Kuzey Kıbrıs Hızlı Tüketim Ürünleri Tedarikçileri Derneği: Devletimize olan inancın köküne kezzap suyu dökmektesiniz

3
TUTDER
reklam alani

Kuzey Kıbrıs Hızlı Tüketim Ürünleri Tedarikçileri Derneği (K.K.HT.Ü.T.D) tek dertlerinin ekonomi olmadığını ifade ederek, “Devletimize olan inancın köküne kezzap suyu dökmektesiniz” dedi.

Kuzey Kıbrıs Hızlı Tüketim Ürünleri Tedarikçileri Derneği (K.K.HT.Ü.T.K.K.HT.Ü.T.DD) bir basın açıklaması yaparak, dertlerinin yalnızca ekonomi olmadığını kaydetti.

“İhalelerdeki şaibeler; bir türlü açılamayan havaalanı, bitmeyen Girne Liman restorasyonu ve bunlar gibi nice ekonomik sorunları duymaktan, yazmaktan, yaşamaktan bıkmış durumdayız” şeklinde açıklama yapan K.K.HT.Ü.T.D, “Devletimize olan inancın köküne kezzap suyu dökmektesiniz” dedi.

Kuzey Kıbrıs Hızlı Tüketim Ürünleri Tedarikçileri Derneği’nden yapılan tam açıklama şu şekilde:

“Neredeyse her gün ekonomik bir sorundan dolayı yeni bir basın açıklaması yayınlama ihtiyacı hissetmekteyiz. Her yeni basın açıklamasına başlarken de “hiç bu kadar kötü olmamıştık” deme ihtiyacını hissetmekteyiz. Bu kötü gidişatın sonu yok gibi.

Saçma sapan bir hal alan fonlar; temel gıda ürünlerinde güya yapılan KDV indirimleri; tek kullanımlık ürünlerde getirilen absürt yasak; yasası olmayan tüzükler yayınlayarak işletmeleri kapanma noktasına getiren diktatoryal uygulamalar; dövizin baş döndürücü yükselmesi; artan faizler eriyen TL, artan yoksulluk; ihalelerdeki şaibeler; bir türlü açılamayan havaalanı, bitmeyen Girne Liman restorasyonu ve bunlar gibi nice ekonomik sorunları duymaktan, yazmaktan, yaşamaktan bıkmış durumdayız.

‘KİMSE BİZLERİ “EŞİT EGEMEN” SLOGANIYLA AVUTAMAZ’

Ancak derdimiz sadece ekonomik değil. Ürkütücü bir şekilde artan ölümlü trafik kazaları; nüfusun bilinmezliği; artan şiddet olayları; fahiş ev fiyat ve kiraları; tarımsal arazilerin yap-sat mantığıyla beton yığınlarına dönüştürülmesi; kanalizasyon yetersizliği nedeniyle lağıma dönen güzelim deniz sahillerimiz; döküntüye dönüşen koruyamadığımız tarihi eserlerimiz; bacasına bir filtre takmayı beceremediğimiz elektrik santralimiz; kanser kusmaya devam eden egzoz ve bacalar varken; sağlık, eğitim, ulaşım tamamen çökmüş haldeyken; artık “hali vakti yerinde” insanlarımız da ailecek başka ülkelere göçerken kimse bizleri “eşit egemen” sloganıyla avutamaz.

Ey bizleri yönetenler ve/veya yönetme iddiasında olanlar. Devletimize olan inancın köküne kezzap suyu dökmektesiniz. Kıbrıs Türk halkı kendi devletine kolay bir serüvenle ulaşmadı. Acı, kan ve gözyaşıyla yoğrulmuş bir tarih yatar arkamızda. Bu devlet sahip çıkılması için kurulmuştur. Bu devlet vatandaşına hizmet sağlaması için kurulmuştur. Ancak bu devlet bırakın hizmet sağlayarak vatandaşını rahatlatmasını, absürt kararları ve uygulamalarıyla vatandaşına eziyet etmektedir. En temel hizmetleri sağlamaktan yoksun hale gelen bu devlete inanç her geçen gün azalmaktadır. Bunları üzülerek söylüyoruz ancak gerçeklik böyledir.

Bu kötü gidişe, bu çok kötüye gidişe dur demek hepimizin görevi, sorumluluğudur. Bu ülke bizi bu devlet bizimdir. Çocuklarımıza bırakacağımız mirasımız bir zamanlar “cennet” diye tanımladığımız ülkemizdir. Cennet cehenneme dönüşmek üzeredir. Bu kötülükten ancak birlikte çıkabiliriz.

Kalite, refah ve gelişmişlik ancak hukukun üstünlüğü, şeffaflık ve demokrasi ortamında yeşerebilir. Çağrımız önce halkımıza sonra da tüm STÖ ve siyasi oluşumlaradır: Bir araya gelmeli ve en temel sorunları masaya yatırarak çözüm yolları bulmalıyız. TUTDER her türlü sorumluluğu almaya hazırdır. Çünkü gün var olmakla yok olmak arasında seçim yapmak günüdür.

Paylaş