savunma konusunda politika hazırlarken hem GKK hem KTBK’la işbirliği halinde çalıştıklarını dile getiren Özersay, ihalelerde bazı sıkıntılar yaşandığını ve bunu çözmek için çalıştıklarını anlattı.

Özersay Guetteres Belgesi konusunda öncelikle bir ortak vizyon var mı diye sorulması gerektiğini dile getirerek varsa buna göre bir “Terms of reference” belgesi hazırlanması gerektiğini anlattı.

Özersay, kara geçiş kapılarıyla ilgili, bunların pek çok açıdan katkı sağladığını ancak bunun “her yere kapı açalım” anlamına da gelmediğini belirtti.
Maronit toplumunun beklentileriyle ilgili kendileriyle temas içinde olduklarını anlatan Özersay, AB katkıları konusunda atılacak her adımın ülkedeki mevzuat çerçevesinde atılması gerektiğini anlattı.

Turizm açısından Güney’den gelirken sıkıntı yaşayan kişilerle ilgili çok sayıda temas gerçekleştirdiklerini ve mektuplar gönderdiklerini anlatan Özersay, ilgili ülke devletlerinin de girişimler yaptıklarını söyledi.

Özersay Avrupa Parlamentosu’nda temsiliyet konusundaki soruya cevaben bu konuda dikkatli hareket edilmesi gerektiğini anlatarak yanıt verdi.

Özersay yine bir soruya yanıt olarak hükümet organlarının ve Cumhurbaşkanı’nın Kıbrıs sorunu konusunda aynı duruşu ortaya koyduğuna vurgu yaptı.

İstanbul Başkonsolosluğu bütçesindeki artışın oradaki personel artırımından kaynaklandığını söyleyen Özersay milletvekillerine Kıbrıs sorunu konusunda her daim bilgi vermeye hazır olduklarını söyledi.

Özersay TC ve KKTC Dışişleri Bakanlıkları arasındaki anlaşmalar çerçevesinde Kıbrıslı Türk diplomatların TC elçiliklerinde görevlendirildiğini dile getirdi.
Vekillerin bilgilendirilmesi konusunda, parti başkanlarının kendi partisindeki vekilleri bilgilendirme konusunda sorumlu olduğunu kaydeden Özersay, Cumhurbaşkanı’nın da daha önce yapıldığı gibi Meclis’te kapalı oturumda bilgi vermesine hiçbir şekilde karşı olmadıklarını anlattı.

BM Barış Gücü konusundaki soruya cevaben, son dönemde özellikle ABD ve bazı başka devletlerin BM faaliyetlerinin durdurulması gerektiği ifadelerine cevaben Kıbrıslı Rumların “bizim Türkiye saldırganlığına karşı BM varlığına ihtiyacımız var” dediğini dile getiren Özersay bunun çok saçma bir argüman olduğunu ve bunu Cumhurbaşkanıyla birlikte gerekli yerlerle ilettiklerini söyledi.

Özersay örneğin Mağusa’da park alanı olarak kullanılabilecek bir alanının 1974’te oraya kamp kurmuş BM tarafından hala kullanılıyor olduğunun sorgulanması gerektiğini belirtti.

Yeni personel konusunda yapılan yorumlara yanıt olarak yeni meslek memurlarının istihdam edildikten sonra gerek müzakerecilik gerek büyükelçilik alanında görev yapmış ve emekli olmuş bireylerce verilen sunum ve seminerlerde eğitim aldığını anlatan Özersay ardından bu kişileri Türkiye’ye eğitime gönderdiklerini kaydetti.

Verilen diğer eğitimlere de değinen Özersay, temsilciliklere personel ve araç takviyeleri yapıldığını anlattı.

Otobüslerin Güney’e geçmesi konusunda araçların standardı bağlamında Kıbrıs Rum tarafı tarafından öne sürülen bahanelerin gerçekçi olmadığını kaydeden Özersay, Türkiye kökenli KKTC vatandaşlarının Güney Kıbrıs’a geçişleri konusunda uzun süredir çalışmalar yürüttüklerini anlattı.

Konuşmaların ardından Ekonomi Maliye Bütçe ve Plan Komitesi 99 milyon 841 bin 600 TL’lik Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı bütçesini oyçokluğuyla kabul etti.

Komite bugünkü çalışmalarını tamamladı.
Komite sonraki toplantısını 21 Kasım’da yapacak. Gündemde Ekonomi ve Enerji Bakanlığı, Hukuk Dairesi, Mahkemeler ve Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı bütçeleri olacak.

Paylaş