Ömer Suay: Camiamızdaki yüzlerce engelli yavrumuzun da sevgisini, muhabbetini yüreğimde taşıyorum

7
Ömer Suay
reklam alani

KKTC Engelliler Dayanışma Derneği Başkanı Ömer Suay, babalar günü nedeniyle yayımladığı yazısında, “Camiamızdaki yüzlerce engelli yavrumuzun da sevgisini, muhabbetini yüreğimde taşıyorum” dedi.

KKTC Engelliler Dayanışma Derneği Başkanı Ömer Suay, babalar günü sebebiyle bir metin yayımladı.

Ömer Suay, “Baba olmak nasıl bir duygudur bilir misiniz?” şeklindeki sorusunu sorarak bunun izahı mümkün olmayan bir duygu olduğunu kaydetti.

Suay, ilk çocuğu dünyaya geldiğinde ‘mutluluktan duygulanmanın’ tam olarak ne manaya geldiğini anladığını kaydetti.

Ömer Suay’ın yazdığı tam metin şu şekilde:

“Sonra 2017 yılında ikinci kuzum ailemize katıldı. O duyguyu da hala yüreğimin derinliklerinde yaşıyor, bir yerlerde tutuyorum. Doğum esnasındaki bekleyişimizi, koridordan odaya doğru yürüyüşümüzü, Ağlayıp ağlamadığını kontrol edişimizi dün gibi değil az önceymiş gibi anımsıyorum.

İki kuzu olmuştu. Sevgileri nasıl olacaktı? Acaba sevgi bölünecek miydi? İlk göz ağrım mahsun mu kalacaktı? İkinci evladıma yeterli ilgiyi gösterebilecek miydik? sorularıyla mücadele ederken, sevginin paylaştıkça çoğaldığını öğrenmeye başladım.

Ve sevginin, muhabbetin, iyiliğin yumruk büyüklüğündeki bir kalbe rahatlıkla sığabileceğini, herkesin yerinin ayrı olduğunu yaşayarak öğrendim.

Baba olmak nasıl bir duygudur bilir misiniz?

Gece yatmadan önce çocuk odasına gidip önce büyüğü, sonra küçüğü kontrol etmek, üzerlerini örtmektir. Birini örterken diğerini tekrar kontrol ederek üzerini açıp açmadığından emin olmaya çalışırken en az birkaç dakika geçirmektir…

Kuzularıma her zaman merhametin önemini göstermeye çalışıyorum. Kendinizi savunun, susmayın, korkmayın gibi nasihatler yerine evdeki karınca yuvasını bile yıkmamaları gerektiğini, odaya hapsolmuş böceği öldürmek yerine dışarı bırakabileceklerini, sokakta oyun oynarken kırıp dökmemelerini, arkadaşlarıyla her şeylerini paylaşabileceklerini öğütlüyorum.

Karıncanın ölümüne ağlayan, akvaryumundaki balığının hastalanması nedeniyle hüzünlü bir şekilde sınavlarına giren, arkadaşı grip oldu diye dertlenen, misafir gidince durgunlaşan, sülaleyi ve tüm sevdiklerini evde toplamak isteyen, son derece naif duygulu kuzularım var benim çok şükür…

‘CAMİAMIZDAKİ YÜZLERCE ENGELLİ YAVRUMUZUN SEVGİSİNİ YÜREĞİMDE TAŞIYORUM’

Ayrıca camiamızdaki yüzlerce engelli yavrumuzun da sevgisini, muhabbetini yüreğimde taşıyorum. Evlerine misafir olduğumuz engelli ailelerimizin çocuklarını kucaklarken, derneğimizi ziyaret eden yavrularımızla sohbet ederken gönlümde olan tek şey, evlat duygusu oluyor.

Şairin yolun yarısı dediği yaşlarda olsam da yüzlerce evladım var, diyebiliyorum. Lafın gelişi değil samimiyetle hem de çok şükür…

Anne, baba, evlat için özel bir güne ihtiyaç olduğuna inananlardan değilim. Bir baba olarak her günümü özel hissediyorum.

Ve son söz: “Sakın bir çiviyi küçümseme. Bir çivi bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir komutanı, bir komutan bir orduyu, bir ordu koca bir ülkeyi kurtarır.”

Paylaş