GÜVENLİKTE İKİ KATMANA İHTİYAÇ VAR

    19

    Mont Pelerin’de tarafların oluşturduğu çalışma grupları, güvenlik ve garantiler konusunda soruları listeleyecek.

    reklam alani

     

    Kıbrıs konferansı çerçevesinde oluşturulan çalışma grupları, güvenlik ve garantiler başlığındaki sorularla ilgili bir liste hazırlamaya ve bunların nasıl çözümleneceğine dair yöntemler tanımlaya çalışırken, güvenlik konusunda, adadaki iki toplumun çözüme inanması ve iç güvenlik gibi iki önemli katmanın bulunduğu görüşü ortaya kondu.

    Güvenlik ve garantiler başlığı, yabancı diplomatlar tarafından hem karmaşık, hem duygusal, hem de geleneksel yaklaşımların katı bir şekilde yer aldığı bir başlık olarak kabul ediliyor.

    1960 İttifak Anlaşmaları ve garanti siteminin devamı soruları ön plana çıkıyor. Bu noktada, alternatifin ne olacağı büyük önem taşıyor.

    Kıbrıslı Türk ve Rumların kendini güvende hissetmesinin sadece askeri unsurlara bağlı olmadığı görüşü bulunuyor. BM Genel Sekteri Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, bu konuda Cenevre’de açıklamalarda bulunmuştu.

    Güvenlikle ilgili iki katmadan söz ediliyor. Birinci katmanda, halkın çözüme inanması gerekiyor. Federal yapının güvenilir olduğu, bunun çalışacağı, yaşayacağı, kişilerin eşit olacağı ve haklarının korunacağına inanması gerektiği düşüncesi öne çıkıyor.

    İkinci katmanda ise iç güvenlik konusu yer alıyor. Bu noktada, hukukun üstünlüğünün uygulandığı etkin bir yargı sistemi ön planda bulunuyor. Polisin, birbirinden ayrı yaşayan toplumların yeniden bir araya getirilmesi ihtimalinde, hukukun üstünlüğünün uygulamada yardımcı olması bekleniyor. Diğer ülkelerdeki örneklere bakıldığında, özellikle başlangıç aşamasında bunun önemli olduğu düşünülüyor.

    Bu iki katman, halkların bir anlaşmanın uygulanıp uygulanmayacağına inanması açısından önem arz ediyor. Bu iki katman dışında, uygulama zaman alacağı için bir çeşit güvenlik uygulamasına ihtiyaç duyuluyor. Bunun ardından birleşik Kıbrıs’ın dış güvenlik ve buna bağlı dış politika konularının gündeme gelmesi öngörülüyor.

    İki toplumun endişelerine cevap verileceği bir formül arayışı vurgusu

    Güvenlik ve garantiler konusunda, taraflar arasında, Kıbrıs’ta her iki toplumun güvenlik endişelerine cevap verecek bir formül bulunması gerektiği düşüncesi genel kabul görüyor.

    Kıbrıs’taki her iki toplumun beklentilerine yanıt veren ve özellikle birisinin güvenliğinin diğeri için tehdit oluşturmaması yaklaşımı benimseniyor.

    Kıbrıs Türk tarafı, garantilerin 2016’nın koşullarına göre uyarlama yönünde bir pozisyona sahipken, Rum tarafı, AB üyesi olacak Federal Kıbrıs’ın garantilere ve garantörlere ihtiyaç olmadığı görüşünü savunuyor.

    Garanti Anlaşması tek başına fesih edilemez

    Garanti Anlaşması’nın, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin mevcut anayasal yapısı ile ilgili bir antlaşma olduğu biliniyor. Anlaşmayla ilgili tartışılan en önemli nokta, tek taraflı askeri müdahale hakkının olup olmayacağıdır. Rum tarafının uzun dönemdir garantilerin kaldırılması yönündeki talebi, tek taraflı fesih edilemiyor.

    Bu anlaşmanın feshi, tarafların tümünün uzlaşısı ile ortaya çıkabilir. Yani, Türkiye’nin rızası olmadan anlaşma fesih edilemiyor. Bu noktada, anlaşmanın feshi değil ama tadilatı öngörülüyor.

    Annan Planı döneminde Garanti Anlaşması’nda bazı noktalar güncelleştirilmişti ve uzun vadede, gerektiği takdirde feshi için öngörülen bir madde bulunuyordu.

    Garanti ve İttifak Antlaşmaları:

    Garanti Antlaşması

    Bir taraftan Kıbrıs Cumhuriyeti, diğer taraftan Yunanistan, İngiltere ve Türkiye,

    1. Anayasanın esas maddeleri ile kurulan ve düzenlenen Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının, toprak bütünlüğünün ve güvenliğinin tanınması ve devamının kendi ortak yararları gereği olduğunu dikkate alarak,

    2. Sözü edilen anayasa ve oluşturulan duruma saygı gösterilmesini güvence altına alacak işbirliğini arzulayarak, aşağıdaki hususlar üzerinde anlaşmaya varmışlardır.

    Madde 1

    Kıbrıs Cumhuriyeti, kendi bağımsızlığını, toprak bütünlüğünü ve güvenliğini devam ettirmeyi ve anayasaya saygıyı güven altına almayı üstlenir. (taahhüt eder)

    Kıbrıs Cumhuriyeti, ayrıca tümüyle veya bir bölümüyle herhangi bir devlet ile hiçbir şekilde siyasi veya ekonomik bütünleşmeye girmeyeceğini taahhüt eder. (sorumluluğunu yüklenir)

    Kıbrıs Cumhuriyeti, bu maksatla adanın gerek birleşmesini, gerekse taksimini doğuracak doğrudan doğruya (direkt olarak) veya dolaylı olarak gerçekleştirmeye yardımcı ve teşvik edici tüm hareketleri yasaklar.

    Madde 2

    Yunanistan, İngiltere ve Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 1’nci maddede belirtilen taahhütlerini kaydederek, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını, ülke bütünlüğünü, güvenliğini ve anayasanın temel maddeleri ile oluşan durumu (state of affairs) tanırlar ve garanti ederler.

    Yunanistan, İngiltere ve Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin diğer herhangi bir devlet ile gerek birleşmesini gerekse Ada’nın taksimini doğrudan doğruya veya dolaylı olarak gerçekleştirmeye yardım ve teşvik edici bir amacı olan tüm hareketleri kendi yetki ve ilgileri oranında önlemeyi üstlenirler.

    Madde 3

    Bu Antlaşma hükümlerinin herhangi birinin ihlali (çiğnenmesi) halinde Yunanistan, Türkiye ve İngiltere bu hükümlere saygıyı sağlamak için gerekli girişimlerin yapılması ve önlemlerin alınması maksadıyla aralarında danışmalarda bulunmayı üstlenirler.

    Üç garantör devletten biri, birlikte veya birbirlerine danışarak (işbirliği halinde) hareket etmek olanağı bulunmadığı takdirde, bu antlaşmanın oluşturduğu durumu (state of affairs) münhasıran yeniden oluşturmak gayesi ile hareket etmek hakkını korumaktadırlar.

    Madde 4

    Bu antlaşma imza edildiği gün yürürlüğe girecektir.

    Yüksek Akit Taraflar, Birleşmiş Milletler Şartının (charter) 102’nci maddesi hükümlerine uygun olarak bu antlaşmayı Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği’ne en kısa sürede kaydettirmeyi üstlenirler.

    İttifak Antlaşması

    Kıbrıs Cumhuriyeti, Yunanistan ve Türkiye arasında imzalanan İttifak Antlaşması

    1. Kıbrıs Cumhuriyeti, Yunanistan ve Türkiye, ortak savunmaları için işbirliği yapacaklar ve bu antlaşma ile söz konusu savunmanın ortaya çıkardığı meseleler hakkında kendi aralarında danışmalarda bulunmayı üstlenirler.

    2. Yüksek Akit Taraflar, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bağımsızlık ve ülke bütünlüğüne karşı doğrudan doğruya veya dolaylı olarak yöneltilen herhangi saldırı veya tecavüzlere karşı koymayı üstlenirler.

    3. Bu ittifakın ruhuna uygun olarak ve yukarıda sözü edilen gayenin gerçekleşmesi maksadıyla. Kıbrıs Cumhuriyeti ülkesinde bir Üçlü Karargah kurulacaktır.

    4. Yukarıdaki maddede sözü edilen Karargaha, Yunanistan 950 kişilik bir subay astsubay ve er birliği ve Türkiye 650 kişilik bir subay, astsubay ve er birliği ile katılacaklardır. Kıbrıs Cumhuriyeti, Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Yunan ve Türk birliklerinin artırılma veya azaltılmasını Yunan ve Türk Hükümetlerinden birlikte isteyebileceklerdir.

    5. Yukarıda sözü edilen Yunan ve Türk subayları, Kıbrıs Cumhuriyeti ordusunun talim ve terbiyesini temin edeceklerdir.

    6. Üçlü Karargahın komutanlığı, Yunanistan ve Türkiye Hükümetlerinin veya Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı veya Cumhurbaşkanı Yardımcısının atayacağı Kıbrıslı, Yunan ve Türk bir General tarafından bir yıl müddetle ve sıra ile üstlenilecektir.

    Paylaş