Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ceyhun Dalkan, Strep A enfeksiyonun hakkında bilinmeyenleri Kıbrıs Postası’na açıkladı. Dalkan enfeksiyonun, vücut yüzeyi ve eşyalar aracılığıyla kişiye bulaşabileceğini açıkladı.
İngiltere’de Strep A veya Grup A streptokok (GAS) bakterilerinin neden olduğu ölümcül hastalık vakaları, önceki yıllara göre yaklaşık 5 kat arttı. İngiltere ve Avrupa ülkelerinde yaklaşık 30’a yakın çocuğun enfeksiyon nedeniyle hayatını kaybettiği bildirildi. Son 1 hafta içerisinde de Kıbrıs’ın güneyinde de 2 çocuğun ağır Strep A enfeksiyonu teşhisiyle çocuk yoğun bakımda takibine alındığı açıklandı.
Strep A boğazda ve ciltte bulunan bir bakteri türü ve çoğu insanda herhangi bir belirtiye neden olmazken, bununla birlikte, burun, boğaz ve akciğerlerde farklı hastalıklara neden olabilir. Strep A semptomları arasında yutkunma sırasında ağrı, ateş, beyaz benekli şişmiş bademcikler, şişmiş boyun bezleri, yüksek ateş veya deri döküntüsü yer alıyor.
Strep A ile ilgili Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ceyhun Dalkan, Kıbrıs Postası’na açıklamalarda bulundu.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ceyhun Dalkan, Strep A enfeksiyonunun Avrupa’nın başlıca ülkelerinde sağlık otoriteleri ve Strep A enfeksiyonlarının ciddi oranda artığını söylerken, hastalığın normalden daha ağır ve daha komplikasyonlara açık şekilde görüldüğünün altını çizdi.
“STREP A ÜLKEMİZDE DE SIK SIK GÖRÜLÜYOR, BU YIL ARTIŞ YAŞANIYOR”
Dr. Ceyhun Dalkan, Strep A’nın halk arasında beta olarak bilindiğine değinerek, Avrupa’da Strep A olarak kısaltılan hastalığın etkeninin A Grubu Beta Hemolitik Streptokok bakterisi olduğunu söyledi. Dr. Ceyhun Dalkan, Strep A’nın ülkemizde de sık görülen bir enfeksiyon olduğunu vurgulayarak, ellerinde herhangi bir veri olmadığını kaydederek, hastalığın bu yıl artışta olduğunun altını çizdi.
Strep A’nın özellikle üst Solunum yolu bulguları, boğaz ağrısı, yutkunma güçlüğü, dirençli ateş ve boyundaki lenf bezlerinde şişlik görüldüğünü açıklayan Ceyhun Dalkan, tipik Strep A enfeksiyonunun öksürük, burun akıntısı, ses kısıklığı veya konjuktivitin (kırmızı göz) görülmediğinden bahsetti.
Kızıl (scarlet fever) ile ilgili bilgilendirme yapan Ceyhun Dalkan, kızılın kızarıklıklara yol açabileceğini belirterek, bademcikler üzerinde beyaz noktalar saptanan hastalardan alınacak boğaz kültüründe bakterinin üremesinde kesin tanı koyucu olduğuna değinerek, kültürün 24- 48 saat içerisinde sonuçlandığını, hızlı sonuç alabilmek için ise Hızlı Strep A testinin kullanıldığını ve daha hızlı sonuç alındığını ifade etti.
“STREP A ENFEKSİYONU ÜLKEMİZDE 5-15 YAŞ ARASINDA GÖRÜLÜYOR”
Ceyhun Dalkan, Strep A enfeksiyonunun ülkemizde 5-15 yaş arasında görüldüğünü, ancak daha küçük çocuklarda da görülebileceğini söyledi.
“Solunum YOLU İLE BULAŞIYOR”
Strep A enfeksiyonunun Solunum yolu ile bulaşabileceğini açıklayan Ceyhun Dalkan, enfeksiyonun kalabalık yerlerde, okullarda, kreşlerde, yurtlarda ve askeri kışlalarda daha sıklıkla bulaşabileceğine dair uyarılarda bulunarak, maske takılması gerektiğini ve hasta kişilerden temastan kaçınılmasının gerektiğini vurguladı.
“HASTA ÇOCUKLAR OKULA GÖNDERİLMEMELİ”
Tedavi süreci hakkında bilgilendirme yapan Ceyhun, tedavinin başlamasıyla birlikte en az 24 saat ateşsiz olan çocukların okula, erişkinlerin ise işlerine dönebileceğini kaydederek, hasta çocukların okula gönderilmemesi gerektiğini belirtti.
“STREP A ENFEKSİYONU EŞYALAR VE GIDA MADDELERİYLE BULAŞABİLİR”
Ceyhun Dalkan, Strep A enfeksiyonunun direkt vücut yüzeyi veya eşyalar aracılığıyla, su, gıda maddelerinden de nadiren buluşabildiğini ifade etti.
“ENFEKSİYON TEDAVİ EDİLEMEMESİ HALİNDE ABSEYE, SİNÜS VE KULAK ENFEKSİYONUNA NEDEN OLABLİR”
Enfeksiyonunun antibiyotik ile kolay tedavi edilebileceğini, kolaylıkla hekimler tarafından tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu belirten Dalkan, “Tedavi edilmemesi halinde kısa dönemde bademciklerde veya boyunda abseye, lenf bezlerinde şişmeye, sinüs ve kulak enfeksiyonuna neden olabilir. Uzun dönem de de kalp romatizması olarak bilinen akut romatizmal ateşe, post streptokokal glomerülonefrite (böbrek hastalığı) ve nadir görülen PANDAS’a (çocuklarda kişilik, davranış ve hareket değişikliği) neden olabilir” diye konuştu.
Strep A enfeksiyonunun ölümcül olma riskinin çok nadir olduğunu belirten Dalkan, bakteri veya virüsün farklı alttürlerinin (Suş) yayılması ve yatkın olan çocukların ölümüne sebep olduğunun düşünüldüğünü ve bilim dünyasının konuyu incelediğini ifade etti.
Strep A’nın çocuklarda pozitif gelmesi ile tedavinin penisilin grubu antibiyotiklerle tedavi edildiğini belirten Dalkan, enfeksiyonun antibiyotiklere genelde direnç göstermediğini ve antibiyotik kullanımının hastalık süresini, semptomların süresini (özellikle ateşi), başkalarına bulaşma ihtimalini ve komplikasyonlarda azalmayı sağladığını açıkladı.
“TEDAVİ HEMEN KESİLMEMELİ”
Antibiyotiğin tedavi süresince kullanılması gerektiğini ve iyi hissedildiği anda tedavinin kesilmemesi gerektiğini söyleyen Dalkan, “Burada tartışılan sınıfta Strep A saptanması durumunda ne yapılması gerektiğidir. Semptomu olan çocukların muayene edildikten sonra tetkik edilip tedavileri bir hekimce planlanmalıdır. Temas öyküsü olan çocuklara bulaşı önlemek için antibiyotik verilmesi olası antibiyotik direnci ve mikrobiyotaya yaratacağı olumsuz etkilerden dolayı tartışmalıdır” dedi.
Dalkan, çocukların Strep A ve diğer Solunum yolu ile bulaşan RSV, İnfluenza veya Rhino gibi virüs ve bakterilerden korumanın yolunun esasen teması azaltmak olduğunu ifade ederek, korunma yöntemlerini şu şekilde açıkladı:
“Düzenli ve doğru şekilde en az 20 saniye el yıkayıp ortak havlu, çatal, bıçak, tabak ve bardak kullanımından kaçınmak
Hapşurma veya öksürmeyi mendile ve dirsek içine yapıp damlacıkların ortama yayılımının önlemesi ve sonrasında el yıkamak
Strep A + saptanan çocukların tedavi başlandıktan sonra en az 12 saat ve 24 saat ateşsiz olana dek evde izole olup okul veya kreşe gitmemesi
Rutin çocukluk çağı aşılarının zamanında ve aksatılmadan uygulanması
Kıbrıs’ın kuzeyinde rutin aşı takviminde yer almayan inflenza aşılamalarının rutine gitmesi, ilk aşamada en azından risk grubuna ücretsiz uygulanmaya başlanması
Olası antibiyotik direncine karşı gereğinden fazla antibiyotik kullanılmaması, bunun için reçetesiz ve uygunsuz antibiyotik kullanımına son verilmesi.”
