Zeytin Dalı harekatına karşı çıkan gruplar, emperyalist güçlere karşı neden sessiz..

51
reklam alani

Milliyetçi Demokrasi Partisi (MDP)Genel Başkanı Buray Büsküvütçü,  Suriye’deki gelişmeleri endişe ile yakından takip ettiklerini söyledi.

Büsküvütçü yaptığı yazılı açıklamada, küresel güçlerin Akdeniz’de kurmaya çalıştığı hegemonya ve güç savaşının, Kıbrıs Rum kesiminin İngiliz üslerine ev sahipliği yapması nedeniyle kendilerini yakından ilgilendirerek, kaygılandırdığını kaydetti.

İngiltere’nin özelikle Ağrotur üssünü kullanarak Suriye’ye düzenlemesi muhtemel bir operasyon şüphesinin oldukça kaygı verici bir gelişme olduğuna dikkat çeken Büsküvütçü, Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’dan ve hükümetten herhangi bir ses çıkmadığını ve özellikle hava sahasının kullanılması hususunda aydınlatıcı bir bilgi paylaşılmadığını savunup bunu eleştirdi.

Büsküvütçü, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Milliyetçi Demokrasi Partisi (MDP) olarak, Suriye’deki gelişmeleri endişe ile yakından takip ediyoruz.

Küresel güçlerin Akdeniz’de kurmaya çalıştığı hegemonya ve güç savaşı, Kıbrıs Rum kesiminin İngiliz üslerine ev sahipliği yapması nedeni ile bizleri fazlası ile yakından ilgilendirmekte ve kaygılandırmaktadır.

Bir yandan A.B.D. Başkanı Trump’ın twitter üzerinden tehditleri, diğer yandan İngiltere başbakanı Theresa May’in açıklamaları ve Rusya devletinin Akdenize yönlendirdiği savaş gemileri bölgemizdeki suların iyice ısınmasına neden olmuştur.

İngiltere’nin özelikle Ağrotur üssünü kullanarak Suriye’ye düzenlemesi muhtemel bir operasyon, şüphesi ki bizleri de ateşe atacak oldukça kaygı verici bir gelişmedir.

Tüm bu gerçekler ışığında, ülkemizin dışişleri bakanı Sn. Kudret Özersay’dan ve hükümetten herhangi bir ses çıkmaması ve özellikle hava sahamızın kullanılması hususunda aydınlatıcı bir bilgi paylaşılmaması oldukça düşündürücüdür.

Bununla birlikte, Anavatan Türkiye’nin 911 kilometre kara sınırı bulunan Suriye’de haklı olarak sınır bütünlüğünü korumak amaçlı yürüttüğü Afrin Zeytin Dalı” harekatına karşı çıkarak türlü yakıştırmalar yapan güruhların, binlerce kilometre öteden gelip bölgede söz sahibi olmaya çalışan ve savaş çığırtkanlığı yapan emperyalist küresel güçlere karşı sessiz kalmaları da aslında bu grupların o güçlerin emrinde olduklarının en açık göstergesidir.

Türk Milleti ve Anavatan Türkiye söz konusu olunca hezeyanlar içinde her türlü iftirayı atarak karalama kampanyaları yürütüp, bugünkü vahim gelişmeler karşısında sessiz kalanlar bilmelidir ki Kıbrıs Türk’ü olarak bizlerin sığınabileceği ikinci bir liman söz konusu değildir.

 

Paylaş