AJANDA KRİZİ

    22
    reklam alani

    Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası’nın (KTÖS) 2017 yılı için hazırladığı ajandası tepkilere neden oldu. Bazı kesimler ajandada Kıbrıslı Türk liderlere ve Türk Mukavemet Teşkilatı’na (TMT) dil uzatıldığını iddia ederek ajandaların toplatılmasını talep etti.

    Bir kısım öğretmen ise ajandalarda “Kıbrıs Türk toplumunun değer ve yargılarından uzak, taraflı olarak hazırlanan, yanlı ve eksik bilgiler olduğunu” öne sürerek ajandaları sendikaya iade etti.

    KTÖS, “ajandalar haberleriyle” ilgili saat 11.00’de bugün basın toplantısı düzenliyor.

    Ajandalarda “27 Ekim 1957; Rauf Denktaş İngiliz Sömürge Savcılığı’ndan Kıbrıs Türk Kurumları Federasyonu Başkanlığı’na getirildi. 47 yıllık hanedanlık başladı”, “Gönyeli’de İngiliz provokasyonuna gelen Kıbrıslı Türkler Kördemen köylüsü 9 tane Kıbrıslı Rum’u vahşice öldürdü” gibi içeriklere yer verildi.

    Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özdemir Berova BRTK’ya yaptığı açıklamada, KTÖS’ün 2017 ajandası ile ilgili Başsavcı ile görüşüldüğünü ve inceleme sonrası yasal olarak yapılması gereken ne varsa yapılacağını söyledi.

    Konuyla ilgili KIBRIS Gazetesi’ne açıklama yapan KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil ise bu eleştirilerin belli kişiler tarafından organize edilen bir saldırı olduğunu söyledi ve yıllardır ajandaların Türkiye’de hazırlandığını, bu nedenle de hep içeriklerinde Türkiye’ye ait bilgiler olduğunu belirtti.

    Bu nedenle Kıbrıs’a ait bilgilerin yer alacağı bir ajanda hazırladıklarını ifade eden Elcil, “yanlış yok, eksiklikler varsa da 2018 yılı ajandasında giderilecektir” dedi.

    Elcil: Göyeli’de yaşanan farklı bir olay

    Gönyeli’de yaşanan olayın diğer katliamlardan farklı bir olay olduğunu ifade eden Elcil şu şekilde konuştu:

    “Sendikaya saldırmak için birilerinin bahane ettiği bir durumdur. Bunun arkasında, ‘bilindik çevreler’ vardır. Hepsi beraber oldu bize karşı bir saldırı yapıyorlar.

    Ajandanın eleştirilecek noktaları olabilir, bunu eleştirebilirsiniz. Ancak biz katliamları koyacak değiliz. Gönyeli olayı farklı bir olaydır. Kıbrıs Türk toplumunun ilk defa Rumlara karşı gösterdiği bir direniş var. Bu bir başlangıçtı. İngilizlerin provokasyonu sonucu Kıbrıs Türk toplumunun toplu bir direnişi var.

    Bu adada EOKA’nın istediğini yapamayacağı noktasında bir olay var. Bu nedenle onu oraya koyduk. Yoksa cinayetleri falan koymak isterseniz çok fazla var. Bizim amacımız o değil. Önemli bazı tarihi dönemeçler vardır, onlara yer verdik.”

    “Kimsenin toplama hakkı yok”

    Elcil, KTÖS’ün 2017 ajandalarını kimsenin toplama hakkı olmadığını söyledi ve üyelerin istemesi durumunda iade edebileceklerini kaydetti.

    Ancak sendikaya yapılan bu eleştirilerin nedeninin hükümet güdümlü kişiler olduğunu öne süren Elcil,

    “Ajandaları kimsenin toplama hakkı yok. İade edecek olan iade edebilir. O üyenin hakkıdır. İade etmek isteyen isteyebilir. Üye tepki koyabilir, beğenmeyebilir. Ancak ajandalar da eksik vardır, yanlış yoktur. 2018 yılında hazırlanacak ajandalarda da bu eksikler giderilecektir” dedi.

    “Yıllardır bu gibi saldırılar alıyoruz”

    Elcil, KTÖS’e yapılan ilk saldırının bu olmadığını söyledi ve daha önce de benzer olayların yaşandığını kaydetti. Şener Elcil şu ifadeleri kullandı:

    “Bu bir ilk değil. Yıllar var, bu organize saldırıları biliyoruz biz. 1986-87 ders yılında 33 gün grev yaptık ve sendika olarak tek bir talebimiz vardı. O da maaşların dövize endekslenmesiydi. Stabil bir para birimi olmadığı için sürekli zamlarla karşı karşıya kalırdık. Dönemin genel sekreteri bir beyanat verdi ve ‘Kıbrıs Türk toplumunun kendi ayakları üzerinde durması lazım. İlerde olabilecek bir anlaşmada Türk ordusu da buradan gidecek ve bunu düşünerek hareket etmek lazım’ dedi. Bir kampanya başlatıldı ve o dönemde ‘askeri istemez bunlar’ dendi.

    1993’te Ecevit’in bir beyanı oldu ve ‘Kıbrıs’ta tek bir Türk bile olmasa oranın toprağı bizim’ dedi. Bunun üzerine sendikanın duvarında Ecevit resmi vardı, bu söz üzerine indirdik. Yine tepki oldu.

    Berova: Ülkeye yapılan bir saldırı

    Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özdemir Berova, ajandaları ülkeye yapılan açık bir saldırı olarak değerlendirdi. Olayı önceki akşam sosyal medyadan takip ettiğini söyleyen Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özdemir Berova, olayın ülke adına üzücü olduğunu söyledi.

    Konuyla ilgili bir televizyon kanalına açıklama yapan Berova, “Olayı, varlığı ile övündüğümüz KKTC’mize karşı yapılan ve bu varlığın oluşumuna katkı koyan tüm değerlerimize karşı bir saldırı olarak değerlendiriyorum” dedi.

    KTÖS ajandaları konusunda Başsavcı ile bizzat dün sabah bir telefon görüşmesi yaptıklarını açıklayan Berova, “Milli Eğitim ve Kültür Bakanı olarak konuyla ilgili yasal nasıl bir yol haritası izleyeceğimizi belirleyeceğiz. Sayın Başsavcı ile bizzat ben telefonla görüşerek konunun ivedi olduğunu kendisine ilettim” dedi.

    Berova, bu konuda ne yapılacaksa yapmak konusunda kararlı olduklarını ve hükümet ile de konuyu istişare edeceklerini vurgulayarak, “Çünkü bunu ülkeye yapılan açık bir saldırı olarak değerlendiriyorum” şeklinde konuştu.

    Öğretmen camiasında da ajandaların büyük bir tepki topladığının kendilerine iletildiğini ve hatta bazı okullarda ajandaların geri gönderildiğini ifade eden Bakan Berova, ajandanın detaylı incelenip değerlendirmesinin yapılmasının ardından yasal olarak yapılması ne gerekirse onu yapmaktan kaçınmayacağını vurguladı.

    Baysal: Yoğun talepten dolayı ajandalar tükendi

    KTÖS Örgütlenme Sekreteri Besim Baysal, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, ajandalara yoğun talep olduğunu ve ikinci baskıyı yapmayı düşündüklerini söyledi. Baysal sosyal medyada şu açıklamalarda bulundu:

    “Resmi tarih ve resmi ideoloji her gün anlatılıyor her saniye dayatılıyor. Her 21 Aralık’ta okullarımızda faşist EOKA’nın katliamlarını, tarih kitaplarımızda Makarios’un Kıbrıs Cumhuriyeti’ni, Kıbrıslı Rum Cumhuriyeti yapmak için gerçekleştirdiği girişimleri okuyoruz/okutuyoruz.
    Türkiye’den getirilen ajandalar her yerde dağıtılıyor ve satılıyor. Biz başka bir ajanda üretmeye çalıştık. İçerisine de farklı olanı, bilinmeyeni, görmezden gelineni yazdık. Resmi bilgi yazmadık. Gerçek bilgi yazdık. Eksiği fazlası olabilir, bunlarla ilgili eleştiri de yapılabilir. Kullanmak da kullanmamak da bireysel bir tercihtir.

    Ürettiğimiz ajanda ile ilgili toplumda bir tartışma çıktı/çıkarıldı. Algı yaratılmaya çalışılıyor. Biz birilerine saldıracak değiliz, böyle bir kültürden de gelmedik.

    Çelişkiler ve tartışmalar, toplumları ileriye taşıyan en önemli unsurlardır. Bu tartışmanın düzeyli bir noktada devam etmesi ise en büyük dileğimdir. Sövme, sayma, küfür, kin ile linç kampanyası yapmaya çalışmak tam da yazdığımız tarihsel gerçeklerin nasıl ortamlarla yaşandığını anlatmaktan/anlamaktan öteye giden bir şey olmaz/olamaz. Bu arada ajandalarımız yoğun talepten dolayı tükenmiştir. Ciddi ciddi ikinci baskı yapmayı düşünüyoruz.”

    KTÖS’ü kınadılar…

    Yeniden Doğuş Partisi (YDP), 2017 yılı ajandasında bazı devlet büyüklerine ve kurumlara “yakıştırmalar ve suçlamalar” yapıldığı iddiasıyla, KTÖS’e siyah çelenk bıraktı.

    Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, KTÖS tarafından dağıtılan ajandada yer alan bir takım ifadelerden hareketle sendika yetkililerini eleştirdi ve bu türden yaklaşımları tasvip etmediklerini bildirdi.

    Mücahit Komutanları Derneği, KTÖS’ün 2017 ajandasında liderlere ve TMT’ye dil uzatıldığını ileri sürerek protesto etti.

    Emekli Mücahitler Derneği, KTÖS’ün 2017 ajandasına ilişkin iddiaların araştırılmasını istedi.

    Türk Göçmenler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, KTÖS’e tepki gösterdi, sendikanın üyelerine dağıtmış olduğu ajandaların Kıbrıs Türk halkını derinden yaraladığını bildirdi.

    GKK Emekli Astsubaylar Derneği, KTÖS’ün çıkarttığı 2017 ajandasının vatansever Kıbrıs Türk öğretmenine, Kıbrıs Türk halkına ve varoluş mücadelesine ihanetin belgesi olduğunu savundu.

    DP Lefkoşa İlçe Başkanı Rauf Denktaş yaptığı açıklamada, “Anavatan Türkiye Cumhuriyeti, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ve TMT’ye yönelik yapılan asılsız ithamları şiddetle kınıyoruz” dedi.

    Denktaş Vakfı, Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası’nın (KTÖS) hazırladığı ajandalar konusunda Başsavcılık ve polisi göreve çağırdı, hukuk yoluna başvuracağını açıkladı.

    TBK Gaziler Derneği, sendikayı “şiddet ve nefretle” kınadığını belirterek, “Anavatan Türkiye ile KKTC’nin bağlarını koparmak için her türlü eylemi ve hainliği” yapmakla suçladı.

    KKTC Milli İradeye Saygı Platformu, KTÖS’ün bastığı ajandayı eleştirerek, bu hareketi, devlete, millete, vatana ve bayrağa karşı yapılan pervasız bir hareket olarak niteledi.

    Erenköy Mücahitleri Cemiyeti, KKTC’deki demokrasi ve özgürlüğün istismar edildiğini savunarak, “Kıbrıs görüşmelerinin bu kritik aşamasında ajandada yayınlanan yazıların amacı nedir, kime hizmet eder?” dedi.

    Baf Türk Birliği ise “KTÖS’ün çıkarmış olduğu ajanda adı altında arşivlenebilecek kitapçığı talihsiz bir olay olarak görüyor, esefle kınıyoruz” ifadelerini kullandı.

    Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği de ajandada yer alan ifadelerden dolayı kınama yayınladı. Dernek Başkanı Ertan Ersan, “KTÖS’ün 2017 ajandasının içeriğinde yer alan asılsız ifadeleri kınıyoruz. Toplumumuzun şanlı tarihi ve haklı varoluş mücadelesini hedef almakla kalmayıp, özgürlük mücadelemize öncülük eden Liderimizi kötüleyen bu tür yayın ve uygulamaların derhal toplatılıp, ilgili birimlerin gereğini yapmasını talep ediyoruz” dedi.

    Boran Kültür Merkezi’nden destek

    Öte yandan, Boran Kültür Merkezi, “ajanda” konusunda KTÖS’e destek verdi. Merkezden yapılan açıklamada, ajandalarda, “tarihsel gerçeklere dayalı görseller” bulunduğu savunularak, sendikaya haksız saldırı yapıldığı belirtildi.

    Paylaş