Demokrat Parti’den Serdar Denktaş, Özdemir Berova ve Mustafa Arabacıoğlu; Ulusal Birlik Partisi’nden Zorlu Töre ve Dursun Oğuz ile Bağımsız Milletvekili Hasan Taçoy’un hazırladığı Öğretmenler (Değişiklik) Yasa Önergesi, Resmi Gazete’de yayınlanarak halkın bilgisine getirildi.
Yasa önerisinde, öğretmenlerin bağlı oldukları ve en çok üyeye sahip iki sendika olan KTOEÖS VE KTÖS işaret edilerek, sendika yönetim kurulu üyelerine sendikal amaçlarda kullanılmak koşuluyla verilen, izinlere sınırlama getirildi.
Elcil: Tamamen sendikalların profesyonellik hakkını elinden alıyorlar
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Şener Elcil, önerinin öğretmenler sendikalarını kapatma niyetiyle hazırlandığını savundu.
KIBRIS’a açıklama yapan Elcil, şunları söyledi:
“Tamamen sendikaların profesyonellik hakkını elinden alıyorlar. İntikamcı ve faşist bir anlayışla hazırlanmış bir tasarı. Sendikaları kapatmayı hedefleyen bir çalışma. Hükümet, bu anlayışla hazırlamıştır. Öğretmen sendikalarını kapatma niyetiyle hazırlamıştır. Yapılan düzenleme, öğretmen sendikalarının gerek son dönemde saat düzenlemesi ve gerekse toplumsal bir muhalefet yaptıkları için onların faaliyetlerini kısıtlamak ve faaliyet alanlarını daraltmak için yapılmış, faşist bir düzenlemedir. Bu öneriyi hazırlayan 6 milletvekili de faşist düşünce anlayışıyla imza koymuşlardır. Öneriye gerekçe olarak koydukları maddeye baktığımızda, öğretmen sendikalarında profesyonel sendikacı uygulamasının devlete ek maliyet getirdiği belirtiliyor. Ek istihdam yarattığı söyleniyor, oysa bu hükümet göreve geldikten sonra yüzlerce müşavir yarattı ve devlete çok daha fazla yük getirmiş oldu. Şuanda bizim 3 bin 800 öğretmenimiz var. 3 bin 800 öğretmenin içinde 6 kişi profesyonellik kullanıyor. Özellikle, ajanda konusunun gündeme getirilmesinden sonra ivedilikle meclise sunulması ve özellikle ve özellikle son dönemde hükümete yönelik saatlerin geri alınmasına yönelik yapılan eylemlerden sonra ivedilik istenmesi, tamamen art niyetli olunduğunu, sendikalardan intikam alma, sendikaları kapatma ve faaliyet alanlarını daraltmayla ilgili faşizan bir düşüncenin eseri olduğunu göstermektedir. Sendikaları yıldırmaya dönük, alınmış bir karardır. Biz sendika olarak direnmeye, mücadele etmeye ve bu faşist yönetimin rezilliklerini ortaya koymaya devam edeceğiz. Hiç kimse bizi, verdiğimiz mücadeleden yıldıramaz. Özellikle ve özellikle çözüm sürecinin geldiği bu kritik aşamada, öğretmen sendikalarının faaliyetlerinin kısıtlanmasına dönük bir girişim olduğunu düşünüyoruz. Buna imza koyan milletvekilleri, mevcut ayrılıkçı statükonun devamından yana, çözüm istemeyen, barışa karşı olan kişilerdir.”
