CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Kıbrıs Rum tarafının, çözümsüzlüğün sorumlusu olarak Türk tarafını göstermeye ve siyasi eşitlik karşıtı duruşunu sürdürmeye hazırlandığını belirterek, “Biz ise Anastasiadis’e ‘çözümü isteyen taraf’ pozisyonunu altın tepside sunma çabası içindeyiz. Sn. Tatar’ın bunları görmezden gelme hakkı yok!” dedi.
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Anastasiadis-Miçotakis görüşmesi sonrası yapılan açıklamada bir kez daha “iki toplumlu, iki kesimli federasyon” vurgusu yapıldığını anımsattı.
Erhürman sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, “Rum tarafı, ‘Biz BMGK kararları çerçevesi içindeyiz’ diyor ve daha önce de söylediğimiz gibi, 5+1’de çözümsüzlüğün sorumluluğundan kurtulmaya, Annan Planı’nı da, Crans Montana’yı da unutturmaya hazırlanıyor” dedi.
Açıklamadaki en dikkat çekici kısmın, “kurulacak yeni oluşumun fonksiyonelliği”nden söz edilmesi olduğunu ifade eden Erhürman, bu kavramın, müzakereler tarihi boyunca siyasi eşitliğin federal devletin fonksiyonel olmasını engelleyeceği tezini gerekçelendirmek için kullanıldığını kaydetti.
“Belli ki Kıbrıs Rum tarafı, bir yandan çözümsüzlüğün sorumlusu Türk tarafıdır derken, diğer yandan da siyasi eşitlik karşıtı duruşunu sürdürmeye hazırlanıyor” diyen Erhürman, “Biz ise siyasi eşitlik konusundaki son derece haklı duruşumuzda ısrar etmek yerine, Anastasiadis’e ‘çözümü isteyen taraf’ pozisyonunu altın tepside sunma çabası içindeyiz” ifadelerini kullanarak, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve danışmanlarının bunları görmezden gelme haklarının olmadığını söyledi.
Erhürman’ın paylaşımı şöyle:
“Anastasiadis-Miçotakis görüşmesi sonrası yapılan açıklamada bir kez daha ‘iki toplumlu, iki kesimli federasyon’ vurgusu var. ‘Biz BMGK kararları çerçevesi içindeyiz’ diyorlar ve daha önce de söylediğimiz gibi, 5+1’de çözümsüzlüğün sorumluluğundan kurtulmaya, Annan Planı’nı da, Crans Montana’yı da unutturmaya hazırlanıyorlar.
Açıklamadaki en dikkat çekici kısımda ‘kurulacak yeni oluşumun fonksiyonelliği’nden söz ediliyor. Bu kavram, müzakereler tarihi boyunca siyasi eşitliğin federal devletin fonksiyonel olmasını engelleyeceği tezini gerekçelendirmek için kullanıldı. Belli ki Kıbrıs Rum tarafı, bir yandan çözümsüzlüğün sorumlusu Türk tarafıdır derken, diğer yandan da siyasi eşitlik karşıtı duruşunu sürdürmeye hazırlanıyor.
Biz ise siyasi eşitlik konusundaki son derece haklı duruşumuzda ısrar etmek yerine, Anastasiadis’e “çözümü isteyen taraf” pozisyonunu altın tepside sunma çabası içindeyiz. Sn. Tatar’ın ve danışmanlarının bunları görmeme veya görmezden gelme hakkı yok!”
