Milliyetçi Demokrasi Partisi (MDP), Genel Başkan Buray Büsküvütçü’nün yurt dışına çıkışının mahkeme tarafından yasaklandığını bildirdi ve Savcılık’a eleştiriler yaptı.
Partinin açıklamasında, 3 yıl önce Genel Başkan Bisküvütçü’ye bir dava açıldığı, bunun “kumpas” bir dava olduğu savunularak, beraat etmesine rağmen Savcılık’ın itirazıyla konunun yeniden görüşülmek üzere 2 Ekim’e gün verildiği anlatıldı.
“Partimize ve Genel Başkanımıza uzun zamandır yapılan baskı ve yıldırma politikasının bir örneğini daha bugün yaşamış bulunmaktayız” denilen açıklamada 3 yılda söz konusu davayla ilgili tek duruşma yapılmadığı gibi Ankara’daki önemli temasları öncesinde Büsküvütçü’nün yurt dışına çıkışının yasaklandığı belirtildi.
İlgili duruşma için mahkemenin 2 Ekim’e gün verdiği kaydedilen MDP açıklamasında “Atılan iftiralar karşısında yıllarca yargılama yapmayarak genel başkanımızı mağdur eden savcılık, temaslarımızı engellemek için mi bugün bu itirazı yaptı?” denildi.
‘‘Gerek konferans programımıza gerekse özel ziyaretlerimiz için alınan randevularımız da bir değişiklik yoktur, belirlenen tüm programlara MDP’yi temsilen katılacak arkadaşlarımızı görevlendirdik. Orada bizi en iyi şekilde temsil edecekler.” denildi.
MDP tarafından yapılan basın açıklamasının tam metni
Türkiye Cumhuriyeti Rauf Denktaş Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Sekreteri ve Milliyetçi Demokrasi Partisi Ankara siyasi başdanışmanı, Sayın İbrahim Savcı ve siyasi danışmanlarımız Seyfi Uzunkök ve Serkan Gezer’in hazırladığı program doğrultusunda Milliyetçi Demokrasi Partisi Genel Başkan ve yöneticileri Ankara’ya davet edilmiştir.
Konferansa katılmak ve üst düzey görüşmelerde bulunmak üzere belirlenen heyetimize doğal olarak genel başkanımız Sayın Buray Büsküvütçü başkanlık etmesi kararlaştırılmış, konferans programı yöneticilerine bildirilmiş ve ikili görüşmeler yapılacak olan siyasi liderlerden, TBMM Başkanlığı’ndan, Sivil Toplum Örgüt Yöneticilerinden, Belediye Başkanlarından ve TV kanallarından karşılıklı randevu alınmıştır.
Partimize ve Genel Başkanımıza uzun zamandır yapılan baskı ve yıldırma politikasının bir örneğini daha bugün yaşamış bulunmaktayız. 3 yıl önce açılan kumpas bir dava, 3 yıllık süre 160 haftalık zaman zarfında bu iftira davası ile ilgili tek bir duruşma dahi yapılmadığı gibi genel başkanımızın yurt dışına çıkışı yasaklanmıştır. Bunca yıl hukuk garabeti ne uğrayan Genel Başkanımıza bundan önce de türlü kumpas davalar hazırlanmış hepsinden de alnının akıyla beraat etmiş ya da dosyalar Savcılık tarafından geri çekilmiştir.
Sayın genel başkanımızın Beraat ettiği ve ”karşı taraflara iftira ve Amme fesatçılığından” açılan davalar olmasına rağmen fotokopi dosyalar hazırlanarak teminat değişikliği duruşmasında Savcılık tarafından, ‘olmayan dava ve dosyalar’ gerekçe edilerek itiraz edilmiştir. Mahkeme bu itirazı dikkate alarak konuyu görüşmek için 2 Ekim 2017 tarihine gün vermiştir. Avukatlarımızın itiraz ederek ziyaret programının 21 eylül 26 Eylül arasında gerçekleşeceğini beyan etmeleri ve 2 Ekim tarihinin geç olacağını mümkünse duruşmanın bugün yapılması isteğine karşılık savcılığın hazır olmadığı gerekçesiyle kabul etmemesinden dolayı mahkeme, Savcılığında hazırlanabilmesi için duruşmayı 2 Ekim tarihine gün vererek sayın genel başkanımızın heyete başkanlık etmesinin önünü kapatmıştır.
Atılan iftiralar karşısında yıllarca yargılama yapmayarak genel başkanımızı mağdur eden savcılık, temaslarımızı engellemek için mi bugün bu itirazı yapmıştır?
Genel başkanımızın yıllardır verdiği ‘Milli Mücadele’ yolunda başına gelenleri bizler gayet iyi biliyoruz.
PKK, vurguncu düzenin rüşvetçi kamu görevlileri, rantçı siyasiler, sanal kumar çeteleri ve FETÖ denilen terör örgütü ile verdiği mücadeleyi tüm Kıbrıs bilmektedir. Bu mücadeleden rahatsız olan çevrelerin Genel Başkanımıza karşı türlü ayak oyunları ve kumpaslar kurarak yıldırmaya çalıştıklarında Biz de çok iyi biliyoruz. Oy kaygısıyla bizi engellemek isteyen bazı siyasi odaklar ve özellikle FETÖ’nün Kıbrıs’taki uzantıları şunu iyi bilsinler ki; Milliyetçi Demokrasi Partisi kişi değil fikir hareketidir. Fikrimiz de zikrimiz de, Türk İslam davasına hizmet etmektir. Kıbrıs Türkü’nü, içine düştüğü bu sarmal dan kurtaracak olan da Milliyetçi Demokrasi Partisi iktidarıdır.
Heyetimiz, genel başkanımızı Kıbrıs’ta bırakarak ziyaretlerimiz gerçekleştirmek üzere Türkiye’ye gidecektir. Yılmayacağız yıkılmayacağız başaracağız.
İktidar millete geçene kadar mücadelemiz sürecektir.
