Kıbrıs Postası haberini “doğrulayan” Şakir Alemdar, hakkında iftira, tehdit nitelikli operasyonların sürdüğünü; Hala Sultan’daki varlığının sonlandırıp, Tekkeyi çalışmaz bir hale getirerek akabinde de maksadın Batı Trakya veya Almanya örneklerinde olduğu gibi AB pasaportlu Türkiye’deki İsmail Ağa cemaati mensuplarını getirterek Türkiye Diyanet üzerinden çıkartılacak şişkin maaşlarla “yeni birilerini atamak” olduğunu iddia etti.
Din İşleri’nin Güney Kıbrıs’taki “temsilcilik” görevini resmi olarak kapattığı, 2011’den beri Din İşleri Başkanlığı’nın Güney Kıbrıs Temsilcisi, Hala Sultan Tekkesi’nin İmamı Şakir Alemdar’ı da görevden aldığı hakkında Kıbrıs Postası haberi ardından adı geçen Alemdar açıklama yaptı.
Din İşleri Başkanlığı’nın Güney Kıbrıs Temsilcisi, Hala Sultan Tekkesi’nin İmamı Şakir Alemdar, hakkında iftira, tehdit nitelikli operasyonların sürdüğünü; Hala Sultan’daki varlığının sonlandırıp, Tekkeyi çalışmaz bir hale getirerek akabinde de amacın Batı Trakya veya Almanya örneklerinde olduğu gibi Avrupa pasaportlu İsmail Ağa cemaati mensuplarını Güney Kıbrıs’a getirterek Türkiye Diyanet üzerinden çıkartılacak şişkin maaşlarla “yeni birilerini atamak” olduğunu iddia etti.
“AMAÇ HALA SULTAN FATİHİ OLDUM, PRİMİ YAPMAK”
Lefke’de merhum ŞEYH NAZIM KIBRİSÎ dergahına bağlı olduğu bilinen Şakir Alemdar, “birilerinin” amacının “Hala Sultan Fatihi” oldum diyerek prim yapmak ve Türkiye’nin gözüne girmek olduğunu söyledi.
Şakir Alemdar’ın Kıbrıs Postası’nın konuyla ilgili haberine yorum olarak yazdığı açıklaması şöyle;
“Bismillahirrahmanirrahim Lüzumlu açıklama:
Sevgili dostlar, güzel insanlar.
Şubat 2022 tarihinden beri Din İşleri Dairesi Başkanı ve özellikle görevlendirdiği bazı personel tarafından kurumsal tacizin her türlüsüne maruz bırakıldığım maalesef doğrudur.
Hakkımda yalan , yanlış , iftira, tehdit ve korkutma nitelikli operasyonlar halen daha devam etmektedir.
Örnek olarak , Özel belgelerim kurumdan kaçırtılıp yanlış kişilere servis edilmiştir; hakkımda gümrük kapılarında durdurulup aranmam için polise yalan ihbar yapılmıştır. Amaçları ise 14 sene önce hizmetine kabul edildiğim Hala Sultan Hala Sultan Tekke (RA) sinde ki varlığımı sonlandırıp, Tekkeyi çalışmaz bir hale getirerek akabinde de Batı Trakya veya Almanya vb üzerinden Avrupa pasaportlu ( İ A cemaati ) cemaat mensuplarını güneye getirterek TC Diyaneti üzerinden çıkartılacak şişkin maaşlarla yerimize koyarak, “Hala Sultan Fatihi” oldum diyerek prim yaparak TC Devletinin gözüne girip makam ve mevki elde etmektir.
Yani dini ve milli hiç bir yönü yoktur. Vardır diyen yalancının sahtekarın tekidir…”
“HAKKIMDA VERİLEN KARAR YASALARA AYKIRI…”
“Üstüne üstlük Din İşleri Dairesi Başkanının Haziran 2022 yılında Temsilciliğini kaldırıp görev yerimi değiştirmekle alakalı hakkımda vermiş olduğu kararlar mevcut Din İşleri Yasasına göre de yanlıştır.
Maalesef şu anda 11 seneden sonra Din İşleri Dairesinin temsilcisi değilim. Fakat, 14 senedir eksiksiz ifa etmekte olduğum Hala Sultan Tekkesinin hadimliği , imamlığı ve Müslümanların temsilcisi olarak görevime devam etmekteyim.
Fitne fesat ehlini önce Hakka davet eder sonra Rabbimize havale ederim. Allah, düşmanlarınızı daha iyi bilendir. Veli olarak Allah yeter ve yardımcı olarak Allah yeter…”
İSMAİLAĞA CEMAATİ: “CÜBBELİ AHMET” KAMUOYU YÜZÜ
Şakir Alemdar’ın iddiasında dile getirdiği İsmailağa Cemaati, Türkiye’de “Cübbeli Ahmet” lakablı Ahmet Mahmut Ünlü’nün “yüzü ile” biliniyor.
Lalegül tv, cemaate yakın gayri resmi yayın organı…
İsmailağa Cemaati, Mahmut Ustaosmanoğlu’nun İstanbul Fatih’te Çarşamba semtindeki İsmailağa Camii merkez olmak üzere oluşturduğu, Nakşibendiliğin Halidî koluna bağlı bir cemaattir.
Manevî olarak cemaatin lideri, 2022 yılındaki ölümüne kadar cemaat üyeleri tarafından Efendi hazretleri olarak anılan, 1954 yılından emekli olduğu 1996 yılına kadar İsmail Ağa Camii’nin imamlığını yapmış olan Mahmut Ustaosmanoğlu’ydu. Mahmut Ustaosmanoğlu’nun ölümünün ardından yerine vekil olarak Hasan Kılıç seçildi.
Cemaat, kendini Sünni Müslümanların bir ilim ve kardeşlik cemiyeti olarak tanımlamaktadır.
Cemaatin erkek üyeleri arasında uzun sakallar, cübbeli ve şalvarlı kıyafetler ve namazlarda taktıkları sarıklar, kadınlarında ise çarşaf yaygındır.
1998 yılında Mahmut Ustaosmanoğlu’nun damadı ve cemaatin önde gelen hocalarından olan Hızır Ali Muratoğlu’nun İsmail Ağa Camii’nde öldürülmesi ve 2006 yılında yine cemaatin önde gelen hocalarından emekli imam Bayram Ali Öztürk’ün cinayetleriyle gündeme gelmiştir.
İSMAİLAĞA CEMAATİ: “CÜBBELİ AHMET” KAMUOYU YÜZÜ
Şakir Alemdar’ın iddiasında dile getirdiği İsmailağa Cemaati, Türkiye’de “Cübbeli Ahmet” lakablı Ahmet Mahmut Ünlü’nün “yüzü ile” biliniyor.
Lalegül tv, cemaate yakın gayri resmi yayın organı…
İsmailağa Cemaati, Mahmut Ustaosmanoğlu’nun İstanbul Fatih’te Çarşamba semtindeki İsmailağa Camii merkez olmak üzere oluşturduğu, Nakşibendiliğin Halidî koluna bağlı bir cemaattir.
Manevî olarak cemaatin lideri, 2022 yılındaki ölümüne kadar cemaat üyeleri tarafından Efendi hazretleri olarak anılan, 1954 yılından emekli olduğu 1996 yılına kadar İsmail Ağa Camii’nin imamlığını yapmış olan Mahmut Ustaosmanoğlu’ydu. Mahmut Ustaosmanoğlu’nun ölümünün ardından yerine vekil olarak Hasan Kılıç seçildi.
Cemaat, kendini Sünni Müslümanların bir ilim ve kardeşlik cemiyeti olarak tanımlamaktadır.
Cemaatin erkek üyeleri arasında uzun sakallar, cübbeli ve şalvarlı kıyafetler ve namazlarda taktıkları sarıklar, kadınlarında ise çarşaf yaygındır.
1998 yılında Mahmut Ustaosmanoğlu’nun damadı ve cemaatin önde gelen hocalarından olan Hızır Ali Muratoğlu’nun İsmail Ağa Camii’nde öldürülmesi ve 2006 yılında yine cemaatin önde gelen hocalarından emekli imam Bayram Ali Öztürk’ün cinayetleriyle gündeme gelmiştir.
