“TÜRK ASKERİNİN BULUNMASINDAN DA RAHATSIZ OLMAMANIZ GEREKİYOR”

    20

    Çavuşoğlu, New York’ta Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocias ile bir araya geldikten sonra basın toplantısı düzenledi.

    reklam alani

     

    Yeni Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ile görüşmek üzere New York’a geldiğini ve dün kendisiyle çok faydalı bir görüşme gerçekleştirdiklerini söyleyen Çavuşoğlu, Guterres’in görüştüğü ilk Dışişleri Bakanı olduğunu ve bu görüşmede Suriye’deki süreci kapsamlı bir şekilde ele aldıklarını belirtti.

    Çavuşoğlu, “Ne yapıyoruz, Rusya ile ne amaçlıyoruz, 45 binden fazla insanı Halep’ten nasıl kurtardık, daha sonraki anlaşmaları nasıl hazırladık, Astana’da ne düşünüyoruz. BM’ye ne rol düşüyor. BM parametreleri, BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 ve 2336 nolu kararları, Cenevre Bildirisi, tüm bunlar siyasi sürecin temelini oluşturuyor. Sayın Genel Sekreter bize özellikle Türkiye’ye bu süreçte oynadığımız rol için teşekkürlerini iletti ve bundan sonra bu süreci BM ile yürütme konusunda kendileri de iradesini ortaya koydu.” diye konuştu.

    “Kıbrıs’ta çözüm konusunda hep bir adım önde olduk”

    Kıbrıs müzakerelerinde kritik bir aşamaya gelindiğini anlatan Çavuşoğlu, bu konuyu da Genel Sekreter ile enine boyuna değerlendirdiklerini aktardı.

    Yunan mevkidaşı Kocias ile görüşmesinde ise güvenlik ve garantiler konusunu ele aldıklarını anlatan Çavuşoğlu, “Biz çözüm konusunda her zaman herkesten bir adım önde olduk.” ifadesini kullandı.

    Kıbrıs’ta adil, kalıcı, iki kesimliliğe dayanan bir çözümü desteklediklerinin altını çizen Çavuşoğlu, “Umarım Kıbrıs Rum tarafı ve Yunanistan da aynı anlayış içinde olur ve 12 Ocak’ta başlayacak konferanstan bir sonuç elde ederiz. Şunu hep söyleyegeldik, artık bu son fırsat penceresidir. Bu anlamda yürütülen son müzakerelerdir. Bu fırsatın kaçırılmamasını istiyoruz ve inşallah buradan bir sonuç elde ederiz.” değerlendirmesinde bulundu.

    Çavuşoğlu, Kıbrıs’ta güvenlik ve garantörlükle ilgili soru üzerine de Kıbrıs konusunda hiç tek taraflı düşünmediklerini söyledi.

    Türkiye’nin esas sorumluluğunun KKTC’nin mevcut tehdit ya da oluşabilecek tehditler konusundaki endişelerini gidermek ve güvence vermek olduğuna dikkati çeken Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, KKTC’deki tüm liderlerin Türkiye’nin garantörlüğünün vazgeçilmez olduğunu belirttiklerini dile getirdi.

    Bu güvencenin önemini vurgulayan Çavuşoğlu, “1960’tan 1974’e kadar Kıbrıs Türk halkının yaşadıklarını kısa sürede unutmasını beklemek gerçekçi değil.” dedi.

    Doğu Akdeniz’deki gelişmelere bakınca Kıbrıs için tehditler olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bugün herkes Suriye’de. Ortadoğu sorunu henüz çözülmüş değil. Terör örgütleri var. DEAŞ var, El Nusra var, başka terör örgütleri var. Yani ciddi bir göç ve mülteci dalgası riski var. Çünkü henüz daha herşey bitmiş değil. Doğu Akdeniz’de herkes bulunuyor, şu anda bir çok ülke var savaş gemileriyle orada. Kıbrıs etrafında doğalgaz ve petrol rezervleri var. Dolayısıyla herkes gözünü oraya dikmiş durumda. Böylesine bir ortamda tabiki bugünün şartlarında farklı boyutta tehditler de var.”

    Tüm bunlar karşısında Kıbrıs Türk halkının kendisini güvencede hissetmek istediğini anlatan Çavuşoğlu, “Aksi takdirde bir anlaşma olsa bile referandumda destek bulmaz.” açıklamasında bulundu.

    Kıbrıs Rum halkı ve Yunanistan’ın düşüncelerini de anlamak istediklerini belirten Mevlüt Çavuşoğlu, bunun taviz anlamına gelmeyeceğini vurguladı.

    Ada’da Türk askeri bulunmasına ilişkin eleştirileri de yanıtlayan Çavuşoğlu, “Eğer geleceğe yönelik kafanızda hasmane tutumlarınız yoksa orada Türk askerinin bulunmasından da rahatsız olmamanız gerekiyor.” dedi.

    “Lavrov ile görüşeceğim”

    Çavuşoğlu, New York’tan ayrılmadan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile bir telefon görüşmesi yapacağını, talebin kendisinden geldiğini aktararak, Suriye’deki süreci, sahadaki durumu ve Astana sürecini değerlendireceklerini bildirdi.

    Astana sürecinin başarılı olup olmayacağı konusunda temkinli olduklarını ifade eden Çavuşoğlu şu değerlendirmeyi yaptı:

    “Endişemiz yok, gerçekçi yaklaşıyoruz. Muhalefet var, rejim tarafı var her iki tarafından da gerçek anlamda müzakere etmek için masaya gelmesi lazım. Sadece resim ya da görüntü vermek için değil. Siyasi süreç konusunda hazırlıklı gelmeleri gerekiyor ki doğrudan bu düşüncelerini ve vizyonları hem birbirleriyle hem de tüm dünyayla paylaşmalarında fayda var. Astana sürecinin başlayabilmesi ve başarılı olabilmesi için de varılan mutabakata herkesin uyması gerekiyor. Yani ateşkes sürecinin devam etmesi ve insani yardımların kesintisiz bir şekilde ve hiç ayrım yapılmadan tüm kesimlere ulaştırılması gerekiyor.”

    Sistematik ateşkes ihlallerinin süreci etkileyeceğine dikkati çeken Çavuşoğlu, sürecin etkilenmemesi için başta Lavrov olmak üzere Rus yetkililerle görüşmeleri sürdüreceklerinin altını çizdi.

    Bakan Çavuşoğlu, Rusya’nın Suriye’den askeri gemileri çekmeye başladığını duyurmasıyla ilgili soru üzerine de bunun Rusya’nın kendi kararı olduğunu söyledi.

    Rusya’nın, rejimin davetiyle bölgede bulunduğunu ifade ettiğini ve orada iki üssü olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, “Biz Doğu Akdeniz’in bir barış denizi olmasını istiyoruz. Hiçbir şekilde tırmanma olsun istemiyoruz. Ya da farklı güçlerin rekabet ettiği bir bölge olmasını da istemiyoruz. O bölgenin istikrarı, güvenliği önemlidir.” dedi.

    Rusya’nın dostane toplantılarda bölgede sürekli çok sayıda asker bulundurmak istemediğini beyan ettiğini anlatan Çavuşoğlu, “Bu gemiyle ilgili karar da tamamen kendilerinin kararı. Bundan sonra hangi adımları atacaklar onu Ruslara sormak lazım.” diye konuştu.

    Paylaş