Guterres başkanlığında gerçekleşen ikinci masa toplantısı sona erdi

84
reklam alani

 

Crans-Montana’da Kıbrıs Konferansı çerçevesinde BM Genel Sekreteri Antonio Guterres başkanlığında gerçekleşen ikinci masa toplantısı sona erdi.

Tüm başlıklarda askıda kalan konuların ele alındığı toplantı, Kıbrıs saatiyle 19.30’da başladı ve 2 buçuk saat sürdü.

İkinci masada liderler, müzakereciler, sözcüler ve ikişer müzakere heyeti üyesinin katılımıyla 3+1 formatında başlayan toplantı daha sonra daraltılarak 1+1 formatta devam etmişti.

Toplantıda, Guterres’in katılımıyla “Güvenlik ve Garanti” başlığı dışındaki başlıklarda uzlaşı bekleyen hususlar birbiriyle ilintili olarak ele alındı.

Toplantının ardından BM Genel Sekreteri Guterres, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis ve garantör ülkelerin Crans Montana’daki delegasyon başkanlarının katıldığı çalışma yemeğine geçildi.

Avrupa Komisyonunun Birinci Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, yeni federal ortaklık kurulması durumunda, Kıbrıs’ta Türk ve Yunan vatandaşlarına eşit muamele uygulanması için AB müktesebatının uygun olduğunu belirtti.

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, İsviçre’nin Crans-Montana kentinde devam eden Kıbrıs Konferansı’na gözlemci sıfatıyla katılan Timmermans, Le Regent Kongre Merkezi’ndeki konferansın üçüncü gününde yaptığı değerlendirmede, Kıbrıs’ta olası bir ortaklık kurulması halinde AB’nin resmi görüşünü ilk kez ortaya koydu.

Timmermans, Kıbrıs’ta Türk ve Yunan vatandaşlarına eşit muamele uygulanmasıyla ilgili 1960 anlaşmalarında yer alan temel prensibin, federal ortaklıkta da korunmasının, AB müktesebatına uyumluluk açısından tartışmaya değmeyecek kadar önemsiz bir unsur olduğunu ifade etti.

Frans Timmermans, yeni federal ortaklık kurulması durumunda, Kıbrıs’ta Türk ve Yunan vatandaşlarına eşit muamele uygulanması için AB müktesebatının uygun olduğunu kaydetti. Timmermans’ın konuya ilişkin net ifadesi, AB pozisyonu olarak Birleşmiş Milletler (BM) gözetimindeki Kıbrıs Konferansı tutanaklarına girdi.

Kıbrıs Rum tarafı, Türkiye-AB Gümrük Birliği Anlaşması kapsamında halihazırda Türk ürünleri, sermayesi ve hizmetlerine büyük oranda uygulanan prosedürün federal ortaklık kurulması durumunda Kıbrıs’ta uygulanmasına karşı çıkıyor.

Rum tarafı, 1960 Kıbrıs Anayasası’nda yer alan bu prensibi, “Türkiye, Kıbrıs’ta Yunanistan ile eşdeğer muamele görürse, Türkiye Cumhuriyeti arka kapıdan AB üyesi olacak. Türkiye AB üyesi olana kadar bu prensip uygulanamaz” iddiasıyla reddediyordu.

Paylaş