Sırbistan’dan 23 Nisan Çocuk Bayramı kutlamalarına katılmak üzere Larnaka’dan Kıbrıs’a giriş yapan Sırp çocuklar, Kuzey’e geçecekleri tahmin edilerek Rum Yönetimi tarafından alıkonuldu.
Larnaka’ya dün sabah ulaşan çocuklar akşam saatlerinde ise özel bir uçakla Sırbistan’a geri gönderildi.
KKTC’ye gelmek için ulaşım yolu olarak Larnaka Havaalanı’nı seçen, yaşları 10 ile 13 arasında değişen 12 çocuk ile 4 eğitmenin, karşılaştığı davranış tepkiye neden oldu.
Konuyla ilgili açıklama yapan Dışişleri Bakan Vekili, Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ersan Saner, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak olayı şiddetle kınadıklarını kaydetti ve çocuklar ve eğitmenlerinin sınır dışı edilmesine tepki gösterdi.
Bakan Saner, toplumlararası görüşmelerin bu kadar kritik bir dönemde iken yapılan bu davranışı anlamanın mümkün olmadığına vurgu yaptı.
Saner, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne sadece çocuk bayramını kutlamak için gelen Sırp kardeşlerimizin Kuzey’e bile geçmesine izin vermeyen Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile ilişkilerimizi nasıl düzelteceğimiz ciddi bir soru işaretidir” dedi.
Bakan Saner, “gerek toplumlararası görüşmelerde, gerekse güven artırıcı önlemler üzerinde Kıbrıs Türk tarafının hassasiyeti ortada iken, bunlara Kıbrıs Rum Yönetimi’nin her şekilde duyarsız kalması, bizleri toplumlararası görüşmeler adına umutlandırmak yerine farklı duygulara yönlendirmektedir. Sırbistan’dan sadece 23 Nisan Çocuk Bayramını kutlamak için gelen çocukların karşılaşmış olduğu bu durumu kabul etmemiz asla mümkün değildir” ifadelerini kullandı.
Saner: Çocuklara bile tahammüleri yok
Dışişleri Bakan Vekili, Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ersan Saner açıkladı:
Rumlar sırf Larnaka’dan giriş yaptılar diye 23 Nisan kutlamalarına katılmak için adaya gelen Sırp çocukları sınır dışı etti.
“Çocuklara bile tahammüleri yok”
Dışişleri Bakan Vekili Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ersan Saner, bu sabah Sırbistan’dan 23 Nisan Çocuk Bayramı kutlamalarına katılmak üzere Larnaka’dan giriş yapan Sırp çocukların Güney Kıbrıs Rum Yönetimi tarafından bu gece sınır dışı edildiklerini açıkladı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak olayı şiddetle kınadıklarını kaydeden Bakan Saner, toplumlararası görüşmeler bu kadar kritik bir dönemde iken yapılan bu davranışı anlamanın mümkün olmadığına vurgu yaptı.
Bakan Saner’in açıklaması şöyle:
Bu sabah Sırbistan’dan 23 Nisan Çocuk Bayramı kutlamalarına katılmak üzere Larnaka’dan giriş yapan Sırp çocuklar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi tarafından Kuzey’e geçecekleri tahmin edilerek sabahtan bu yana Güney’de alı konulmuşlardır. Çocukların az önce ise kiralanan özel bir uçakla Sırbistan’a geri gönderildiklerini öğrenmiş bulunuyoruz.
KKTC’ye gelmek için ulaşım yolu olarak Larnaka Havaalanı’nı seçen, yaşları 10 ile 13 arasında değişen 12 çocuk ile 4 eğitmenin, karşılaşmış oldukları bu davranışı kabul etmemiz mümkün değildir.
Toplumlararası görüşmelerin bu kadar kritik olduğu bir dönemde yapılan bu davranışı anlamak mümkün değildir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne sadece çocuk bayramını kutlamak için gelen Sırp kardeşlerimizin Kuzey’e bile geçmesine izin vermeyen Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile ilişkilerimizi nasıl düzelteceğimiz ciddi bir soru işaretidir.
Gerek toplumlararası görüşmelerde, gerekse güven artırıcı önlemler üzerinde Kıbrıs Türk tarafının hassasiyeti ortada iken, bunlara Kıbrıs Rum Yönetimi’nin her şekilde duyarsız kalması, bizleri toplumlararası görüşmeler adına umutlandırmak yerine farklı duygulara yönlendirmektedir. Sırbistan’dan sadece 23 Nisan Çocuk Bayramını kutlamak için gelen çocukların karşılaşmış olduğu bu durumu kabul etmemiz asla mümkün değildir.
Rum Yönetimi’nin bu tutumunu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak şiddetle kınar, Dışişleri Bakanlığı olarak konunun ayrıntılarını yarın kamuoyu ile paylaşacağımızı bildiririz.
“DİL, DİN, RENK VE IRK AYRIMI OLMAKSIZIN TÜM DÜNYA ÇOCUKLARINA ARMAĞAN EDİLEN BÖYLESİ ANLAMLI VE ÖNEMLİ BİR GÜNÜN, BAĞNAZ DÜŞÜNCELERLE SABOTE EDİLMESİ ANLAŞILIR GİBİ DEĞİLDİR”
Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı, Uluslararası Çocuk Festivali’ne katılacak çocukların Rum Yönetimi’nce engellenmesini kınayarak, “Dil, din, renk ve ırk ayrımı olmaksızın tüm dünya çocuklarına armağan edilen böylesi anlamlı ve önemli bir günün, bağnaz düşüncelerle sabote edilmesi anlaşılır gibi değildir” açıklamasında bulundu.
Konuyla ilgili bakanlık açıklamasında, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün tüm dünya çocuklarına armağan ettiği “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”nı coşkuyla, gururla ve mutlulukla kutlamak adına özverili ve yoğun bir çalışma yapıldığı belirtildi.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı çerçevesinde bu yıl 19’cusu organize edilen Uluslararası Çocuk Festivali’ne 6 ülkeden 7 ekibin katılacağına işaret edilen açıklamada, “Kıymetli çocuklarımızla birlikte bu önemli günün anlamını paylaşarak çoşkuyla kutlayacaklardı.
Ancak, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, bir kez daha zihniyetini orta koydu ve bağnaz düşüncelerini fiilende hayata geçirdi” denildi.
Açıklamada, “Saf duygularla emek harcayarak hazırlanan konuk ekip çocuklarının, kültürel danslarını sergileyecekleri, yeni arkadaşlıklar kuracakları ve sosyal iletişim içerisinde olacakları festivale katılımlarının engellenmesi ve ülkelerine geri gönderilmelerini kabul etmemiz mümkün değildir” ifadesine yer verildi.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, her ne mazeret olursa olsun, her ortamda ya da organizasyonda, hazımsızlığını, hırsını ve önyargısını sürekli olarak ortaya koyduğu kaydedilen açıklamada, bu durumun artık dünya tarafından da görülmesi ve gereken cevabın erken zamanda verilmesi gerektiği belirtildi.
Açıklamada, kalıcı barış adına gösterilen iyi niyetin her defasında Kıbrıs Rumları tarafından olumsuz bir duruş ve durumla geri çevrildiği kaydedilerek, “Her daim, her ortamda yapıcı ve ılımlı tutumunu koruyup ortaya koyan, devam eden müzakere sürecine yönelik iyi niyetini sürekli dile getiren, güven artırıcı önlemler çerçevesinde üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmek için uğraş veren Kıbrıs Türk Halkı, bu yaşananları hak etmemektedir” denildi.
Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nın açıklaması şu şekilde sona erdi:
“Hiçbir siyasi amaç gütmeden ülkemize sadece çocuk bayramını kutlamak için gelen ekiplerin adanın Kuzeyine geçmesine izin vermeyen Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile ilişkilerimizi nasıl ileri boyutlara getireceğiz? Kıbrıs Türk Halkı’nın attığı yapıcı adımlara karşılık gösterilen bu zihniyet ve tutum ile nasıl çözüm arayışı içerisinde bulunacağız?
Dünya çocuklarının saf, temiz ve barışçıl düşüncelerini kendi siyasi emellerine alet eden Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin tutumunu kabul etmiyor, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı olarak şiddetle kınıyoruz”
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI: “KIBRISLI TÜRK ÇOCUKLARIN YABANCI ÜLKELERDEN ÇOCUKLARLA TEMASINA BİLE TAHAMMÜL EDEMEYEN BİR ANLAYIŞIN SONUCU”
Dışişleri Bakanlığı, KKTC’deki 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinliklerine katılmak için Larnaka Halimanı’na gelen Sırbistan çocuk gösteri grubunun, KKTC’ye geçmelerine izin verilmemesi ve özel uçakla geri gönderilmesinin, “Kıbrıslı Türk çocukların yabancı ülkelerden çocuklarla temasına bile tahammül edemeyen bir anlayışın sonucu” olduğunu belirtti.
Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, etkinliklere katılmak için dün Güney Kıbrıs’taki Larnaka Havalimanı’na Sırbistan’dan gelen öğrenci grubunun, Rum polisi tarafından havaalanında saatlerce bekletildiği, KKTC’ne girişlerinin de engellendiği kaydedildi.
Dışişleri Bakanlığı’nın, Birleşmiş Milletler Barış Gücü nezdinde gün boyu yaptığı diplomatik girişimlere olumlu bir karşılık verilmediği ve dün akşam saatlerinde yaşları 10-11 olan Sırp çocukların Rum yetkililer tarafından “insanlık dışı ve acımasız bir şekilde” özel bir uçakla geldikleri ülkeye geri gönderildiği belirtilen açıklamada şöyle denildi:
“Kıbrıslı Türk çocukların yabancı ülkelerden çocuklarla temasına bile tahammül edemeyen bir anlayışın sonucu olarak yaşanan bu gelişme, Güney Kıbrıs Rum yönetiminin Kıbrıslı Türkler üzerinde uygulamakta olduğu dünyadan izole etme politikasının yeni ve bilinen bir örneğini oluşturmuştur.
Rum tarafının mevcut vizyon ve zihniyetinin değişmediği bir kez daha gözler önüne serilmekte, Kıbrıslı Türklere yönelik kısıtlayıcı davranışlarının ve hükümdarlık altına alma istençlerinin devam ettiğini en açık şekilde göstermektedir. Rum tarafının sergilediği tutum, bu zihniyetteki bir yönetimle nasıl yeni bir ortaklık kurulacağı ve kurulsa bile bu ortaklığın nasıl sürdürülebileceği sorularını tekrardan düşündürmektedir.”
