Frankfurt Havalimanı’nda yolculara sinir gazlı saldırı

77
reklam alani

Almanya’da yayın yapan Focus dergisi, Frankfurt Havalimanı’nda biber gazlı saldırı düzenlendiğini duyurdu.

SİNİR GAZI İDDİASI VAR
Ancak gelen son iddialara göre; saldırıda biber gazı değil, sinir gazı kullanıldı.

YARALILAR VAR
Yayınlanan habere göre; check-in kontuarlarının bulunduğu alanda düzenlenen saldırıda; çok sayıda yolcu yaralandı.

Polis ve itfaiye ekipleri olaya müdahele ederken, havaalanına çok sayıda ambulans yönlendirildi.

SİNİR GAZININ VÜCUDA ETKİSİ
Dr. Nelson sinir gazlarının vücuttaki etki mekanizmasıyla ilgili; “Organofosfat pestisidleri ve sinir gazlarının her ikisi de sinir hücrelerini uyaran asetilkolini devre dışı bırakan enzime bağlanırlar. Bu enzimler sinir gazları yoluyla tutuldukları için asetilkolinleri devredışı bırakamazlar ve asetilkolinler agresif bir şekilde sinir hücrelerini uyarmaya devam eder.” ifadelerine yer veriyor.

NEFES ALMAK MÜMKÜN DEĞİL
“Organofosfat pestisidleri birkaç dakika içinde felce uğratıyor, nefes almak dahi mümkün olmuyor” diyen Dr. Nelson’ın aktardığına göre, organofosfat pestisidleri salgı bezlerinde bulunan enzimlere bağlanmaya eğilimli oldukları için çok fazla sıvı salınmasına neden oluyor ve pestisidlere maruz kalan insanlarda yoğun miktarda tükürük salgısı, gözyaşı, ter, ishal, idrar çıkarma, küçülmüş gözbebekleri ve akciğerlerde sıvıyla dolması durumu olan pulmoner ödem gözleniyor.

Dr. Nelson; “Organofosfat sinir gazları vücudun sinir kaslarıyla birleştiği enzimleri hedef aldığından, kaslardaki aşırı asetilkolin artışı sonucu yoğun seğirmeler görülebilir. Bazı insanlar bunu bir çanta dolusu solucan olarak tanımlıyor. Vücuttaki tüm kaslarda bu hareketlenme hissedilebilir. Bir iki dakika sonra da kaslar felce uğrar, nefes almak için bile kasları kontrol etmek mümkün değildir.” diyor.

NASIL TEDAVİ EDİLİR
Sinir gazına maruz kalan kişilerin acilen bu gazdan kendilerini arındırması gerekiyor. Sinir gazlarının çok hızlı etki ettiğini, çoğu zaman birkaç dakikada bütün belirtilerin görüldüğünü söyleyen Dr. Nelson’a göre bu arınma, kıyafetlerden kurtularak, bedenleri su ve sabunla yıkayarak ve ağzı da yine bol suyla gargara yaparak sağlanabilir.

Felce uğrayan bir insan için ise hemen nefes almalarına yardımcı olmak için oksijen maskesi kullanılması gerektiğini söyleyen Dr. Nelson, sağlık çalışanlarının ten temasından kaçınma, sinir gazını solumamaya özen gösterme gibi önlemler alması gerektiğini vurguluyor.

Dr. Nelson son olarak kullanılabilecek antidotlara değiniyor; “Sinir gazını soluyan biri için, bir antidot yardımcı olabilir. Atropin diye adlandırılan bu antidot, asetilkolin reseptörlerinin önünü keserek aşırı sinir uyarılmasını önleyebilir. Başka bir tanesi de 2-PAM olarak da bilinen pralidoksimdir. Pralidoksim, organofosfatları enzimlerden ayırarak asetilkolin çoğalımını durdurabilir. Ne var ki, atropin de pralidoksim de maruz kaldıktan sonra 10 dakika içinde verilmelidir. Eğer hemen kullanımı hazır değilse, tedavi için artık çok geç kalındığı söylenebilir.” ifadesini kullanıyor.

Paylaş