MHP Milletvekili Ahmet Erbaş: “Kıbrıs’ta iki kesimli egemen devlet yapılanması artık bir mecburiyet”

68
Ahmet Erbaş
reklam alani

MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, Kıbrıs’ta barış isteniyorsa, eşit haklara dayanan, iki kesimli egemen devlet yapılanmasının artık bir mecburiyet olduğunu belirterek, “Unutulmasın ki, artık masada çok güçlü bir Türkiye ve KKTC vardır” dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş’ın bugün TBMM’de yaptığı konuşmada, Kıbrıs meselesine değindi.

27-29 Nisan 2021 tarihleri arasında Cenevre’de gerçekleşecek 5+1 konferansının yaklaşması nedeniyle TBMM’de bir konuşma yapan Erbaş, şunları söyledi:

“Kıbrıs’ta 1974 yılında yapılan mutlu Barış Harekâtı ile adaya barış ve huzur gelmiş, ogünden bu yana şanlı bayraklarımız semalarımızda dalgalanmakta, Kıbrıs Türk’ü güven içinde yaşamaktadır. Rum tarafı, Uluslararası toplum, Birleşmiş milletler ve Avrupa Birliği tarafının yanlı tutumları neticesinde haksız yere AB üyesi yapılarak, tanınmanın ayrıcalıklarını yaşamaktadır.

Bunun yanında, Kıbrıs Türk’ü de yıllardır ağır ambargolar ve izolasyonlar altında yaşamak zorunda bırakılmış,Türkiye Cumhuriyeti’nin desteği ile hayatlarına devam etmektedirler.”

Kıbrıs Türk’ünün 1968 yılından bu yana hakkını almak üzere müzakerelere devam ettiğini ifade eden Erbaş, “Yönetim, güç paylaşımı, ekonomi, AB, mülkiyet, toprak, güvenlik ve garanti başlıkları altında yürütülen federasyon görüşmeleri en son, 2017 yılında İsviçre’nin Crans-Montana kentinde her zaman olduğu gibi Rum tarafının çözüm istemeyen tutumları sonucunda sonuçsuz kalmıştır” dedi.

KKTC’de Cumhurbaşkanlığa Ersin Tatar’ın seçilmesinden sonra, hem Türkiye hem de KKTC’nin Kıbrıs sorununda çok köklü bir söylem değişikliğine gittiğini anlatan Erbaş, “Tüm dünyaya bir kez daha federasyonu görüşmeyeceklerini ilan etmiş, egemen eşitliğe dayalı iki devletli çözümü görüşeceklerini söylemişlerdir” ifadelerini kullandı.

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin sözlerine atıfta bulunan Erbaş, “Kıbrıs’ta, birlikte, huzur içinde, barış ve saygıya dayanan bir gelecek isteniyorsa, eşit haklara dayanan, iki kesimli egemen devlet yapılanması artık bir mecburiyettir” vurgusu yaptı.

Gerçekleştirilen son Milli Güvenlik Kurulu’nda, Kıbrıs meselesinde gelinen son aşamanın değerlendirildiğini aktaran Erbaş sözlerine şöyle devam etti:

“Önümüzdeki süreçte gerçekleştirilecek görüşmelerde; yarım asırdır netice vermeyen ve Türk varlığını yok sayan yaklaşımların yerine Ada’daki gerçekleri göz önünde bulunduran ve hakkaniyeti esas alan kapsamlı ve kalıcı çözümlerin, bağımsız iki devlet temelinde gündeme alınması hususunun vazgeçilmez olduğu belirtilmiştir.

Bununla birlikte, çok üzülerek ifade etmek istiyorum ki, Kıbrıs’ta tek yolun federasyon olduğunu söyleyen bazı rum hayranları bulunmaktadır. Ağır pandemi ve ekonomik şartlar Altında Türkiye Cumhuriyeti Kıbrıs Türk’ünün yanında yer almaya devam etmiş, yalnızca bu yıl, ekonomik iş birliği anlaşması altında 3,25 milyar TL maddi yardımın yanında 100 bine yakın Koronavirüs aşılarını da göndermiştir.

Hal böyleyken, Rum tarafından gelen az sayıdaki aşıyı överek yere göğe sığdıramayanlar, keşke hayatlarını sürdürdükleri Kuzey Kıbrıs davasına inanmış, can vermiş, mücadele vermiş kişilerin aziz hatıralarına saygı duymayı öğrenselerdi.”

“Ne Türkiye Cumhuriyeti eski Türkiye’dir, ne de Kuzey Kıbrıs Eski Kuzey Kıbrıs’tır” diyen Erbaş, Koronavirüs pandemisinden önce yılda 1,5 milyon turist ağırlayan nüfusunun dörtte biri oranında yüksek öğrenim öğrencisi barındıran, artık sadece balık yemeyi değil, balık tutmayı öğrenmeye çalışan, kendi iş dengelerini düzenlemeye çalışan bir KKTC’nin olduğunu kaydetti.

Artık sahada ve masada çok güçlü bir Türkiye ve KKTC’nin olduğunu dile getiren Erbaş, “Tüm dünya bu gerçeği kabul etmelidir” dedi.

Erbaş sözlerine şunları ekledi:

“Türk milleti, tarihini acılarla yoğurmuş bir millettir. Bunu gelecek nesillere aktarmanın en güzel yollarından birisi tarihi dönem dizi ve sinema filmleridir.

Bu anlayışla kıbrıs türkleri ve kıbrıs harekâtını konu edinen ‘Bir Zamanlar Kıbrıs’ dizisi için TRT’ye ve emeği geçen TMC yapım şirketine ve dizide rol alan sanatçı, yönetmen ve teknik ekibe de teşekkür ediyorum.

Çok önemli bir iş yapıyorlar. Biz Türk milleti olarak kin ve nefreti körüklemiyoruz. Şovenizm ve ırkçılık yapmıyoruz. 1 Nisan’da Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanının basın açıklamasına dikkat çekmek istiyorum.

Terör örgütü EOKA’nın 1 Nisan 1955 tarihinde silahlı eylemlere başlamasının 66.yıl dönümünde EOKA’yı anması hala kanlı zihniyetlerinin hayatta olduğunu göstermektedir. Rum tarafı, bu örgüt ile ilgili pul bastırırken, bir de utanmadan kuzey kıbrıstaki, türk belediyelere göndermiştir.

Unutulmasın ki, Kıbrıs Türktür ve Türk kalacaktır. TRT’nin yaptığı bunların yanında masumane ve gerçekleri yansıtan bir sanat eseridir.”

Paylaş