Kıbrıslı Rum siyasi partilerden bazıları enerji planları çerçevesinde East Med projesine destek belirterek, enerji konularının hiçbir şekilde Kıbrıs sorunuyla ilişkilendirilmemesi gerektiğini savundular.
Simerini gazetesi “East Med Ortak Arzu” başlığıyla verdiği haberinde, Cenevre’deki Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili görüşmelerin sonucundan bağımsız olarak Güney Kıbrıs’ın enerji programının sürdüğünü yazdı.
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Uluslararası Enerji Konularından Sorumlu Koordinatörü ve Özel Temsilcisi Amos Hochstein’ın verdiği bir mülakatta Kıbrıs sorununun çözümü olmadan da Güney Kıbrıs’ın enerji programını desteklediğini dile getirdiğini hatırlatarak, Amerika’nın desteğine dikkat çeken gazete, hidrokarbon araştırmalarına yönelik üçüncü tur ruhsat ihalesinin tamamlanmasının ardından Nisan ayında Total şirketinin 11’inci parselde “Onisiforos” hedefinde sondaj yapacağını kaydederek, 2017 yılının enerji açısından bir dönüm noktası olmasının beklendiğini belirtti.
Enerji konularındaki gelişmeyle birlikte, İsrail’in, kendi Münhasır Ekonomik Bölgesi’ndeki doğalgazın, Güney Kıbrıs ve Yunanistan aracılığıyla İtalya’ya ulaştırılacağı East Med adlı denizaltı boru hattı projesiyle ilgili inisiyatif üstlendiğini belirten gazete, dün de basında çıktığı üzere, Tel Aviv’in; Yunanistan, Güney Kıbrıs ve İtalya’nın katılımıyla, bu boru hattının maliyetinin ele alınacağı dörtlü bir görüşme yapmayı istediğini belirtti.
Gazete İsrail’in, Yunanistan ile Güney Kıbrıs’ın AB’nin projeyi ekonomik olarak destekleme arzusuna daha fazla güven duyması yönündeki tavsiyelerini fiili olarak takip etmesinin, diplomatik kaynaklara göre, Netanyahu Hükümetini Güneydoğu Akdeniz’de enerji alanındaki Ankara ile anlaşmaları yeniden gözden geçirmeye ittiğini de savundu.
Habere göre Kıbrıslı Rum siyasi partilerden bazıları da dün East Med projesiyle ilgili açıklamalarda bulundular.
Gazeteye göre Ekologlar Hareketi-Vatandaşlar İşbirliği Başkanı Yorgos Perdikis, East Med projesine odaklanılması gerektiğini vurguladı.
Perdikis, doğal gazın çözüm olmadan ya da çözümden sonra Türkiye üzerinden taşınması yönündeki her fikre siyasi ve ekonomik sebeplerden ötürü karşı olduklarını da söyledi.
Vatandaşlar İşbirliği yetkililerinden Andreas Apostolu, Güney Kıbrıs’ın bölgedeki enerji eylemlerinde ve AB’nin enerji planlamalarında aktif rol oynaması gerektiğini belirtti. Bu gibi eylemlerin, devleti güçlendirdiğine işaret eden Apostolu, enerji konularının Kıbrıs sorunuyla ilişkilendirilmemesi gerektiğini söyledi.
ELAM ise yeni gelişmeye ilişkin memnuniyetini dile getirerek, enerji konularına yatırım yapmaları gerektiğini belirtti. Enerji konularının Kıbrıs sorunuyla bağlanmasını kabul edilmez bulduklarını da belirten ELAM, doğal gazın çözümden önce ya da sonra Türkiye üzerinden taşınması düşüncesinin hatalı ve milli açından zarar verici olacağını iddia ederek, böyle bir şeyin hem ekonomik ve hem de siyasi sorunlar yaratacağını kaydetti.
